Olay, Samsun’un Çarşamba ilçesi Kumköy Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Özcan Akdoğan (41) 20 Ekim Salı günü mahalledeki büfeden alkol satın alarak kullandı. Ertesi sabah uyandığında kendini iyi hissetmeyen Akdoğan, yakınları tarafından hastaneye götürülmek üzere yola çıktı. Hastane yolunda gözlerini kaybeden, ağzın köpükler çıkmaya başlayan Akdoğan, 72 saat komada kaldı. Verdiği yaşam savaşını bugün sabah saatlerinde kaybeden Akdoğan için ikindi namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Akdoğan cenaze namazının ardından Kumköy Mahallesi Mezarlığı’na defnedildi.

Jandarma tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Özcan Akdoğan’a 'sahte alkol sattığı' iddia edilen mahalledeki büfeci Kani G. gözaltına alındı. Şahsın evinde ve iş yerinde yapılan aramada çok sayıda sahte alkol ele geçirildi. Ancak büfeci 'delil yetersizliği' gerekçesiyle serbest bırakıldı. Cenaze sonrası konuşan Akdoğan’ın yakınları kardeşlerine sahte alkol satarak ölümüne sebep olduklarını iddia ettikleri büfecinin serbest bırakılmasına tepki gösterdi.

"Yüz liraya alacağına 15 liraya alıp içiyor, sonucu bu"
Kardeşlerden Ercan Akdoğan, “Şahıs ekipler tarafından yakalandı. 40 şişe evinde, 35 şişe dükkanında, artı bidonlarla sahte alkol yakalandığı halde adamı bir gece nezarette yatırdılar. Ertesi gün serbest bıraktılar. Herkes burada 5-6 tane köy belki 10 tane köy bu adamdan alkol alıp içiyor. Bu da ucuz yapma sattığı için buradaki fakir fukara köydeki insanların işine geliyor. Yüz liraya alacağına 15 liraya alıp içiyor, sonucu bu. Bunların yakalanmasına rağmen savcı hala daha benden delil istiyor. Savcıya soruyorum: ‘Şimdi adam ölmüş 40 tane şişeyi evde yakalamışsın. 35 tane de dükkanında yakalamışsın. Bana diyorsun ki; 'sahte alkolün faturası var mı?' Onun için adalet yerini bulacaktır diye inanıyoruz” dedi.

Özcan Akdoğan'ın rahatsızlandığı anda yaşadıklarını anlatan Ercan Akdoğan, “Hastaneye ilk götüren benim. Hastaneye götürürken ben ona sordum: ‘Ne içtin, ne yaptın doktora doğru bilgi verelim’ diye. Ben Kani G.’den yapma rakı aldım, onu içtim’ dedi. Kardeşimi arabaya koydum. Buradan giderken gözleri kapandı. Daha görmez oldu. Hastanenin önüne gidene kadar bitkisel bir hayata geçti. Ağzından köpükler çıkmaya başladı. Sağlıkçılar sağ olsun müdahaleyi yaptılar ancak yeterli olmadı. Onların da yapabileceği bir şey yoktu. 3 gün yattı. 72 saat süre vermişlerdi, olan bu” diye konuştu.

Kardeşlerden Mustafa Akdoğan, “Bizim kardeşimiz buradaki büfeden ve birçok büfeden içki kullanıyordu. Ancak buradaki büfeden metil alkol satıldığına dair bir bilgi aldık. Kardeşimizin metil alkolün verdiği zarardan ötürü kalp krizi geçirmesiyle hastaneye sevk etmesinden dolayı öğrendik. Gözleri kör olduğunu kendisi bize söyledi. Hastaneye gittiğimizde kalbi durdu. Hastaneden bize 'metil alkol kullandığı' söylendi. Kan değerlerinde alkol oranı çıkmıyor metil alkolde sadece vücuttaki metil alkol oranı artıyor. Bu da bütün organları yok ediyor. Bu yüzden ‘nereden alır nereden alır’ diye düşündük. Giderken kendisine diğer abim ne içtin diye sorduğunda 'Kani’den aldım' diye kendisi söylemiş. Bunu bizzat söylediği için bu adam zaten büfeci. Biz bunun üzerine ihbarda bulunduk. Bu ihbarın üzerine jandarma ekipleri geldi. Gerekli baskını yaptı. Bol miktarda da kaçak ürün yakaladı. Hem evinde hem iş yerinde kaçak alkol, metil alkol tespiti yapıldı. Biz cenazemizi gömdük adam hala dışarıda büfe çalıştırıyor” şeklinde konuştu.

En büyük kardeşi Erdal Akdoğan ise, “Benim kardeşim devamlı alkol kullanıyordu. Bunu cümle alem biliyor. Biz bunu inkar etmiyoruz. Benim kardeşime, devlet sana ruhsat vermiş ‘bu alkolü’ satabilirsin demiş. O alkolü satsa da benim kardeşim ölüm komasına girse ölse ‘içmeseymiş’ derdim. Kardeşimi suçlardım. Ama alkol diye sen benim kardeşime tutuyorsun zehir veriyorsun. Eğer bu serbestse bizim hiç konuşmamıza da gerek yok” sözlerini kullandı.

Cenaze sırasında, vefat eden Özcan Akdoğan’ın kız kardeşi fenalık geçirdi. 4 kardeşi bulunan Akdoğan’ın iki çocuk babası olduğu öğrenildi.