Trabzon için lojistik merkez olmazsa olmaz

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Trabzon’un ulaşımda ve sevkiyatta bir lojistik merkezi haline getirilmesi gerektiğini belirterek “Kişi başına düşen gelirin 20-25 bin dolar olması için lojistik konumumuz bizim vazgeçilmezimiz olmalıdır” dedi. TTSO Kasım

Trabzon için lojistik merkez olmazsa olmaz

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Trabzon’un ulaşımda ve sevkiyatta bir lojistik merkezi haline getirilmesi gerektiğini belirterek “Kişi başına düşen gelirin 20-25 bin dolar olması için lojistik konumumuz bizim vazgeçilmezimiz olmalıdır” dedi. 

TTSO Kasım Ayı Meclis Toplantısı’na katılan Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, lojistik merkez ve şehrin turizmdeki yeri ile ilgili bir konuşma yaparak Ortahisar Projesi ile ilgili bilgiler verdi.
 
Trabzon Valiliği olarak şehre gelen turistlerin ortalama kalış süreleri ve günlük harcama eğilimleriyle ilgili yaptıkları çalışmanın sonuçlarını Meclis üyeleriyle paylaşan Vali Kızılcık, "2012 yılı yani bu yılın ilk 10 ayı itibariyle özellikle 55 bin Arap ve Azeri turistin ilimize geldiğini söyleyebiliriz. ABD’nin çeşitli ülkelerinden ziyaretçilerimizin sayısı bir önceki yıla oranla ciddi artış göstermiştir. Bunu zaten şehrimizin tüm sektörlerinde hemen hemen fark edilir hale geldiğini de görüyoruz.
 
Yani turizm ülkemizin belirli bir bölgesinde olduğu gibi sadece her şey dahil sistemiyle belli sektörlerin daha çok istifade ettiği değil, gelen misafirin kalıp konaklayıp yeme içmesi ve gezmesine kadar farklı sektörleri olumlu yönde doğrudan etkilediğini görmekteyiz” diye konuştu.
 
Trabzon’a gelen turistlerin harcama eğilimlerini tespit ettirdiklerini ifade eden Vali Kızılcık “ABD ve Kanada’dan gelen misafirlerin harcamalarına baktığımızda uçakla gelip otobüsle ağırlıklı olarak turlarla, ortalama kalış süresi 3 gün, günlük ortalama harcamalarının 31 dolar civarında olduğunu tespit ettik.
 
Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçilerimiz yine havayoluyla geldiklerini araç kiralayarak bölgeyi ziyaret ettiklerini ortalama kalış süreleri 4 gün olduğunu ve günlük harcama oranları 100 dolar olduğunu tespit ettik. 3. grupta Arap ülkelerinden gelen ziyaretçilerimizde ise ciddi artış yaşanıyor.
 
Bunların hava yoluyla Suriye krizinden dolayı daha çok havayolu ile geldiklerini, ulaşımlarını araç kiralayarak gerçekleştirdiklerini, ortalama kalış süreleri 5 gün ve günlük harcama oranları 306 dolar olduğunu görmekteyiz. Beklentilerinin büyük oranda karşılandığını ama özellikle kalacak yer konusunda standardın yükseltilmesi konusunda yani otel sayısının artırılması konusunda taleplerinin olduğunu ifade ediyorlar.
 
Uzakdoğu ülkelerinden gelen ziyaretçilerimiz ise, yine otobüsle tur marifetiyle gelip gezdiklerini, kalış süreleri 3 gün olup günlük harcamalarının 116 dolar olduğunu görmekteyiz. 4 gruba ayırdığımız misafirlerimizin özellikle Araplar’ın sayılarının 55 bini (ilk on ayda) düşündüğümüzde her gelen Arap’ın bize 1500 dolar bıraktıklarını bunun da yıllık 100 milyon dolar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
 
“2 YENİ OTEL 2014 TURİZM SEZONUNA YETİŞTİRİLECEK”
 
Ziyaretçilerin kalabilecekleri yer sorununun giderilmesi için sürdürülen çalışmalara da değinen Vali Kızılcık, "İl Özel İdaresi’ne ait iki araziyi ihale ile firmalara verdik. Bunlardan birisi Suudi işadamı diğeri yine Araplarla ortak hemşehrilerimize ihale ile verildi. İlk ihalesini gerçekleştirdiğimiz özel idarenin arazisi şu anda Ekonomi Bakanlığı’nın teşvik belgesine müracaatı bugün gerçekleştiriliyor.
 
Onu aldıklarında belediyeden 22 Aralık 2012 tarihine kadar yatırım iznini veya inşaat iznini almış olacaklar. Bu yılın yani 2012’nin içerisinde temelini fiilen atmış olacaklar. Biz bu tahsis ederken kendilerine şu şartı koşmuştuk.
 
2014 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bu otel tamamlanmış olacak. Bazı gecikmeler yaşanmış olmasına rağmen hala bu hedefimizi gerçekleştirilebilir hedef olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Diğer tahsis ettiğimiz arazinin onayı son 7 aydır tüm arazilerin tahsisi ihale yapıldıktan sonra başbakanımızın önüne gidiyor. Onun da işlemleri şu anda tamamlanmak üzere. Bir araştırması yapılıyor, o da tamamlandığında tahsisi yapılacak. O da 2014 yılı içinde tamamlanması hedeflenmekte. Yani 2014’ün turizm sezonuna iki tane beş yıldızlı otelimizi yetiştirmiş olacağız" ifadelerini kullandı.
 
Dünya Ticaret Merkezi’nin taleplere cevap veremez hale geldiğini kaydeden Vali Kızılcık, "DTM’nin fuar alanı var. Bu alan 4 bin metrekare bir alandır. Bizim taleplerimize cevap veremez bir haldedir. Fuar alanının çok amaçlı salon olarak da kullanılması ve otel olarak yapılması için fizibilite çalışmaları yapılıyor, taliplileri var.
 
Bu anlamda kamunun imkanları ile şu anda en azından 3 hoteli Trabzon’a kazandırmış olacağız. Şu eleştiriler ile de karşılaşıyoruz. ‘Hala oteller boş iken yeni otel yapmanın ne mantığı var.’ Haklı da olabilirler ama 21. Yüzyılda yatırım yaparken durum analizinizi bulunduğunuz ortamın analizini yaparsınız ancak sadece mevut durumunuza göre analiz yaparsanız asla başarılı olamazsınız" tespitinde bulundu.
 
“NATO AFGANİSTAN’DAN ‘TRABZON’ ÜZERİNDEN ÇEKİLİYOR”
 
Vali Kızılcık, konuşmasında Trabzon’un stratejik konumuna vurgu yaparak şunları söyledi:
 
“Trabzon’un o kadar stratejik bir konumu var ki; Uluslararası NATO gücü Afganistan'dan çekiliyor, senelerdir yapılan yığınağın tekrar ülkelerine geri götürülmesi sevkiyatının yapılması gerekiyor. Bu anlamda en stratejik konumda Trabzon'un olduğunu tespit edip, havayoluyla Trabzon’a askeri araç gereçlerini getirip, bizim nezaretimizde deniz limanına götürülüp gemi ile kendi ülkelerine sevkiyatlarını gerçekleştiriyorlar. Biz bunu kendimiz düşünmemiş olmamıza rağmen birileri bu lokasyonun öneminden dolayı yüzlerce insana istihdam sağlıyor. Almanların sevkiyatı 2.5 yıl sürecek. ABD de var.
 
Buna ayrılan miktar 2.4 milyar dolar, onun görüşmeleri devam ediyor. Biz bölgesel gelişmede bir merkez olmayı hedeflemiş bir şehir olarak niçin Trabzon’umuzu zaten fiilen birilerinin lojistik merkez olarak gördüğü şehrimizi mal sevkiyatında bir lojistik merkezi haline getirmeyelim.
 
Trabzon’da kişi başına milli gelirin 25 bin dolara çıkması için Trabzon’un lojistik merkezi hedefinin olmazsa olmaz olduğunu söylüyorum. Bunun önünde belki kendi şehirde yaşıyor olmamızdan dolayı kendi nasırımıza basmamızdan dolayı bazı gecikmeler yaşanabilir ama tarih, coğrafya ve global ekonomi bize bunu bize dikte ettiriyor" dedi.
 
“TREN YOLU İÇİN ANKARA'DA YATMALIYIZ”
 
Tren Yolu’nun Trabzon'a mutlaka getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Vali Kızılcık, "Tren yolunu Erzincan’dan Trabzon’a getirebilmek için gelin bir olalım ve gerekirse Ankara kapılarında yatalım. Lojistik merkezini gerçekleştirebilmek için demiryolunu bir an önce Trabzon'a getirmemiz lazım. Bunun yolu da belli, hiçbir siyasi ayrım gözetmeden yaklaşan süreçte bunu istiyoruz, bana göre en önemli projelerden bir tanesi budur. Özel sektörümüzün yapma hazırlığında olduğu oteller de var.
 
Trabzon’umuzda talep edilen standartta arzı otel arzını gerçekleştirme, sunma zorunluluğu vardır. Ayrıca bunun sadece otel boyutu yok. Aynı zamanda apart binalar siteler de alınması boyutu da var. Benim bizzat şahit olduğum yeni yapılan bir inşaatın on dairesini Arap ülkelerinden işadamlarının alma girişimleri olduğunu söyleyebilirim.
 
Kaşüstü’nde bir sitenin bir bloğunu Araplar’ın aldığını bizzat bana söylediler. Bu aslında beraberinde global dünyanın barışın huzurun tesisini de beraberinde getiriyor" ifadelerini kullandı.
 
“ORTAHİSAR PROJESİ ECDADIMIZA SAYGININ İFADESİDİR”
 
Konuşmasında Ortahisar Projesi'ne de değinen Vali Kızılcık, şunları söyledi:
"Alternatif turizm merkezi olma hedefimiz çerçevesinde 4 bin yıllık geçmişimizin ışığında tarih ve kültür değerlerimizin ön plana çıkarılma ihtiyacı vardır. ‘Medeniyet şehri olan bu şehirde sadece tüketici olarak yaşamadık, aynı zamanda medeniyet oluşturduk,
 
medeniyetin temel unsuru olan insanı değerleri mimari ve sanat eserlerini oluşturduk ve yaşatıyoruz’ diyebilmek için Ortahisar’ın ihya edilmesi olmazsa olmazdır diye düşündük ve bu anlamda üniversitemiz, belediyemiz ve TTSO ile ortaklaşa buranın restorasyonunun aslına uygun olarak gerçekleştirilmesi yönünde önemli bir irade ortaya koyduk. Bu yönde de adım attık, yaklaşık 2 milyon TL’ye anlaşarak bir firmadan buranın 3 boyutlu restorasyon projesini hazırlamasını istedik. Bu yılın sonu itibariyle proje bazında tamamlanıyor. Bunu gerçekleştirirken hiç kimsenin yerinden edilmesi düşüncesine sahip değiliz.
 
Ana düşüncemiz 1461’de Fetih’le beraber ilk Müslüman Türkler’in yerleştiği bu bölgenin atalarımız ve ecdadımız tarafından kendi kültürümüze mimari anlayışımıza uygun olarak inşa edildiğini ve orada kendi kültürü doğrultusunda yaşamını idame ettirdiği mesajını verebilmek. Her şeyden önce ecdadımıza saygının bir gereği olarak bunu gerçekleştirmiş oluyoruz. Biz dünyaya Türkiye'ye şunu seslenmiş oluyoruz biz buraya geldik ama kendi mimari anlayışımızı inşa ettik ve bunu sürdürüyoruz. Buranın nasıl restore edilip nasıl işletileceğine bizler değil bu şehir karar verecek."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler