Trabzon'un Tonya İlçesi Kaleönü Köyü'nde kadınların çektiği, 'Karadeniz Kadınıyız, Güçlüyüz ama…' adlı belgesel film, 'AB-Türkiye Belgesel Film Buluşması' etkinliğinde görücüye çıktı.

Film eğitmeni Deniz Yeşil, "Bu film sayesinde bir teyzemizin okuma-yazma isteği uyandı. Kadınlarımız artık, 'Şehre gidelum, film çekelum' diyorlar" dedi.

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) ile Avrupa Birliği Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen 'AB-Türkiye Belgesel Film buluşması' Trabzon Sanatevi'nde başladı. 3 gün sürecek etkinlikte dün gece gösterilen, kameramanı, yönetmeni ve sesçisi de köylü kadınlardan oluşan 'Karadeniz Kadınıyız, Güçlüyüz ama..' adlı belgesel film büyük ilgi topladı. Yönetmen Deniz Yeşil'in eğitmenliğinde hazırlanan belgeselde, Tonya İlçesi'nin Kaleönü Köyü'nde yaşayan kadınlar kendi hayatlarını filme aldı. Filmin yönetmenliğini köylü kadınlardan 55 yaşındaki Asiye Köksal, yönetmen yardımcılığını 71 yaşındaki Hanife Baykan, sesçiliğini 72 yaşındaki Sebahat Şanlı ve kameramanlığını da 45 yaşındaki Ayşe Uzun Yağız yaptı.

'KENDİ DOĞALLIKLARIYLA SORULAR SORDULAR'

Belgesel filmin eğitmeni Deniz Yeşil, filmde köylü kadınların performanslarının iyi olduğu belirterek, "Bu belgeselde eğitmenlik yapmam için çağırdılar. Çok heyecanlandım. Çünkü köydeki kadınlarla bu filmi gerçekleştirecektik. Onlara genel olarak film nasıl yapılır, kamera nasıl tutulur, mikrofon ne işe yarar gibi bilgiler verecektim. Bu bilgiler ışığında kendi sorularıyla kadın meseleleri konusunda film yapacaklardı. Ortalama 70 yaşlarında olan teyzeler çekti bu filmi. Açıkçası benim beklentimin üstünde performans sergilediler. Benim bile soramayacağım soruları kendi doğallıklarıyla sordular. Çok ama çok etkilendim" dedi.

'İNEK İÇİN FİLME ARA VERDİK'

Film çekimi sırasında oldukça ilginç ve neşeli anlar yaşandığını dile getiren Yeşil, "Belgesel atölyesinde onlarla birlikte çalışırken ilginç şeyler yaşadık. İneğini yedirmesi gerekti, kalkıp ineğinin yanına gitti. İneğini yedirmek isteyen teyze için filme neşeli ara verdiğimiz anlar oldu. Evlere kadınların ziyaretlerine giderken, ekipten biri, 'Ben gelemeyeceğim, ineklerimle ilgilenmem lazım' dedi, ineklerini yedirmek için ayrılmak zorunda kaldı" diye konuştu.

'UŞAĞUM YORULDUM ARTUK'

Çekimlerde yaşlı kadınların zaman zaman yorulduğunu da dile getiren Yeşil, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Çok zeki ve akıllılar. Çok keyifli geçti. Benim için de belgeselin ne olduğuna dair çok öğretici oldu. 3 günlük çalışma sonrasında bu eser ortaya çıktı. Öncelikle tanıştık, alıştık birbirimize. Ondan sonra eğitim çalışması ve evlere gidip evlerde çekim yapılması şeklinde geçti. Mikrofon tutan 72 yaşındaki teyzemiz çok tatlı idi. Yoruluyordu doğal olarak. Zaman zaman ara vermek durumunda kalıyorlardı. Bazen de bize, 'Uşağum yoruldum artuk' deyip bitirmek istiyorlardı. Onlar da çok keyif aldılar."

'BELGESEL YÖNETMENİ YAŞLI TEYZENİN OKUMA İSTEĞİ UYANDI'

Belgeselin yönetmeni Asiye Köksal'da okuma-yazma isteği uyandığın anlatan Deniz Yeşil, "Belgeselin yönetmeni olan teyzemizde, yaşanan bu sürecin ardından okuma-yazma isteği uyandı. Eşi de ona söz vererek, 'Seni okutacağım' dedi. Bu belgeselin yaşlı bir teyzenin okuma öğrenmesine sebep olacağıını düşünürsek bizim için büyük ödül bu olsa gerek" dedi. Yeşil, Tonya İlçesi'nin seçimi için de, "Aslında film yükseklerde olsun dedik, kadının daha güçlü olduğu bir yer istedik. İyi yapmışız. İnanılmaz bir yeteneği var Tonya'nın. Filmi teknik olarak kadınlar yaptı ama daha çok onların doğallığı ve gerçekliğiydi öne çıkan. Ben belgeselin ne olduğuna dair onlardan daha iyi deneyim kazandım diyebilirim" diye konuştu.

'ŞEHRE GİDELUM FİLM ÇEKELUM'

Oldukça ilgi çeken filmin devamının geleceğinin müjdesini de veren Yeşil, "Bu filmin galiba devamı gelecek. Çünkü teyzeler, 'Şehre gidelum, film çekelum' diyorlar. Bu tarz espriler yapıyorlar. Basının yardımıyla yaptıkları işin etki alanını daha iyi kavradılar. Gelecek projeleri şimdiden kendi aralarında konuşmaya başladılar. Yanlarında olurum diye düşünüyorum ama galiba bu sefer eğitmen onlar olacak" dedi