CANALİOĞLU, “Trabzon merkezi 305 bin kişi olacak. Tek ilçe belediyesiyle bu kadar nüfusa hizmet nasıl götürülecek? Merkez köyler var. Biz ikinci ilçe olsun ve hizmetleri paylaşarak götürelim diyoruz. Ayrıca yeni ilçe kurulması oraya istihdam oluşturulması demektir. ‘İstihdam olmaz’ demek siyasi bir söylemdir” dedi.

 

CHP Trabzon Milletvekili ve TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi Volkan Canalioğlu büyükşehir yasa tasarısıyla ilgili çekincelerini ortaya koydu. İçişleri Komisyonu’nda üç gündür tasarı maddelerini tartıştıklarını ifade eden Canalioğlu büyükşehir olacak illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin sona ermesine, köylerin kaldırılarak mahalle olmasına itirazını dile getirdiğini kaydetti. Büyükşehir yasa tasarısının aceleye getirildiğini ifade eden Canalioğlu, “Yasa hazırlanırken diğer bakanlıkların, sivil toplum örgütlerinin, muhalefet partilerinin görüşü alınmadı. Kamuoyundan gizlenmiş bir yasadır. Biz bu yasanın işlerliği açısından diğer kurum ve kuruluşlarla beraber, muhalefetle anlaşarak geçmesi yönünde görüş bildiriyoruz” dedi.

 

 

Bu tasarıda bir nevi büyükşehir değil bütünşehir uygulamasının yapıldığını ifade eden Canalioğlu, “13 tane bütünşehir ardından 16 tanesini de birleştiriyorlar. Toplam 29 tane il bütünşehir oluyor. Burada köy ve belde kalmıyor. İl özel idaresinin il genel meclisini kapatıp kaldırıyorlar. Vali yardımcısı başkanlığında yatırımları yönlendirmek için koordinasyon merkezi kuruyorlar. Burada bizim karşı olduğumuz tasarının bir özerklik getirmesidir. Ülkeyi çift başlı bir yönetim haline getiriyor. Bu yasayla üniter devlet yapısında sıkıntı oluşacaktır. Bu 29 ilde bütünşehir sistemi olacak. Aynı zamanda bu Avrupa yerel yönetimler şartının 5.maddesine de aykırıdır. Orada Türkiye buna imza koymuş. Referandum yapılması gerekir diyor. Biz CHP olarak halka sorduk. Vatandaşların yüzde 98’i ‘belde kapanmasın’ diyor. Bu yasada köylerin tüzel kişiliği kalkıyor köyler mahalle oluyor. Karadeniz bölgesinde Uzungöl’ün bir yaylası bile mahalle oluyor. Bu köyler mahalle yapıldıktan sonra buralara hizmet nasıl götürülecek? KÖYDES, BELDES destekleri kalkıyor. Bu mahallerinin alt yapısı yok, planları, imar uygulaması yapılmamış. Vatandaş ilk etapta imar yapamayacak. Uzun yıllar inşaat yapamayacak. Ayrıca köyde yaşayan vatandaşlara vergi noktasında ağır yük binecek. Köylünün sırtına 34 tane vergi kalemi biniyor. Çevre, imar, ruhsat vergisi vb. vergilerle köylü vatandaş perişan bir hale sokulacak. Bunun altından köylü nasıl kalkacak? Bu nedenle biz büyükşehir olalım diyoruz ama beldelerin ve köylerin kalmasını talep ediyoruz. Gerçekçi olarak baktığımızda bu şekilde il sınırlarının çakışması Karadeniz’e uymaz. Fiziki olarak bizim coğrafyamız engebelidir. Kar yağdığı zaman Kanuni hastane yolunu açamayan belediye nasıl olacak da Karaçam’da yol açacak? Bunu açıklığa kavuşturmamız lazım. Biz de büyükşehiri savunuyoruz ama belde ve köylerin kalkmasını istemiyoruz. Köylüyü perişan edecek bir tabloya evet diyemeyiz” dedi.

 

 

Trabzon’da tek merkez ilçe yapılmasını da eleştiren Canalioğlu, “Merkezde 305 bin nüfus olacak. Tek merkez ilçeyle bu nüfusa hizmet nasıl götürülecek? Trabzon’da 305 bin kişilik ilçe yapıyorsun ve buna hizmet götüreceksin. Bunu nasıl yapacaksın? Merkez köyler var. Biz mahalle dışında kalan belde ve köylerin ikinci bir ilçeye bağlanmasını öneriyoruz. Hizmetleri paylaşarak götürelim diyoruz. Ayrıca ilçe  kurulması oraya istihdam yaratılması demektir. Merkezi hükümetten kaymakamların, yazı işleri müdürlerinin, personelin daha fazla istihdamın gelmesi demektir. Bu avantajlar varken birden fazla ilçe uygulamasının istihdam sağlamayacağı yönünde yapılan açıklamalar kanunun ne getireceğini bilmemekten siyasi olarak yapılan konuşmalardır” dedi.