Trabzon'da arı paneli yapıldı

Türkiye Arı Yetiştiriciliği Birliği Genel Başkanı Bahri Yılmaz, Türkiye'nin Çin'den sonra arı sayısı ve bal üretimi yönünden dünyanın ikinci büyük ülkesi olduğunu bildirdi.Yılmaz, Trabzon Arı Yetiştiriciliği Birliğince Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezin

Trabzon'da arı paneli yapıldı

Türkiye Arı Yetiştiriciliği Birliği Genel Başkanı Bahri Yılmaz, Türkiye'nin Çin'den sonra arı sayısı ve bal üretimi yönünden dünyanın ikinci büyük ülkesi olduğunu bildirdi.

Yılmaz, Trabzon Arı Yetiştiriciliği Birliğince Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezinde düzenlenen "6. Arıcılık" panelinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de arıcılığın desteklenmesi gereken bir sektör olduğunu belirtti.

"Türkiye'de 79 birliğimiz var. Bu birliklerin 56 bin profesyonel üyesi var" diyen Yılmaz, "Türkiye bal üretiminin büyük bölümü olan 94 bin tonunu bu üyeler yapıyor. 5,9 milyon aktif arı kovanımız, 6,5 milyon da etiketli arı kovanımız var. Bunların dışında bir kısmı da aktif değil" ifadelerini kulandı.

Dünya arıcılığında da Türkiye'nin önemli konumda olduğuna işaret eden Yılmaz, "Türkiye, Çin'den sonra arı sayısı ve bal üretimi yönünden dünyanın ikinci büyük ülkesi. Bu durum Avrupa pazarının bal açığının fazla olması nedeniyle pazar arayışını da etkiliyor. Önemli olan bizim satabileceğimiz düzgün balı üreterek, pazara getirebilmemiz. Bu kapsamda da birliklerimizin 28'i markalaştı. Türkiye'de en az 60 birliğimizin markalaşmasını istiyoruz ve bunu da kısa dönemde sağlayacağız" diye konuştu.

Anadolu'nun arı çeşitliliği yönünden zengin olduğuna dikkati çeken Yılmaz, dünyadaki bal arılarının yüzde 22'sini Türkiye'deki türlerin oluşturduğunu ifade etti.

DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE PROPOLİSLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR ARTTI

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Değer ise arı ürünlerinin ikiye ayrıldığını belirterek, "Bunlardan birincisi arının doğadan toplayarak, kendi sıvısıyla karıştırıp sunduğu bal, polen ve propolistir. İkincisi ise arının kendi beden salgısı olarak dışarıya salgıladığıdır. Bunlar da arı sütü, bal mumu ve arı zehiridir" dedi.

Propolisin, kovanın savunması anlamına geldiğini ifade eden Değer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyada ve Türkiye'de propolisle ilgili çalışmalar arttı. Yapılan çalışmalara baktığımızda ise günümüzde iyi noktalara gelindiğini görüyoruz. Propolis antik çağlardan beri biliniyor. Milattan önce 2 bin ile 3 binli yıllardan beri yara iyileştirmesinde kullanılıyor. Bunun dışında ateş düşürücü olarak kullanılıyor. Mısırlılar zamanında da mumyalamada kullanılmış. 17 yüzyılda resmi ilaç olarak kullanıldı. Ülkemizde de birçok bölgede halk hekimleri tarafından ilaç olarak kullanıldı. Günümüzde sağlık açısından hala tercih ediliyor. Bu kapsamda da propolisin faydaları hakkında da çalışmalarımız devam ediyor."

ARI ALERJİLERİ ARICI VE AİLELERİNDE DAHA YÜKSEK GÖRÜLÜYOR

KTÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Orhan da arı alerjisi konusunda toplumun fazla bilgisi olmadığına işaret ederek, "Yurt dışından ulaşılan rakamlara göre toplumun yüzde 75'i herhangi bir zamanda arı sokmasıyla karşı karşıya kalıyor. Bu yüksek bir rakam. Arıcılıkla uğraşmasak da arı sokmasıyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunların yaklaşık 5'te birinde arı zehirine karşı alerji gelişiyor. Arı alerjileri arıcı ve ailelerinde daha yüksek görülüyor. Türkiye'de yine bu konu hakkında veri yok ama Amerika'da her yıl arı sokmalarına bağlı 500'e yakın ölüm oluyor" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından panel, soruların yanıtlanmasıyla sona erdi.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler