"Suikastin yerini bile söyledim"
Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci, Dink suikastinde güvenlik ihmali bulunduğuyla ilgili davada "Şişli'deki Agos Gazetesi önünde öldüreceğini söyledi. Bunu da Jandarma'ya anlattım" dedi. AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni gazeteci - yazar Hrant Dink'in
Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci, Dink suikastinde güvenlik ihmali bulunduğuyla ilgili davada "Şişli'deki Agos Gazetesi önünde öldüreceğini söyledi. Bunu da Jandarma'ya anlattım" dedi.
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni gazeteci - yazar Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesi olayında ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan iki askerin yargılanmasına Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
İstanbul'da görevli Jandarma Kıdemli Başçavuş Okan Şimşek ve Burdur'da görevli Jandarma Uzmançavuş Veysal Şahin'in katılmadığı duruşmada, tanık sıfatıyla ifade veren Yasin Hayal'in halasının eski eşi Coşkun İğci (35), "Yasin'in arkadaşlarıyla Agos Gazetesi ve Dink'in evinin arasındaki bölgede keşif yaptığını istihbarat yetkililerine söyledim. Bu keşfi yaptıklarını Yasin bana anlatmıştı. Yasin'e cinayeti nasıl işleyeceğini sorduğumda, Şişli'deki Agos Gazetesi önünde öldüreceğini söyledi. Bunu da Jandarma'ya anlattım" dedi.
Dink ailesinin avukatları ise, dosyanın İstanbul'daki cinayet dosyası ile birleştirilmesini ve sanıkların yeni Türk Ceza Kanunu'nun 83'üncü maddesinde yer alan 'ihmal suretiyle adam öldürme' suçuyla Ağır Ceza'da yargılanmasını talep etti.
Sadece avukatlar ve tanık yer aldı
Hrant Dink'in öldürüleceğini bildikleri halde gerekli önlemi almamakla suçlanan ve Dink'in ailesinin haklarında suç duyurusunda bulunduğu Jandarma Kıdemli Başçavuş Okan Şimşek (39) ve Jandarma Uzmançavuş Veysal Şahin'in (39) yargılanmalarına bu sabah Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı. İki sanığın TCK'nın 257/2 ve 53. maddelerine istinaden "görevi ihmal ve kötüye kullanma" suçlarıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasına, şu anda İstanbul ve Burdur'da görevli iki asker katılmazken, sanık avukatları Ali Sürmen, Elvan Canbakkal ve Melda Sürmen ile Dink Ailesi'nin avukatlarından Ergin Cinmen ve Hakan Bakırcıoğlu katıldı.
Cumhuriyet Savcısı Yakup Ünal Demir tarafından hazırlanan iddianamade, "Şüphelilerin suç tarihleri arasında Trabzon Jandarma Komutanlığı'nda istihbarat görevlisi olarak çalıştıkları, Yasin Hayal'in Hrant Dink'in öldürülmesi gerektiğine ve onu öldüreceğine ilişkin söylediği sözleri ile yapmış olduğu girişimlerden, tanık Coşkun İğci'nin ifadesi ile tüm dosya kapsamına göre haberleri olmasına rağmen, şüphelilerin istihbarat görevleri gereği olarak Hrant Dink'in öldürülmesi olayının engellenmesinde memuriyet görevlerinin gereğini yapmakta ihmal ve gecikme göstererek kişilerin mağduriyeti ile kamunun zararına neden oldukları, tüm evrak kapsamından anlaşılmış olup, şüphelilerin müsned suçtan dolayı yargılamalarının yapılarak, eylemlerine uyan ve yukarıda gösterilen sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmaları kamu adına talep ve iddia olunur" denildi.
Enişte İğci: 4 ay önce söyledim
Duruşmaya tanık olarak katılan Yasin Hayal'in eski eniştesi Coşkun İğci ise, Trabzon ve İstanbul Emniyet Müdürlükleri'ne verdiği ifadeleri yinelediğini belirterek, "Yargılanan askerlerle arkadaşlığım vardı. Değirmendere Mahallesi'nde beraber gezerdik. Hrant Dink'in öldürüleceğini ilk kez Yasin'den duydum. Dink öldürülmeden 3 - 4 ay önce duyduklarımı arkadaşım olan iki Jandarma görevlisine söyledim. Not aldılar ve olayı takip edeceklerini söylediler. Her ikisinin de Trabzon Jandarma istihbaratında görev yaptığını biliyordum" dedi.
Cinayetten iki gün sonra işyerime geldiler
Coşkun İğci, cinayete kadar olan sürede iki Jandarma görevlisiyle hiç görüşmediğini belirterek, "Dink öldürüldükten iki gün sonra her ikisi de işyerime geldi ve konuşmak istediklerini söylediler. Daha sonra Değirmendere semtinde kendileriyle buluştum. Bana bu olayı kimseye söyleyip söylemediğimi sordular. Ben de söylemediğimi ifade ettim. Hiç kimseyle bu konu hakkında konuşmamamı tembihlediler. Bir gün sonra yine buluştuk. Aynı şeyleri tekrar ettiler. Birkaç gün sonra polis geldi ve beni gözaltına aldı. İfade sırasında polis, sanık iki askeri tanıyıp tanımadığımı ve yanıma niye geldiklerini sordu. Ben de herşeyi polise anlattım" diye konuştu.
Gerçek isimlerini bilmiyordum, 'abi' diyordum
Enişte Coşkun İğci, Yasin Hayal'in halasının eski eşi olduğunu vurgulayarak, "Ama eşimden boşandım. Jandarma elemanlarıyla 2004 yılından bu yana tanışıyorum. Ama gerçek isimlerini bilmiyordum. Veysal Şahin'e 'Engin abi' diye hitap ediyordum, diğerine ise ismini bilmediğim için sadece 'abi' diyordum. Yasin'in böyle bir olayı yapmasını istemediğim için, Hrant Dink'e karşı yapılması planlanan cinayeti onlara anlattım. Yasin bana açıkça, 'İstanbul'da Ermeni bir gazeteci var. Agos diye haftalık gazete çıkarıyor. Burada ve internette Türklere hakaret edici yazılar yazıyor. Bunu öldüreceğiz' dedi. Yanında da 1 - 2 kişi olduğunu ifade etti ancak isimlerini bana vermedi. Bunlardan birinin sonradan Erhan Tuncel olduğunu öğrendim" dedi.
Silahı getirmeyince beni tehdit etti
Coşkun İğci, Yasin'in kendisine 300 YTL vererek silah bulmasını istediğini de vurguladı. İğci, "Silah konusunu da iki askere söyledim. Askerler de bana 'Parayı Yasin'den al' dediler. Parayı aldım. Paraların seri numaralarını da her ihtimale karşı not ettim ve hala saklıyorum. Yasin bu arada sürekli beni arayıp silahı ne zaman getireceğini soruyordu. Gecikince, 'Paramızı mı yedin? Ya silahı ya parayı ver' diye beni tehdit etmeye başladı. İki askere durumu anlattım onlar da parayı geri vermemi söylediler. Ben de Yasin'le buluşup, parayı geri verdim. Yasin bana 'Silahı neden bulamadın?' diyerek küfretti. Bu olayın ardından 3 ay Yasin' i hiç görmedim. Bu olayları o aşamada sadece Jandarma ile paylaştım, polisle hiç paylaşmadım. Dink cinayetinin ardından iki Jandarma ile Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'nda yüzleştirildim. Sanıkları tanıyıp tanımadığım soruldu. Ben de ikisini teşhis ettim. Yasin'e ait iki telefon numarasını, Jandarma görevlilerine verdim" ifadesini kullandı.
Keşif yaptıklarını söyledim
İğci ayrıca, "Yasin'in arkadaşlarıyla İstanbul'a gidip Agos Gazetesi ve Dink'in evinin arasındaki bölgede keşif yaptığını istihbarat yetkililerine söyledim. Bu keşfi yaptıklarını Yasin bana anlatmıştı. Yasin'e cinayeti nasıl işleyeceğini sorduğumda, Şişli'deki Agos Gazetesi önünde öldüreceğini söyledi. Bunu da Jandarma'ya anlattım" dedi.
Avukatlar görevsizlik kararı istedi
Mahkemede söz alan Dink Ailesi'nen avukatları mahkemeden görevsizlik kararı istedi. Yeni TCK'nin 83.'üncü maddesini ileri sürerek davanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep eden avukatlar ayrıca tüm davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen cinayet davası dosyasıyla birleştirilmesini de talep ettiler. Mahkeme Heayeti de taleplerin incelenmesi ve şüpheli sanık Veysal Şahin ve Okan Şimşek'in mahkemede hazır bulundurulmasını isteyerek duruşmayı 20 Mart 2008'e erteledi.
Aile avukatları: Suç; görevi ihmal değil, ihmal suretiyle adam öldürme
Dink Ailesi'nin avukatı Ergin Cinmen ise, duruşma sonunda Adliye önünde yaptığı açıklamada, "Bu dava, Dink cinayetinin bölümlerinden bir tanesiydi. Tabii bazı usuli sorunlar da yaşadık. Davanın asıl görüldüğü yer Beşiktaş Adliyesi. En az oradaki dava kadar önemli bu dava da. Dosyanın ana dosya ile birleştirilmesi isteminde bulunduk. Sanıkların ifadeleri henüz alınmadı. Tanıkların ifadesi alındı. Tanıkların ifadesinde, Hrant Dink cinayetinin işleneceğinin ilgili devlet memurlarına söylendiği ve onların da önlemini almadığı anlaşılıyor. İddia bu. Görevi kötüye kullanmadan yargılanıyorlar. Ama yeni TCK'da 83'üncü madde var. 'İhmal suretiyle icra' diyebileceğimiz bir suç tipi. Yeni girdi kanuna. Özeti şu; bir kamu görevlisi işleneceği belli olan bir suçu öğrenip de bunun gereğini yapmaz ise, 83. madde ile ihmal suretiyle adam öldürme suçu oluşuyor. Cezası da ağır. O yüzden Ağır Ceza'da görülmesi gereken bir suç. Bu nedenle görevsizlik talebinde bulunduk. Burada açılan dava görevi ihmal ve kötüye kullanma davası. Ama alakası yok" diye konuştu.
Bu arada iddianamede, haklarında görevi kötüye kullanma ve ihmal suçundan dava açılması istenilen dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Alb. Ali Öz ile jandarma görevlileri Murat Akçe, Cevat Eser, Mehmet Altınel, Metin Yıldız ve Nazmi Tamer hakkında ek kovuşturmaya gerek olmadığına karar verildiği belirtildi.