Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın, yarı kapasite ile çalışan toplu taşıma araçlarının kullandığı akaryakıtlardan ÖTV ve KDV alınmaması, zararın en aza indirilmesi gerektiğini söyledi.
Korona virüsü ile mücadele kapsamında ulaşım alanında da birçok düzenleme yapıldı. Özellikle raylı sistem, metro, tren, otobüsler ve minibüslerde seyrek oturma düzenine geçilerek yarı kapasite ile yolcu taşınmasına başlandı. Bu süreçte aynı mesafeyi yarı kapasite ile aynı ücretle gittiklerinin altını çizen Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın, hükümetin alacağı kararla ticari faaliyet gösteren ulaşım araçlarının kullandığı akaryakıttan ÖTV ve KDV alınmaması talebinde bulundu.

“Bu süreçte taksicilerin kazanç sağladığına inanmıyorum”
Şehirlerarası taşımacılıkta taksicilerin kar etmediğini ifade eden Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın, “Şehirlerarası yolculuklara sınırlama getirilmesinin ardından taksicilerin işleri artmadı. Bunlar çok istisna durumlar. Otobüse 100 lira veren insanlar çok mecbur kalmadıkça 500 lira taksiye verip de aynı yolu kat etmez. Toplu taşıma araçlarına kısıtlama geldikten sonra özel otomobiller şehirlerarası yolculukta daha sık görülmeye başladı. Taksilerde bundan yararlanabilir ama çok para kazanacaklarını sanmıyorum. Çünkü bir tarafa dolu giderken yolculu olurken dönüşte boş olacaklar. Ticari olarak çalışan dolmuş, taksi, otobüs ve yük taşıyan tırlarımız bu dönemde en azında ÖTV’siz yakıt alabilmeli ki kendi çarkını çevirmelidir. Samsun’da 230 ticari taksi var. Bunlardan 20 tanesinin şehirlerarası yolcu taşıyabileceğini düşünmüyorum. Bunlar istisnai hallerdir. Birçok taksi durağına bakabilirsiniz. Çoğu iş bulamadıkları için çalışmıyorlar. Minibüsler şehir içerisinde harcadığı yakıttan daha az kazanç bile elde edebiliyor. Çalışmasalar daha iyi ama bir umut ışığı altında işe çıkıyorlar” dedi.

“Şehir içinde yarı kapasite ile çalışıyoruz”
Yaşanan kritik süreçte sosyal mesafe gereği yarı kapasite ile çalıştıklarının altını çizen Fevzi Apaydın, “Türkiye genelinde de iller bazında takip ediyoruz. Birçok firma kepenk indirdi ve çalışmıyor. Birçok vatandaş ‘Evde kal’ çağrısına uyuyor. Bunu da doğru buluyorum. Bunun yanında günde 1-2 sefer Ankara-İstanbul, İzmir-İstanbul ya da Samsun-Bursa gibi başka şehirlere giden araçlar da vardır. Çünkü tam anlamıyla bir karantina yok. O bakımından bu süreçte taksilerin işinin daha yoğun olduğunu düşünmüyorum. Bu süreçte ulaşım durma noktasına geliyor. İş yerleri kapalı. İş yerleri açık olanlar toplu taşıma araçlarını kullanıyor. Minibüs, raylı sistem, belediye otobüsü ya da özel halk otobüsü kullanıyorlar. Ancak iş yerleri, gezi ve mesire alanları kapalı olunca insan sirkülasyonu da azalıyor. Dolayısıyla hatlarımızda şehir içerisinde çalışıyor ama yüzde 50 doluluk oranıyla çalışıyor. 16 kapasiteli bir yolcu aracında yanlışlıkla 8 kişi yerine 9 kişi olursa trafik cezası veriliyor. Bu virüsün bir an önce bitmesini diliyoruz. Gerçekten tüm esnaf ve sanatkarlar, nakliyeciler de dahil zor durumdalar” diye konuştu.

“ÖTV ve KDV kalkarsa para kazanmayız ama zarar da etmeyiz”
Ulaşımda rol alan araçların akaryakıtından ÖTV ve KDV’nin kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Apaydın şunları söyledi:
“Petrol fiyatlarının dünyada 20 dolara kadar düştüğünü biliyoruz. Devletimiz böyle bir karar alır da ticari araçlardaki akaryakıt kullanımında ÖTV ve KDV’yi kaldırırsa, para kazanamayız ama zararımız önlenir. Esnaflarımıza daha ucuz yakıt verilebilirse zararımız azalır. Yoksa bu zararla nereye kadar dayanabiliriz bilemiyorum. Bu virüs sadece Türkiye’ye özel bir durum değil, global bir durum. İnşallah en az hasarla bu durumu atlatabiliriz.”