Trabzon’da 90 bin emeklimiz açlık sınırında yaşıyor
Türkiye Emekliler Derneği Trabzon Şube Başkanı Burhan Bayraktar, Trabzon milletvekillerinin dikkatini çekti. Şube Başkanı Burhan Bayraktar, "Trabzon’da 90 bin emekli açlık sınırının altında yaşıyor. Emekliler için hastanelerde uygulanan katılım payları k
Yayınlanma:
Türkiye Emekliler Derneği Trabzon Şube Başkanı Burhan Bayraktar, Trabzon milletvekillerinin dikkatini çekti. Şube Başkanı Burhan Bayraktar, "Trabzon’da 90 bin emekli açlık sınırının altında yaşıyor. Emekliler için hastanelerde uygulanan katılım payları kaldırılmalı. İntibak görüşmelerine 6 milletvekilimizden sadece biri katıldı. Emekli 22 yıl bekledi ama orada yoksunuz" dedi.
Türkiye Emekliler Derneği Trabzon Şube Başkanı Burhan Bayraktar, "TBMM’de intibak yasamızın görüşmelerine ve oylamasına 6 milletvekilimizden bir tanesi katılmıştır. Bu durum biz emeklileri üzmüştür. Soruyorum o vekillere: Bizden nasıl oy isteyeceksiniz" dedi.
TRABZON’UN EN BÜYÜK DERNEĞİ
Türkiye Emekliler Derneği Trabzon Şubesi Burhan Bayraktar ile Trabzon’da yaşayan emekliler hakkında konuştuk. Karadeniz’e çarpıcı açıklamalarda bulunan Bayraktar, "Türkiye Emekliler Derneği Trabzon Şube Başkanlığımız 1975 yılından bu güne kadar ilimizde faaliyet göstermekte olup şu an itibarı ile 130 bin emeklinin yaşadığı kentimizde en büyük sivil toplum kuruluşudur" diyerek şunları söyledi: "6 bin üyesi ile faaliyet gösteren, Emekliler Derneği Trabzon Şubesi, bütün emeklilere hizmet için çırpınan sivil toplum kuruluşu olarak başta, emeklilerimizin kamuoyuna durum ve sıkıntılarını aktartmak, ülkemizi yönetenlerden, bütün siyasilerden, 90 bin emeklinin açlık sınırı altında yaşadığı ilimizde sıkıntılarına çözüm aramak, çözüm ararken yeniden emeklilerimizin maruz kalacağı sıkıntılarla mücadeleyi ilke edinmiş bir dernektir."
BİR GÜN HEPİMİZ EMEKLİ OLACAĞIZ
Emeklinin 22 yıl beklediği İntibak Yasası’nın çıktığını belirten Bayraktar, şunları söyledi: "İntibak Yasası bir milattır, akittir ama taraflar mutlu değil. 2000 öncesi emekli ne kadardır ki onu mutlu ettiğin zaman intibakı bütünüyle yaptın? Sayılmıyor. Trabzon’da emeklinin 93 bindi açlık sınırının altı, şimdi 90 bine indi. 3 bin kişiyi mi kurtardın? Bize şunu söylüyor devlet yönetenleri: ‘Biz emeklimizi enflasyona ezdirmedik.’ Şimdi doğrudur. Bir tokat vurmadık, yüz tokat vurduk diyorlar. Bu kadar ağır bir darbe. Şimdi açlık sınırının altında bu kadar insan depreşiyor. Herkes bu seviyelerden geçecek. Her çalışan geçecek. Bir gün emekliliğiniz gelecek ama o günü kötü yaşamamak için bugünden emeklilerin kalıcı olarak düzenini kurmak lazım."
Devlet karabasan gibi emeklinin üzerine çöktü
Bayraktar, "10 yıl önceki emekliler ile 10 yıl sonraki emekliler arasında ne fark var?" sorusuna "10 yıl önce muayenede ve ilaçta katkı payı bu kadar ağır değildi. 10 yıl önce emekliler daha çok önemseniyordu. Şimdi farklı bir şey var. Mesela çalışan ve geçinemeyen bir emekliden o zaman yoktu. Sosyal Güvenlik Destek Primi çıktı, bir milyar (bin lira) maaş alan emekliden 150 lira gibi kesinti oluyor. Sisteme girdiği zaman, emekli bir çay ocağı açtığı zaman maaşından yüzde 15 kesiliyor. Peki bir insan emekli olduğu zaman niçin çalışır? Kendi maaşı geçimine, çoluk çocuğuna yetmediği için. Ama denetim hemen emeklinin üzerine binmiş, karabasan gibi çökmüş, yüzde 15’i küt diye alıyor" karşılığını verdi.
Emekli hasta olmayacak mı?
BAYRAKTAR, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşlanan her insan, yaşlandığına dair tedaviye ihtiyacı oluyor. Hastaneye gittiği zaman muayene katkı payı, hastane katkı payı, ilaç katkı payı, reçete katılım payı, yani katkı payları dörde çıkarıldı. Şu anda öğrendik, yaşlılık hastalıklarında kullanılan ilaç eczanelerde yok. Sanki hep şu yapılıyor: Emekliler hastalıklarında muzdarip olsun. Bulunduğumuz bölgede özellikle Karadeniz, bir kanser vakasıyla karşı karşıya. Şu anda 25 ağır kanser vakası tedavisinde ilaç yok eczanelerimizde. Sağlık Bakanlığımızdan bunu gerçekten de çok istiyoruz, bunu da takip ediyoruz."
Oy verirken kimin yanımda olacağına bakacağım
“Trabzon’da 6 milletvekilli var. Kendilerinin Trabzon’u düşündükleri için milletvekili seçildiklerini düşünüyoruz" diyen Bayraktar, şunları söyledi: "22 yıl 4 ay beklediğimiz İntibak Yasası kendilerine dosya göndermemize rağmen meclis gündemine geldiği zaman 1 kişi katıldı. Bu emekli 22 yıl beklemiş. 22 yıl sonra bir yasa teklifi geldi, siz orada yoksunuz. Peki yarın şunu nasıl söyleyeceksiniz: Ey emeklim, gir kuyruğa, anneni, teyzeni al bana oy ver. Niye? Oy vereceğim ama bu işi eleyeceğim biraz. Kim nerede, bana ne kadar yakın bakacağım. Biz önceden de uyardık sayın vekilleri, dosya gönderdik. Dosya verdik. Hiç bilmiyorsan dahi bizim dosyamızda şu olsun diye altına bir imza at, meclis başkanlığına ver. Arkadaşım, onu yapmadığın gibi, benim yasa tasarımı alt komisyonda görüşmediğin gibi, meclise geldiği noktasında yoksun.”
Ey 6 vekil, bizim için ne yaptınız?
İntibak Yasası’na da değinen Bayraktar, milletvekillerine sitemde bulundu: "Bütün emekliler İntibak Yasası kapsamına alınmalı. Ne yazık ki TBMM’de İntibak Yasası görüşmelerine ve oylamasına 6 milletvekilimizden bir tanesi katılmıştır."
DERNEK Başkanı Bayraktar, bölge milletvekillerinin ve bakanların dikkatini çekti: "Geçenlerde bir bakanımız, 'Emeklilere en fazla zammı biz verdik. Dünyanın hiçbir yerinde emekliler bu kadar güzel zam almıyorlar' dedi. İyi de Hollandalı bir kişi geliyor, eşiyle Sümela’ya gidiyor. Onlar ülkesinde biriktirerek gelmiyor, maaşını alıp geliyor. Bana benim Hollanda’ya eşimle gidip tatil yapabileceğim maaşı verirsen ben senin söylediklerine inanırım. Kıyaslamaya sıra gelince kaçıyor. Bana insanlık adına ne yaptın? Yönetici adına ne yaptın? Milletvekili adına ne yaptın? 130 bin emeklinin yaşadığı bu şehirde milletvekilleri emeklilere ne verdi, bize söylesinler. Ben kendilerine soracağım, ne yaptılar?"
BİZİM DERDİMİZ RANT DEĞİL, GÜZEL ÜLKEMİZDE HUZURLU YAŞAMAKTIR
Bayraktar, "Atatürk’ün bir sözü vardır: Emeklisine sahip çıkmayan bir toplum, ilelebet kuvvetle geleceğe bağlanamaz. Hatta emeklinin hali devletin görüntüsü demiştir. Emekli bir kenara itilmiş, hastanede perişan. 93 bin insan açlık sınırının altında yaşıyor, sesi çıkmıyor. Biz sivil toplum kuruluşu olarak bunları dillendiriyoruz. Bizim derdimiz rant üzerine değil, bu güzel ülkede güzel yaşamak üzerinedir. Biz kazan üzerine bir şey yapmıyoruz. Diyoruz ki, 25 yıl gençliğimizin en güzel günlerini harcadığımız bu güzel ülkemizde gerçekten rahat ve huzurlu yaşayalım, ızdırap çekmeyelim. Hastanesinde ızdırap, maaşında ızdırap, bundan sonra geçinemediğim için yaptığım rutin işlerde ızdırap" görüşlerini dile getirdi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.