"Son yıllarda iri Karadeniz somonuna talep arttı"
Trabzon İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği Genel Koordinatörü Hüseyin Salihoğlu açıklamalarda bulundu.
Trabzon İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği Genel Koordinatörü Hüseyin Salihoğlu, son yıllarda iri Karadeniz somonuna talebin arttığını belirterek, özellikle Japonya, Suudi Arabistan ve Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerden yoğun talep aldıklarını söyledi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi'nin ortakları arasında yer aldığı, Avrupa Birliği Karadeniz Havzası Sınır Ötesi İşbirliği Programı tarafından desteklenen BSB-461 kodlu, "Karadeniz'de Akuakültür ve Balık Ürünleri Ticaretinde Mevcut Yeterliklerin Geliştirilmesi ve Yenilerinin Oluşturulması Projesi"nin açılış konferansı, KTÜ Prof. Dr. Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Balıkçılıkla ilgili kurumların temsilcilerinin sunum yaptığı konferansa, Türkiye'nin yanı sıra Romanya, Yunanistan ve Ukrayna'dan da proje ortakları katıldı.
Trabzon İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği Genel Koordinatörü Hüseyin Salihoğlu, burada yaptığı konuşmada, BM Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre, 2015 yılında dünyada 93 milyon tonu avcılıktan, 77 milyon tonu da yetiştiricilikten olmak üzere toplam 170 milyon ton balık üretildiğini ifade etti.
Dünyada yetiştiricilik ve avcılık arasındaki farkın, 2018 yılında giderek yetiştiricilik lehine kapandığını vurgulayan Salihoğlu, "Ülkemizde en son rakamlara göre, yıllık 630 bin ton üretim gerçekleşirken, bunun 324 bin tonu avcılık, 306 bin tonu da yetiştiricilikten elde edildi. Ülkemizde yetiştiricilik neredeyse avcılığı yakaladı." dedi.
Salihoğlu, denizlerin kirlendiğine, aşırı avcılık nedeniyle balık stokunun azaldığına dikkati çekerek, "Bu durumda yetiştiricilik olmazsa olmazımızdır. Türkiye'de 2 bin 308 yetiştiricilik yapan tesis bulunmaktadır. Bu tesislerin kurulu kapasiteleri yaklaşık 500 bin tondur yani kurulu kapasitenin ancak yüzde 60'ı gerçekleşebilmiştir." diye konuştu.
Doğu Karadeniz Bölgesindeki 5 ilde 25 bin ton kurulu kapasiteye sahip 283 tesis bulunduğunu aktaran Salihoğlu, "Trabzon'da yıllık 16 bin tonluk üretim kapasitesine sahip tesislerimiz olmasına rağmen üretim 5 bin 500 tonda kalmaktadır. Kurulu kapasitenin ancak yüzde 34'ünü gerçekleştirebiliyoruz. Çevre kirliliği, hava ve deniz koşullarının olumsuzluğu gerçek kapasiteye ulaşmamıza engel oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
"BÜYÜK BALIK TALEPLERİNİ KARŞILAYACAK POTANSİYELİMİZ VAR"
Salihoğlu, son yıllarda iri Karadeniz somonuna talebin arttığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bu yöndeki talep, bölgenin cazibesini de artırdı. Özellikle Japonya, Suudi Arabistan ve Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerden yoğun talepler alıyoruz. Ayrıca bölgemizde levrek yetiştiriciliği de başladı. Suyun az tuzlu oluşu, denizde organik maddenin yoğun olması, deniz suyunun plankton bakımından zenginliği gibi faktörler, levreklerin çok lezzetli olmasını sağlıyor. Bu özellikler Karadeniz levreğini marka haline getirdi. Karadeniz'de yetiştirilen levrek, Ege ve Akdeniz'de yetişenlere göre, ülke içinde yüzde 25 daha pahalı alıcı buluyor. İleride dış piyasaların levrek taleplerini karşılamaya hazırız. İleriye dönük projeksiyon olarak, özellikle büyük balık taleplerini karşılayacak potansiyelimiz var ve atıl kapasitemizi harekete geçirecek imkanlarımız da bulunmaktadır."
AB ülkelerinin su ürünleri sektörünün en önemli müşterilerinden olduğunu belirten Hüseyin Salihoğlu, şunları kaydetti:
"Ülke olarak 2018 yılında 952 milyon dolar ihracata karşılık, 200 milyon dolar ithalat yaptık. Sektör olarak 750 milyon dolarlık ihracat fazlamız var. Doğu Karadeniz Bölgesi bu miktarın yüzde 10'unu karşılıyor. İri Karadeniz somonu ve Karadeniz levreği ihracatımızla bölgemizin payını yüzde 20'ye çıkaracağımıza inanıyoruz. Japon alıcıların talepleri de her geçen gün artıyor. Japonlar, bölgemizde üreticilerimizle ortak yatırım yapmak için talepte bulunuyor."
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu ise su ürünleri üretiminin geliştirilmesinde üniversite, kamu ve özel sektörün iş birliği yapması gerektiğini söyledi.
Kamunun izinler konusunda kolaylık sağlarken maddi yönden teşvik ve destekleri de ön plana çıkarması gerektiğini dile getiren Hacısalihoğlu, özellikle finansmana erişim konusundaki sorunların ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.
Programa, KTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halil İbrahim Okumuş, KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Balıkçılık Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş ve diğer ilgililer katıldı.