Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (TESOB) Başkanı Halil İbrahim Kalfaoğlu, Trabzon'da ekonomik sıkıntıları yüzünden birçok esnafın kepenk kapattığını belirterek böyle gitmesi durumunda kepenk kapatan esnafa yenilerinin ekleneceğini söyledi.

Trabzon'da geçtiğimiz yılın ilk altı aylık döneminde bin 369 yeni işyeri açılırken, bin 215 işyeri sahibinin de kepenk kapattığını hatırlatan Kalfaoğlu, bu yılın da durumun farksız olduğunu ifade ederek sürekli işyeri açılıp kapanmasının milli servetin heba edilmesi anlamına geldiğini belirtti.

Ekonominin ve milli servetin daha fazla heba edilmemesi için biran önce tedbir alınmasını isteyen Kalfaoğlu “Bu israfı ne Türkiye, ne de Trabzon kaldırabilir. Esnaf son bir umutla bütün birikimini de yeni işyeri açarak kaybediyor. Trabzon'da belli sayıda işyeri kapasitesi var. Geçtiğimiz altı aylık dönemde Trabzon'da sürekli işyeri açılıp kapandı. Bu bizim için son derece üzücü bir durumdur. Eğer bir yerde altı ayda sürekli işyerleri açılıp kapanmışsa, milli servet heba oluyor demektir. Bu durum işsizlik oranının yüksek olduğu ülkelerde görülmektedir. Maalesef insanlar son imkanlarını kullanarak işyeri açıyor, birkaç ay sonra da kapatmak zorunda kalıyor. Bu ekonominin heba olmasına, kaynakların tükenmesine yol açar. Bunun önüne geçebilmek için birtakım önlemler alınmalı, sağlıklı bir altyapı oluşturulmalı” dedi.

1997 yılından bu yana bekleyen bir Alışveriş Kanunu tasarısı olduğunu hatırlatan Kalfaoğlu “Bu kanunun bir an önce TBMM'den geçmesi gerekiyor. Ancak uzun yıllardan beri uğraşmamıza rağmen meclisten bu kanunu geçirmek için kimse yardımcı olmadı. Bu kanunun olmayışı nedeniyle büyük holdingler küçük işletmeleri aradan çıkarıyor. Bu kanunun çıkmasına bazı çıkar guruplarının engel olduğunu düşünüyoruz. Bu kanun 30 yıldan beri Avrupa Birliği ülkelerinde bile mevcutken bizde yok. Bu düşünce bize Ahilik Teşkilatı'nın getirdiği bir gelenektir. Avrupa bile bunu bizden almış ama şu an nedense bizde yok. Bu kanunun çıkarılmaması haksız rekabete yol açıyor" diye konuştu.

"FORUM ALIŞVERİŞ MERKEZİ'NE KARŞI DEĞİLİM"
Trabzon'da açılan Forum Alışveriş Merkezi'ne karşı olmadıklarına dikkat çeken Kalfaoğlu, işyeri veya büyük alışveriş merkezleri açılırken belli bir yasal prosedürün uygulanması gerektiğini söyledi. Bu alışveriş merkezlerinin belli bir yasal prosedüre göre açılmadığını ifade eden Kalfaoğlu "Bunların açılış kapanış saatleri bilinmeli. Hafta sonları açılıp açılmayacakları bilinmeli. Oradaki insanların çalışma saatleri bilinmeli. Bunların hepsi belirli bir kanuna göre düzenlenmeliydi. Ama burada maalesef böyle bir uygulama söz konusu değil. Söz konusu alışveriş merkezinde kiralar 15-20 bin YTL arasında değişiyor. İşyeri sahipleri bu kiraları neyle ödeyecek. Alışveriş merkezini orada yapan kuruluş mağazaları kiraya verir, sonra da aldığı kiraya bakar. Oradaki işyerlerinin para kazanıp kazanmadıklarına bakmaz. Şehrin göbeğine kurulmuş bir alışveriş merkeziyle, adete şehrin akciğeri olabilecek yeşil alan heba edilmiş. Bu alışveriş merkezi daha uygun bir yerde de açılabilirdi. Biz bu konudaki görüşlerimizi sunmamıza rağmen kimse bizi dikkate almadı. Orada otel kurmak isteyene ruhsat yok, yabancı kökenli alışveriş merkezi yapmak isteyene var. Maalesef burada haksız rekabetin önü açılmış durumda" şeklinde konuştu.

"TRABZON'DAKİ ESNAF SAYIMIZI 10 BİNE İNDİRMEK İSTİYORUZ"
Trabzon esnafının büyük finansman sorunları yaşadığını dile getiren Kalfaoğlu, bunun önüne ancak küçük esnafın birleşmesiyle geçilebileceğinin altını çizerek, bütün esnafı birlikte hareket etmeye çağırdı. Esnafın kendi aralarında birleşerek orta ölçekte işletmeler haline gelmesi fikrini savunan Kalfaoğlu şöyle konuştu:
"Trabzon'da şu an itibariyle 30 bin esnafımız var. Biz bu rakamı 10 binlere indirmeyi düşünüyoruz. Hatta 7-8 binlere indirebilirsek daha da iyi olacaktır. Esnaf ancak bu birleşme sayesinde finansman sorunlarını çözebilir. Herkes sermayesini, tekniğini, birikimini, bilgi ve deneyimini bir araya getirmelidir. Bunların olabilmesi için de bazı yasal düzenlemelerin getirilmesi gerekiyor. Esnaf ve sanatkara devletin ve yerel yönetimlerin sahip çıkması gerekiyor. Çünkü, bizler rejimin ve toplumun teminatlarıyız. Esnaf ve sanatkar aradan çıkarsa sosyal denge bozulur. Dar gelirli vatandaş alışveriş yapamaz hale gelir. Eğer, orta direk görevi gören esnafı çökertirsen, tavanla taban arasında vatandaş ezilir ve ülke bundan zarar görür. Bugün birçok vatandaş kredi kartlarıyla hayatta kalmaya çalışıyor. Kredi kartı limiti bitince vatandaş kimden alışveriş yapacak ? Esnafı aradan çıkarmak demek memuru, işçiyi, köylüyü aradan çıkarmak demektir. Esnafa sahip çıkılmalı ki, kendi köylüsünün çiftçisinin ürettiği ürün piyasada satılabilsin. Esas amaç, kendi köylüsüne çiftçisine destek olmaktır. Bugün gelişmekte olan bütün ülkelerde esnaf ve sanatkarlar desteklenirken, bizim ülkemizde malesef desteklenmiyor."