Tehlike çanları çalıyor! Karadeniz'de su sıkıntısı başlıyor
Küresel ısınmanın etkileriyle yağış rejimi değişen ve son iki ayda ortalama yüzde 58 daha az yağışın düştüğü Doğu Karadeniz'de içme suyu kaynaklarının yanı sıra dereler de kurumaya başladı.
Gümüşhane'de Tersun Dağı'ndan doğan ve Karamustafa, Boyluca ve Hasköy köylerinden geçen tarım ve içme suyunda kullanılan Boyluca Deresi yatağı 10 kilometre boyunca kurudu.
Küresel ısınmanın etkileriyle Doğu Karadeniz'de son aylarda azalan yağışlar, kuraklık tehlikesini de beraberinde getirdi. Doğu Karadeniz'de, haziranda 109,4 kilogram yağış ile son 90 yılın yağış rekoru kırılırken, takip eden aylar ise kurak geçti. Meteorolojik verilere göre, geçen yıl temmuz ve ağustos ayları ile bu senenin aynı dönemlerinde ortalama yüzde 58 daha az yağışın düştüğü bölgede, içme suyu kaynakları kurudu. Türkiye'nin yıllık ortalama 2 bin 400 kilogram yağış oranıyla en çok yağış alan ili olan ve hemen her yıl yaşanan sel, heyelan ve taşkınlarla gündeme gelen Rize’de azalan su kaynakları nedeniyle belediye, halkı, suyu tasarruflu kullanmaya çağırdı. Trabzon'da ise içme suyu sorununa çözüm için yağmur ve yüzey sularının depolanacağı 'yapay gölet' formülü devreye alındı.
DERE YATAĞI 10 KİLOMETRE KURUDU
Bölgede içme suyu kaynaklarının ardından bu kez de dere yatakları kurumaya başladı. Gümüşhane'de Tersun Dağı'ndan doğan ve Karamustafa, Boyluca ve Hasköy köylerinden geçen tarım ve içme suyunda kullanılan Boyluca Deresi yatağı, debisi azalınca 10 kilometre boyunca kurudu. Derenin kurumasıyla, bölgedeki sebze ve meyve bahçeleri de olumsuz etkilendi. Yöre halkı, kuraklığa karşı su depolanacağı gölet projelerinin devreye alınmasını istedi.
‘KURAKLIKTA DEREDE DAMLA SU KALMIYOR’
Boyluca Köyü Muhtarı Tahir Öztürk, “Bu dere üzerinde 3 tane köy, 11 de mahallemiz mevcut. Bu aylar gelince dere kuruyor. Kuraklık başlayınca derede damla su kalmıyor. Vatandaşın bağı bahçesi kuruyup gidiyor. Dereden akan su boşa akıyor. Deremizin suyu çok temiz. Burası değerlendirilirse hem köylülerin içme suyu sorununu hem de sulama sorununu giderilmiş olur. Burada güzel gölet olabilecek bazı noktalar var" dedi.
‘GÖLET TALEBİMİZ VAR’
Köylülerden Kenan Öztürk de tarım arazilerinde kuraklığa bağlı zarar olduğunu söyleyerek, "Fasulye ektim, susuzluktan dolayı söküp attım. Tarlam kurudu, dere kurudu. Bahçe içinde hiçbir şey kalmadı. Hepsini yoldum, hayvanlara verdim. Yetkililerden gölet talebimiz var. Tarım yapmak için buraya geliyorum ama her sene boşa geliyorum. Tarımda ve içme suyu olarak sıkıntı çekiyoruz” diye konuştu.
'KARADENİZ SU ZENGİNİ BİR YER DEĞİL’
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, kuraklıkla ilgili, “İlkbaharda dereler gürül gürül akıyordu, bir ara sular çok kuvvetliydi ama küçük, kısa bir kurak periyot, yağışsız periyotta bir anda Karadeniz’de durumu kuraklığa dönüştürdü. Hiçbir zaman hava herkesi memnun etmez. Aslında Karadeniz su zengini bir yer değil. Yağmurların çok yağıyor olması, Karadeniz’de çok su olduğu anlamına gelmiyor” dedi.