Giresun Müftüsü Oral, makamında düzenlediği basın toplantısında, Kurban Bayramı'na sayılı günler kaldığını anımsattı.

Vacip olan kişilerin kurban kesmeleri ya da vekaleten bu görevi yerine getirmeleri gerektiğini ifade eden Oral, "Kurban yerine, 'kurbanın fiyatı fakirlere verelim' ya da 'kurban kanı akıtmayalım' gibi anlayış doğru değil. Kendilerine kurban vacip olan din kardeşlerimiz kurban kesmeli ya da vekaleten bu görevi yerine getirmeli." dedi. 

Kendisine vacip olmadığı halde kurban kesmek isteyenlerin de borçlanma, taksit ya da kredi kartı yoluyla dini görevi yerine getirebilmelerinin mümkün olduğuna işaret eden Oral, şöyle konuştu:

"Kurban İslam'da zengin olarak tarif edilen kişilerce kesilmesi gerekiyor. 80 gram altın nisap miktarı malik olan kişinin bir şekilde kurbanını kesmesi gerekiyor. Kendisine kurban vacip olmayabilir, 'ama ben her halükarda kurban keseceğim, onun için borçlanarak, taksit ya da kredi kartı ile kurban kesebilir miyim?' diyenler de, borçlanarak da taksitle de kurban kesilebilir. Bunun net bir kriteri de yok. İbadetler bizim hayatımızı kolaylaştırmak içindir. Yoksa Allah bize yük yüklemiyor. Toplumda kınama, psikolojik durumların oluşması çok doğru değil. Esas olan kime vacip ise onun kesmesidir. Vacip olmayanlar da borçlanma, taksit ve ya kredi kartıyla kurban kesebilir." 

Müftü Oral, kurban etlerinin buzdolabında aylarca bekletilmesi yerine, asıl amacı olan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasının büyük öneminin bulunduğuna dikkat çekti.

Oral, "Kurban etleri üçe ayrılmalı. Üçte birini ihtiyaç sahiplerine, üçte birini kendi ailesine ve üçte birini de evlerine misafir gelenlere ikram şeklinde ayırmalılar. Kurban 'paylaşmak' demek. Kesilen kurban etlerinin buzdolabında geleceğe yönelik değerlendirilmesine yönelik bir anlayış da doğru değil. İslam, zenginle fakir arasına bir köprü kuruyor. Bunların içinde zekat da var, sadaka da var, öşür de var ve kurban da var. Paylaşma duygusu bu gibi önemli günlerde artıyor." diye konuştu.