Sürmene’de vatandaşlara hitap eden Erbakan, Trabzon’un Erbakan ailesi için önemine dikkat çekerek, babasının Trabzon’da görev geçirdiği çocukluk yılları nedeniyle asli bir Trabzonlu olduğunu ve dolayısıyla bir Trabzon hemşehrisi olduğunu ifade etti. 

Türkiye’de özellikle dış güçlerin, siyonizmin karanlık planlar sahneye koyduğunu ve bu planların merkezine AKP’yi yerleştirdiğini ifade eden Erbakan, 10 yıllık icraatları sırasında AKP’nin zaman zaman faydalı işler yapsa da, genel anlamda çok büyük tahribatlar yaptığını ifade ederek ülkeyi büyük bir felaketin eşiğine getirdiğini ifade etti. Erbakan şöyle konuştu: 

“10 yıllık icraatları sırasında bazı alanlarda AKP iktidarının faydalı sayılabilecek işler yaptığını belirtmemiz lazım. İmam-Hatip okullarının orta kısımlarının yeniden açılması, eğitimde 4+4+4 modeli, askeri okullarda Kur’an dersinin seçmeli hale getirilmesi, bazı illerde geliştirilen hızlı tren projeleri gibi hatırı sayılır faydalı işler yapmışlardır. Bunları inkar etmek elbetteki doğru değildir. Sonuçta bir iktidarı eleştirirken doğrularını ve yanlışlarını birlikte ele almak önemlidir. Bu noktada biz de AKP’nin 10 yıllık icraatlarının tamamının yanlış olduğunu elbetteki söyleyemiz” dedi. 

Türkiye’de siyonizmin Haim Nahum Doktrinini uyguladığını ifade eden Saadet Partisi Genel Başkan Başdanışmanlarından ve GİK üyelerinden Dr. Fatih Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

 

 

“Tüm bunlara rağmen AKP’nin bazı doğruları olsa da maalesef yanlışları doğrularından kat kat fazladır. İşte Milli Görüş lideri rahmetli babam tarafından sıkça ifade edilen Haim Nahum Doktirini, “aç bırak, işsiz bırak, borca esir edip yumuşak lokma haline getir” planı Türkiye’de uygulanmaya devam etmektedir. Bu planın uygulayıcısı da bizzat AKP olmuştur. Bugün Türkiye’nin 2013 bütçesinde tam 30 milyar dolarlık bir rakam sadece borç faizlerine gitmektedir. Borç faizlerine bu kadar büyük bir rakam ayrılırken, yatırımlara ayrılması öngörülen rakam bunun yarısı bile değildir. Sayın başbakan bir yandan ekonomide iyiye gidiş olduğunu ifade edip IMF’ye olan borcu indirdir dese de, Türkiye’nin toplam iç ve dış borcu 500 milyar doları aşmıştır. Bir yandan IMF’ye borcumuz azaldı derken, öte yandan toplam borç rakamını görmezden gelmek açık bir hiledir. Bugün Türkiyemizde 3 milyon kayıtlı, yaklaşık 3,5 milyonda kayıtsız işsiz bulunmaktadır. Bu rakam aileleri ile birlikte yaklaşık 20-25 milyon kişiye tekabül eder. Ülkemizde bunca işsiz varken ekonomimiz iyi demek büyük bir gaflettir” diye konuştu.

 

Dış politikadaki yanlışlara da değinen Erbakan, AKP hükümetinin “komşularımızla sıfır sorun” hedefinden “sıfır komşu” noktasına düştüğünü ifade etti:

 

 

“Çok değil bir yıl öncesine kadar komşularımızla sıfır sorun dediler. Bir arada olacağız dediler. Biz de sandık ki gerçekten bunu başarabilecekler. Ama geldiğimiz şu noktada Türkiye’nin bir tane sorunsuz komşusu kalmadı. İran’a cephe aldık, Irak’a cephe aldık. Suriye ile savaşın eşiğindeyiz. Daha geçtiğimiz haftalarda Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı Irak tarafından Irak’a sokulmadı. Uçağı sınırdan geri döndürüldü. Büyük ülke olduk derken, bir bakanımızı bile komşu ülke topraklarına indiremez hale geldik. Sayın başbakan bir yandan BM adaletsiz, kararları yanlış diye nutuk atarken, KKTC’nin BM tarafından ortadan kaldırılması anlamına gelen Annan Planına destek çıkmıştır. NATO’nun Libya’yı işgal planına destek olmuştur. Bugün İzmirimiz, NATO’nun Güney kanadının komuta merkezi haline gelmiştir. Ondan daha kötüsü ülkemizde tam 28 adet NATO üssü vardır. Ve hiçbir NATO ülkesinde bu kadar çok NATO üssü bulunmamaktadır”, diye konuştu. 

 

Başbakan Erdoğan’ın sürekli fikir değiştirmesini, kararlı olamamasını da eleştiren Erbakan şu çarpıcı tespitleri yaptı:

 

“Sayın başbakan bir toplantıda İsrail’in sürekli verdiği sözlerden dönmesine tepki gösteriyor. İsrail için ‘bir öyle bir böyle’ diyor. Peki sayın başbakan siz aynı durumda değil misiniz? Daha 1 yıl öncesine kadar Suriye başkanı ile dost idiniz, şimdi onu düşman ilan ettiniz. Libya’ya saldıracağını ilan eden NATO için ‘NATO’nun Libya’da ne işi var diye çıkıştınız, ama peşinden çok geçmeden NATO koalisyonu içersinde yeraldınız. Sizin için de bir öyle bir böyle demek doğru değil mi?”

 

Erbakan, Kimilerinin “Fatih Erbakan’da Ak Parti’ye geçecek” sorularına ise şöyle cevap verdi:

 

 

“Zaman zaman Fatih Erbakan, kardeşleri ile Ak Parti’ye iltihak edecek diye saçma sapan iftiralar atanlar oluyor. Bakın buna yine bu yöreden bir örnek ile cevap vermek istiyorum. Oflulara sormuşlar, Trabzon’a mı yoksa Rize’ye mi bağlanmak istersiniz. Oflulara süre vermişler, düşünün, taşının demişler. Süre dolmuşlar, kararınız nedir diye sormuşlar: “Oflular ise biz bir yere bağlanmıyoruz. Eğer çok istiyorlarsa Trabzon bize bağlansın!” demişler. Biz de aynısını AKP için söylüyoruz. AKP’lilere buradan çağrı yapıyoruz. Gelin Saadet Partisine katılın asıl olay işte budur! Biz bu davanın ne kadar şerefli dava olduğunun farkındayız Başbakan Erdoğan’ın A takımında olacak diye ifadeler kullananalar var. Herkes şunu bilsinki Ak Parti’nin A takımı içersinde yer almaktansa Milli Görüş’ün çaycı kadrosunda olmayı tercih ederiz.”

Konuşması sık sık alkışlar ve ‘mücahid Erbakan’ sloganları ile kesilen Fatih Erbakan'a Sürmene Gençlik Kolları tarafından Trabzonspor forması hediye edildi.  Program sonunda hatıra fotoğraf çekimi ve hediye töreni ile salondan ayrıldı.