Tonyalılar Kültür Dayanışma ve Kalkındırma Derneği Başkanı Ahmet Şener, “Bin Tonyalı Birarada” projesiyle yola çıktıkları yurt hayalini sonlandırmaya kararlı. Öztürk Palas olarak Trabzonlular’ın hafızasında yer tutan Tören Otel’in binasını satın alan dernek yönetimi kısa zamanda yurt özlemini sona erdirmek için yoğun bir çalışmanın içine girdi. Dernek Başkanı Ahmet Şener, çalışmalarıyla ve gündemdeki konularla ilgili sorularımız yanıtladı.

Önemli bir projeye başladınız ve yıllardır özlenen yurt ihtiyacını karşılama adına bir bina satın aldınız. Çalışmalar nasıl gidiyor?

Ahmet Şener: Yıllardan beri Trabzon’da Tonyalılar’a özgü bir yurt olsun istendi. Mevcut derneğimiz 1997 yılında kuruldu. Kuranlara teşekkür ediyorum. Ölenlere de Allah’tan rahmet diliyorum. Her gelen bir şeyler kattı. Bir şeyler yaptı. Şimdi bize görev düştü. 2005 yılından beri başkan olarak görev yapıyorum. Elimizden geldiği kadar çalıştık. En sonunda yönetim kurulu arkadaşlarımızla birlikte yıllarca konuşulan yurt konusuna el atalım istedik. Arkadaşlarımızla toplantı yaptık ve ilk adımı attık. Dernekte bir kahvaltı düzenledik ve çok sayıda bilim insanı, iş adamı, Tonya sevenleri üyelerimiz yoğun bir katılımla yaptık. Herkes söz alarak yurdun gerekliliği özelliğinde görüş birliğine vardık. İlk önce bir komite oluşturduk. Bu komitenin içinde bir de mali komite oluşturduk. Dernek Başkanı olarak ben, ikinci başkan olarak Ahmet İnce, Tonya Belediye Başkanı Ahmet Kurt, İskenderli Belediye Başkanı Ahmet Aktaş ve Tonya’nın sevilen simalarından avukat Salih Cora da bu komitede görev aldı. Bu amaçla Trabzon ayağını gezdik. Üniversitede profesörlere gittik katkılarını sundular. İş adamlarımıza gittik. Ankara’da eski bakanımız Faruk Nafiz Özak, iş adamlarımıza gittik. Onlarla da bu konuyu görüştük, hepsi bizi desteklediler. En başta Sayın Faruk Özak hem kendisi hem de dolaylı yoldan katkıda bulundu. Daha sonra İstanbul’a giderek İstanbul’daki Tonyalı iş adamlarımızdan destek aldık. Onlar da bize ilgi gösterdiler. Ankara’da bir randevuyla Sayın Bakanımız Erdoğan Bayraktar’a gittik. Bizi çok sıcak karşıladı, yardım sözü verdi ve büyük bir heyecan ve atılımla bu projemiz devam etti. Belli bir nakit paramız var. Geri kalanını verilen sözlere güvenerek biraz da kredi çekerek, Tabakhane yol üstünde bulunan eski adıyla Öztürk Palas, yeni adıyla Tören Otel’i 6 katlı binayı Tonyalılar Kültür, Dayanışma ve Kalkındırma Derneği adına satın aldık. Şu an tapuları elimizde, restorasyon çalışmalarını yapıyoruz. Mimari projesini mimar Köksal Boz yaptılar. Şu anda projemiz belediyededir. Anıtlar Kurulu’na girecek. Büyük bir hızla projemiz devam edecektir. Ancak Trabzon ayağında üyelerimizden beklediğimiz ilgiyi göremedik. Ama umut ediyoruz ki üyelerimiz ilgi gösterecek ve en kısa sürede banka kredisini kapatacağız. Tabi Trabzon ayağında en büyük gayreti Salih Cora üstlenmiştir. Kendisine bütün Tonyalılar ve dernek adına teşekkür ediyorum.

Kuracağınız yurt sadece Tonyalı öğrencilere mi hizmet verecek? Başka ilçelerden de öğrenci kabul edecek misiniz?

Ahmet Şener: Hedeflediğimiz sayı 60-70 civarında olacak. 6 katlı bir binadır. Yurt ayrı bir statüdür. Bunu yurt anlamında öğrenci konuk evi olarak, burada çevremizdeki öğrenciler, Tonya, Beşikdüzü, Şalpazarı, Çarşıbaşı, Düzköy, Vakfıkebir, Trabzon’da evi olmayıp da kalacak yeri olmayan herkese açıktır. Büyükliman yöresine hitap ediyor. Bir katını dernek lokali yapacağız, en üst katını da sosyal tesis yapacağız. Burada misafirlerimize Tonya’nın yöresel yemeklerinden mönü sunacağız. Mevcut binayı kapatacağız ve ödediğimiz kirayı önümüzdeki yıl burs olarak öğrencilere vereceğiz.

Dernek olarak başka çalışmalarınız da var mı?

Ahmet Şener: Dernek olarak her zaman için Tonya’nın hizmetindeyiz. Zaten derneklerin amacı budur. Dernekler, oturup sohbet edilen, oyun oynanan yerler değildir. Tonya’nın bütün sorunlarıyla ilgileniyoruz. Dershaneye gidemeyenlere yardımcı olduk, İskenderli Çok Programlı Lisesi’ndeki öğrencilere kırtasiye yardımı, okul araç gereçleri yardımında bulunduk. Hastaları ziyaret edip destek oluyoruz. Bir mesaj hattımız var. Bütün cenazelere araç kaldırıyoruz. Belediyemiz sağ olsun bizi kırmıyor. İnsanlarla toplu olarak cenazelere, düğünlere gidiyoruz. Güzel bir birlik beraberlik var. Önümüzdeki günlerde de Sayın Bakan’la binanın açılışını yapacağız. Açılıştan önce yemek yapıp, katkı sağlayanlara plaket vereceğiz.

Çimento Fabrikası’yla ilgili çeşitli tartışmalar yaşandı. Yaşanmaya da devam ediyor. Siz dernek olarak neler düşünüyorsunuz?

Ahmet Şener: Biz bu yurt yapımına başladığımız sırada çimento fabrikası gündemde değildi. Biz komitemizi de ondan önce oluşturduk. İlk söylendiği zaman biz de ‘Tonya’da fabrika kurulacak, insanlarımız çalışacak, Tonya kalkınacak ve zenginleşecek’ diye sevindik. Daha sonraki toplantı ve panellerde zararlı olduğu söylendi. Benim Ahmet Şener olarak bir görüşüm vardır. Ama dernek başkanı sıfatıyla dernek adına görüş belirtmem doğru değildir. Buranın 700 üyesi vardır. Her birinin farklı düşüncesi olabilir. Görüş bildiremem, benim Ahmet Şener olarak görüşüm istihdam olarak olsun. Ama sağlık ve çevre yönünden ben öğretmenim, bilgi sahibi değilim ama duyduğum kadarıyla sağlığa zararı varmış. Bu konuda da bilim insanlarımızın, bu işte ehli olan insanların verdiği bilgiler önemlidir. Zararları karları ortaya dökülsün. Tonya’da demokratik bir ortam var. Tonya’daki insanların tepkileri çok doğaldır. İnsanlar kullandığı merası elden gidecek diye korkuyor. Ama Ahmet Şener olarak benim de elbette Tonya’ya zarar verecek hiçbir işin yanında olmam mümkün değildir. Dernek olarak herkes dilediği gibi düşünebilir. Sessiz kalışımızın tek nedeni budur. Yoksa dernek olarak taraf olmamız söz konusu değildir. Onun için sessiz kalıyoruz. Göreve geldiğimden bu yana her alanda Tonya’ya hizmet etmekteyim. Bu yurt da hizmetlerden bir tanesidir. Biz kesinlikle birilerinden bir şey karşılığında yurt için para almadık. Çimento olayı da böyledir. Biz bankadan kredi çektik. Yurdun maliyetini karşılıyoruz. Bu vesileyle bütün Tonyalılar’ın yardımını bekliyoruz.

Önümüzde yerel seçimler de var? Tonya Belediye Başkanlığı için isminiz geçiyor? Böyle bir düşünceniz var mı?

Ahmet Şener: Bu tür görevler için talip olmak değil aranan kişi olmak durumundasınız. Siyasetle uğraşan herkesin hedefi daha yukarılardır. Ben de siyasete gönül vermiş birisi olarak hedeflerim yüksektir. Ama bu iş ‘ben aday olmak istiyorum, ben şuraya talibim’ demekle olmuyor. Örgütler, tabanlar, oradaki insanların sizi benimsemesi gerekiyor. Şu an karar için erken. Henüz böyle bir talep ve istek yok. Benim de vermiş bir kararım yoktur. Ama partim beni uygun görür, ‘size ihtiyacımız var, aday olur musunuz’ denirse, taban da kabul ederse, ben görevden kaçmam.

.