Rize’nin Çayeli ilçesi Selimiye köyünde bulunan ve 42 yıldır faaliyette olan köy bakkalı, eski düzenini ve nostaljik havasını koruyarak köy halkının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Babadan kalma bakkalı işleten 63 yaşındaki Ömer Hardal, işletmeyi yıllardır aynı düzenle devam ettiriyor ve müşterilerinden tam not alıyor.

“Babamdan Devraldım, Hiç Değiştirmedim”

Ömer Hardal, askerlik görevini tamamladıktan sonra babasının kendisine devrettiği bakkalı aynı düzenle işletmeye devam ettiğini belirterek, "Babadan kalma meslek zaten. Bakkalı açtığında askere gitmemiştim. Döndükten sonra bana devretti ve o günden beri işletiyorum. Şimdiye kadar gelen müşterilerimi hiç geri çevirmedim. Parası olsun ya da olmasın, ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştım" dedi.

Hardal, bakkalı hiç yenilemediğini ve babasından kalan düzeni koruyarak işletmeye devam ettiğini vurguladı. "Her şey organik, her şey doğal. İstanbul’dan gelen müşteriler, bakkalımızın havasını çok seviyor ve ‘Bozma, böyle devam et’ diyorlar. Biz de elimizden geldiğince bu şekilde devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

“Çocuklar Devam Etmek İstemiyor, Birkaç Yıl Daha Götürürüm”

Bakkalcılığın geleceği konusunda kaygılı olduğunu dile getiren Hardal, çocuklarının bu mesleği devam ettirmek istemediğini belirtti. "Çocuklar yapmak istemiyor. Ben de birkaç yıl daha devam ederim herhalde, ondan sonrası nasip kısmet. Bu düzenin devam edip etmeyeceği konusunda kesin bir şey söyleyemem" şeklinde konuştu.

Köy Sakinlerinden Destek ve Teşekkür

Selimiye köyü sakinlerinden İsmail Sandıkçı, Ömer Hardal’ın köy için vazgeçilmez bir isim olduğunu belirtti. Sandıkçı, "Ömer amcamız bizim köyümüzün medar-ı iftiharı. Sadece bakkal olarak değil, başka türlü işlerimizde de yanımızda. Büyüklerimizin ihtiyaçlarını karşılıyor, gerektiğinde evlerine kadar gidiyor. Köyümüzde bir zamanlar beş bakkal vardı, şimdi kala kala bir o kaldı. Çocukluğumuzun kokusunu ve havasını halen o bakkalda yaşıyoruz" dedi.

"

“Bakkalın Kokusunu Hiçbir Şeye Değişmem”

Havva Sandıkçı ise köy bakkalının sadece bir alışveriş noktası değil, aynı zamanda bir nostalji mekânı olduğunu belirtti. "Şehirde her şey elinin altında ama köylerde öyle değil. Buraya geldiğimde çocukluğumun bakkal kokusunu alıyorum. Evde bir eksik olduğunda merkeze inmek zor, ama buradaki bakkal her zaman yanımızda. Ekmeğimiz, diğer ihtiyaçlarımız ne olursa olsun burada bulabiliyoruz. Bu kokuyu hiçbir şeye değişmem" ifadelerini kullandı.