Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, demokrasi olduğu müddetçe Sümela Manastırı'nda ayinlerin devam edeceğini söyledi. Günay, referandumdan çıkacak kararın bunu nasıl etkileyeceğini şöyle açıkladı.

Bakan Günay, Bartın'ın Amasra ilçesinde vatandaşlarla sohbet toplantısı yaptı. Bir gazetecinin, 'Trabzon Sümela Manastırı'nda 88 yıl sonra izin verilerek, ayin yapılmasından sonra bazı Rumlar bu ayinlerine önümüzdeki yıllarda da devam etmek istiyor. Bakanlık olarak siz ne diyeceksiniz?' sorusuna Bakan Günay, "Demokrasi sürekli olursa o ayin de sürekli olur. Türkiye'de demokrasi ve insan hakları çıtası yükselecek. O zaman onlar da ayinlerini yapabilecek. Şarta bağlı, Türkiye'de demokrasi ve insan hakları çıtasının yükselmesine bağlı. Hayır çıkarsa o zaman dünyaya yaptığımız hiçbir şeyi anlatamayız." dedi.

Zonguldak'tan sonra Bartın'ın Amasra ilçesine gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bir çay bahçesinde vatandaşlarla sohbet ederek, Remi Gazete veya TBMM'nin internet sitesine girip anayasada yapılan değişiklikleri okumaları tavsiyesinde bulundu. Günay, bu anayasanın diğer anayasalardan en temel farklarından birisinin, dışarıdan dayatma olmadan, milletin ve Meclis'in iradesi ile yapılmaya çalışılması olduğunu kaydetti.

Bakan Günay, referandumda çıkacak evet ve hayırların bir partinin değil, Türkiye'nin demokrasi hanesine yazılacağının altını çizdi. 12 Eylül'de gerçekleştirilecek referandumda evet ya da hayır oyu veren yurttaşların, bir yıl sonra yapılacak seçimde istedikleri partiye oy vermekte serbest olacağını hatırlatan Günay, şunları söyledi: "Türkiye'nin Anayasası 12 Eylül 1980'den sonra darbe döneminde tartışma, konuşma ve eleştirmenin yasak olduğu ortamda, o günkü dünya koşullarına göre hazırlandı. Ama aradan çok zaman geçti ve 2010'a geldik, dünya çok değişti. 30 yıl önce doğuştan gelen özelliklere, inançlara, etnik kökenlere, doğum yerlerine göre, ayrılmış bir dünya vardı. Bugün dünya bu kalıpları teker teker yıkıyor. Bu tabular yıkılırken insan hakları kavramları, evrensel hukuk gelişiyor. İnsanlar birbirinden haberdar oluyor, 12 Eylül'de devletin bir tek televizyonu vardı. 12 Eylül rejiminin dayattığı yalanlar söyleniyordu. Korku filmi gibi bir takım programlar vardı, yine devletin tek radyosu Ankara bir bildiri yayımlamışsa onu söylüyordu. Karşı görüş ileri sürmek yasaktı. Devlet televizyonu siyah ve beyazdı. Artık televizyonlar da hayat da siyah beyaz değil. Şimdi böyle bir dünya 30 yıl öncesinin o korku rejiminin dayattığı bir anayasa ile yönetilebilir mi, yürütülebilir mi, geliştirilebilir mi? Bir değişiklik yapmak gerekmiyor mu? Nitekim gerekti."

Bu anayasa değişikliğinin ilk kez yapılmadığını, şimdiye kadar 10'dan fazla değişiklik yapıldığını hatırlatan Günay, ama hiç böyle tartışma konusu olmadığını vurguladı. "O anayasa değişikliklerini bize dışarıdan 'yapın' diyorlardı. Ekonomi ve siyasette başımız sıkışıyordu. AB dayatıyordu, Türkiye'de iktidarı ve muhalefeti ile anayasa değişikliklerini esas duruşta yapıyordu." diyen Günay, "Ama şimdiki anayasa değişikliğinin farkı bu. Dışarıdan dayatılmıyor. Bizim insanımızın özgürlüklere, hukuka ve hakkını aramaya ihtiyacı var. Bu anayasanın diğer anayasalardan en temel farklarından birisi, dışarıdan dayatma olmadan milletin meclisinin iradesi ile yapmaya çalışması." şeklinde konuştu.

AMASRA SINIRLARI İÇİNDE TERMİK SANTRALİ KURULMAYACAK

İlk defa Amasra'da termik santralinin yapılmayacağını belirten Günay, "Buranın mücavir alanında termik santralle doğanın tahrip edilmemesi konusunda Sayın Başbakan'ın talimatı var. Biz de konunun dikkatli takipçileriyiz. Benim, milletvekilimin ve Sayın Başbakan'ımızın duyarlılığı aynı doğrultudadır. Amasra turizm konusunda özel bir bölgedir. Burada böyle bir doğa tahribatına imkan ve izin vermeyelim' dedi Sayın Başbakan. Ben bunu ilk kez size, basına söylüyorum." dedi.

Bu arada Tekirdağ'dan Amasra'ya tatile gelen ve adının Yurdanur Abduldadaylı olan bir bayan, ilçede hiç Atatürk imzalı rozet bulamadığını belirterek, "Siz bir Atatürkçüsünüz, neden buralarda Atatürk imzalı rozet satılmıyor? diye tepki göstermesi üzerine Bakan Günay, "Amasra'da rozet vardır, şimdi size hediye ederler." karşılığını verdi. Abduldadaylı'nın tepkilerini sürdürmesi üzerine korumalar kadını uzaklaştırmaya çalıştı. Amasra Müze Müdürlüğü görevlileri, daha sonra kadına Atatürk rozeti verdi.