Türkiye'nin en büyük bakır işletmelerinden Rize’nin Çayeli ilçesindeki Çayeli Bakır İşletmeleri'nde işçiler, iş durdurma kararı aldı.

Performans raporlarının hazırlanmasının ertelendiğini ve bu nedenle kıdem ücretlerini alamadıklarını iddia eden Çayeli Bakır İşletmeleri’nde çalışan işçiler iş durdurma kararı aldı.

Maden sahası girişinde sendikaya üye maden işçileri ile basın toplantısı düzenleyen Maden-İş Sendikası temsilcisi Mustafa Kara, işletme yetkililerinin kendilerini köle gibi kullandığını, çağrılarına kulak vermediğini ve korona virüs tedbirleri kapsamında şirket yöneticileri evlerinde çalışırken işçilerin çalışmasının devam ettiğini dile getirdi.

40 işçinin kıdem ücretinin 7 aydır ötelendiğini öne süren Kara, “7 aydır bizi öteledikleri gibi hala daha ötelemeye çalışıyorlar. 2019 yılında bu emekçi kardeşlerimize yapılan saygısızlığı hangi bölüm yaptıysa özür dilemesini istiyoruz ve geriye doğru bu emekçi kardeşlerimizin haklarının verilmesini istiyoruz” dedi.

İşletme yönetiminin kendilerine köle gibi davrandığını iddia eden Kara, “30 yıla yakındır bölgemizde var olan Çayeli Bakır İşletmeleri bu zamana kadar öyle veya böyle çalışmalarını getirmiştir. Fakat 30 yıla yakın çalışmasında hiç olmadığı kadar çalışan emekçisine bu kadar üstten bakan ve tabiri yerindeyse aşağılayan bir şirket yönetimi ile bu emekçi kardeşlerimiz hiç karşı karşıya kalmamıştır. Temsilcilerin çalışanların haklarını savunmaya dahi tahammül edemeyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Bugün gelinen nokta aslında yıllardır bilinen ama açıkça ifade edilemeyen bir anlayıştır, bizlere adeta bir köle muamelesi yapmaya çalışılmasındandır. En son temsilcinin, yani benim iş yerine girişimin feshi bardağı taşıran son damla olmuştur. Bizler bununla ilgili açıklama beklerken, hala üst yönetimin fütursuzca bizleri yok sayması artık emeğin ve emekçinin saygın bir duruşuna dönüşmüştür. Bizler bölücü ve zorba değiliz. Bizler hakkını arayan ve alacak olan emekçileriz” ifadelerini kullandı.

2019 yılında 40 maden çalışanının kıdem hakkı kazandığını fakat 3. aya kadar hak teslimlerinin ertelendiğini ve sonrasında da korona virüs bahanesiyle işlemlerin tamamlanmadığını kaydeden Kara, “Şirket yönetimiyle hiçbir konuda haklı veya haksız anlaşma sağlayamadık. Sürekli emekçi kardeşlerimizin alın terine saygısızlık yapılmış, halen daha da yapılmaya devam edilmektedir. Bütün dünya ayağa kalkmış, insanoğluna musallat olan virüs ile uğraşırken bizim şirket yetkililerimiz ise burada çalışan emekçilerin haklarını nasıl yeriz diye çalışma yapıyorlar. 2019 yılında 40 tane emekçi kardeşimiz hak kazanmasına rağmen bu sınıfları, kıdem ücretlerini vermemiştir ve bunu öteleyerek 3. aya kadar getirmiştir. 3. ayın sonrasında ise korona virüs sebebiyle bunları vermeyeceklerini söylüyorlar ve 4. ayda olan değerlendirmeyi virüs nedeniyle ötelediklerini söylüyorlar. Bizim yakın zamanda toplu iş sözleşme sürecimiz başlıyor. Benden önceki sendika temsilcimiz görevi bana devrettikten kısa bir süre sonra işten çıkartıldı” şeklinde konuştu.

Şirketin üst düzey çalışanlarının evlerinden çalıştığını, kendilerinin ise her gün madene gelmek zorunda kaldıklarını sözlerine ekleyen Kara, “Yer altında olsun, yer üstünde olsun çalışmalarımız tam faal olarak sürmekte hiç eksiksiz bir şekilde. Yalnız bizim sahamızda 450 tane çalışan var. Bunun 280’i sendikaya üye. Diğerleri şirket yönetimi. Kendileri 3-5 kişinin çalıştığı yerde bir kişi ve evden çalışıyor. Biz emekçiler olarak sahaya gelip canla başla çalışıyoruz” dedi.