Trabzonlu karikatür sanatçısı Tamer Küçük, 21 yılda yaşanmış fıkra gibi olayları derleyerek ''Gugulumdakiler'' adlı kitap çıkardı.     

Tamer Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz fıkralarının yöre insanının sıcaklığını, saflığını, hazır cevaplılığını ortaya koyduğunu, her birinin ayrı bir güzellikte, yaşanmış olaylardan oluştuğunu söyledi.     

Küçük, 1988'den itibaren karikatür çizmeye başladığını, karikatür çizerken özellikle 'Temel' figürünü kullandığını belirterek, ''Karadeniz fıkralarının pek çoğunun gerçek yaşamdan alındığını, yabancı maddeler karıştırılmamış olduğunu gözlemledim'' dedi. 

Gözlemlerinden yola çıkarak 1990'dan itibaren yaşadığı olayları not almaya başladığını söyleyen Küçük, kendi yaşadığı olayların yanı sıra bizzat çevresindeki insanların yaşadığı fıkra tadında olayları da not aldığını kaydetti.     

Karadenizlilerin en iyi ve en kötü anlarında bile kendi durumuna gülebilen insanlar olduğunu ifade eden Küçük, şöyle konuştu:     

''Karadeniz insanının yaşadığı birçok olay fıkra tadında. Yöremizdeki vatandaşlar kendini eleştiren fıkralara bile gülecek kadar alçak gönüllü. Ben de bu hikayelerin bir bölümünü, 21 yıllık çalışmayı 'Gugulumdakiler' adlı kitapta topladım. Kitaptaki olayların yüzde 75'i bizzat yaşadığım fıkra gibi hikayeler. Geri kalanlar ise arkadaşlarımın başından geçenler. Elimde bu kitaptaki olayların en az iki katı daha birikmiş hikaye var. Bunları da ilerde kitaplaştırmayı düşünüyorum.''
     Çeşitli meslek gruplarının yaşamından kesitler sunan Tamer Küçük'ün ''Gugulumdakiler'' adlı kitabından bazı fıkra tadında olaylar şöyle:
     Doktor arkadaşıma yaşlı bir hasta gelir.
     Aralarında şu konuşma geçer:
     -Neyin var amca?
     -Kan kusayrim doktor, kan kusayrim.
     -Ne renk kusuyorsun amca?
     -Sapsari doktor oğlum, sapsari.     

Yaşlı bir kadın Akçaabat minibüsüne biner. Minibüs tamamen doludur. Bir müddet sonra yaşlı kadın arkadan bozuk para uzatıp 'Evladım bir öğrenci alır mısın' der. Şoför dikiz aynasından yaşlı kadına bakar ve sonra 'Hangi okulda okuyorsun nine?' diye sorar. Yaşlı kadın bu soruya bozulur ve 'Ne edecesun' diye tepki gösterir. Şoför istifini bozmadan şöyle der: ''Hiiç. Anami da o okula yazdıracağım da.''     

Uzun Sokak'taki Kolotoğlu Çarşısı'nın önünde üç arabanın park edebileceği kadar bir alan var. Bu alanın önüne arkadaşım arabasını park ediyor. 10 dakika sonra pasajdan çıktığında bir arabanın önüne, bir arabanın da arkasına park ettiğini görüyor. Çıkmak için uğraş veriyor ama nafile. Arabasının önüne, etrafına bakınırken karşı kaldırımdan iki kişi geliyor. Bu kişiler arkadaşıma yardım ediyor ve arabanın ön tamponundan tutarak arabayı kaldıra kaldıra öndeki arabadan kurtarıyor. Arkadaşım, yardım eden iki kişiye 'Sağ olun, siz olmasaydınız kim bilir burada ne kadar beklerdim' diyor. Yardım eden iki kişi, 'Ne demek arkadaşım insanlık öldü mü' dedikten sonra arabanın önünü kesen arabaya binip gidiyor.     

Meydan civarında arkadaşımın önünde bir araba durmuş. Şoför, yoldan giden vatandaşa 'Pardon bakar mısınız? Havaalanı ne tarafta' diye sormuş. Adam şöyle cevap vermiş: ''Uçak havaalanı mı?''