Trabzon'da ilginç uygulama
İlçenin Kavaklı beldesinde, dört minaresiyle dikkati çeken ve bin 300 kişilik kapasitesiyle ilçenin en büyük camisi olan Rahman Camisi'nde başlatılan uygulamayla, özellikle abdest alıp ayaklarını kurulama imkanı bulamayan, çorap giymeyen, ayağında yara bu
İlçenin Kavaklı beldesinde, dört minaresiyle dikkati çeken ve bin 300 kişilik kapasitesiyle ilçenin en büyük camisi olan Rahman Camisi'nde başlatılan uygulamayla, özellikle abdest alıp ayaklarını kurulama imkanı bulamayan, çorap giymeyen, ayağında yara bulunan cemaatin cami kapısına konulan galoşları giyerek camiye girmesi hedefleniyor.
Cami imamı Murat Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam dininin temizliğe verdiği önemden yola çıkarak, camiye gelenlerin rahatsız olmaması için böyle bir uygulama başlattıklarını söyledi.
Cemaatten bazılarının namaza acele geldiğini, camilerinin Karadeniz Sahil Yolu kenarında olması dolayısıyla otobüsle veya diğer araçlarla seyahat eden çok sayıda yolcunun camide namaz kıldığını, tarladan gelen insanlar olabildiğini ifade eden Yılmaz, ''bu tür durumlarda bazı vatandaşlarımızın çorapları kirli olabiliyor. Diğer kardeşimiz de o vatandaşımızın bastığı yere secde ediyor. Bu görüntüyü gördükten sonra 'acaba ne yapabiliriz' diye düşünmeye başladık. Cemaatimiz yanındaki kardeşini rahatsız etmesin diye böyle bir uygulama başlattık'' dedi.
Bu uygulamanın diğer camilere de yayılmasını dileyen Yılmaz, ''böyle uygulamalarla insanlar birbirinin yanında secde etmeye seve seve gider. 'Bundan rahatsız olurum' hesabına gidip de başka safa geçmez. Müslümanlar inşallah birbirlerine kenetlenerek huşu içerisinde namazlarını eda ederler'' diye konuştu.
Yılmaz, uygulamayı cemaatin en yoğun olduğu cuma günü başlattıklarını belirterek, ''ilk olması nedeniyle daha cemaatimiz tam olarak alışamadı. Ama biz bunu cemaatimize onları kırmadan, incitmeden, rencide etmeden anlatacağız. İlk etapta bin adet galoşu cami girişine yerleştirdik'' dedi.
Salih Oğuz adlı vatandaş, özellikle cuma günleri ayak kokusu dolayısıyla rahatsızlık duyduklarını, bu uygulamayla birlikte artık böyle sorunların ortadan kalkacağını belirtti. Camiye kirli çorapla girilmesinden rahatsız olduklarını belirten Ali Çelenk de, ''çok şahane oldu'' diye konuştu. Osman Hocaoğlu ise, ''Allah razı olsun bu işi getirenden, yapandan, uygulayandan. Gerçekten benim de kafamdan geçiyordu. İnsanlık hali, kirli ayaklarla tarladan gelip camiye basılabiliyor. Biz de oraya secde yapıyorduk. Bazı insanların ayaklarında hastalık oluyor. Dilerim ki bu her yerde uygulansın'' dedi.
Tek kullanımlık olan galoşu giyerek camide ibadetini yapan vatandaşlar, çıkışta, kulladıkları galoşları, bu iş için yerleştirilmiş atık kutusuna bırakıyor.
-''ABDESTTEN SONRA PARMAK ARALARINA KADAR AYAKLAR KURULANMALI''-
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Topbaş, ayakların gün içerisinde devamlı ayakkabı içerisinde kalması, abdest nedeniyle günde birkaç kez yıkanmak durumunda olup nemlenmesi dolayısıyla hem koku hem de mikroorganizmaların yayılması açısında risk oluştuğunu söyledi.
Bu nedenle özellikle camilerdeki galoş uygulamasının kokunun dışarıya çıkmasını, bazı mikroorganizmaların oluşmasını ve yayılmasını kısmen önleyeceğine işaret eden Topbaş, şöyle devam etti:
''Galoş giyilemeyen durumlarda ise abdest aldıktan sonra ayakların ayrı bir havluyla, parmak araları da dahil olmak üzere iyice kurulanması gerekir. Bu yapılmadan camiye girilirse ayaktaki birçok mikroorganizma halılara ve orada sürekli kaldığı için de insanlara bulaşabilecektir. Ayrıca toplu yaşanılan yerlere girerken çorapların da mutlaka temiz olması, günlük değiştirilmesi gerekmektedir. Camiye giderken ayakkabının içinin temiz olmasına da özen gösterilmelidir.''
Topbaş, camilerde galoş uygulamasının bazı riskleri de beraberinde getirebileceğine dikkati çekerek, ''galoşun tek kullanımlık olması gerekir. Yani aynı galoş birkaç kez kullanılmamalıdır. Özellikle de çorabın üzerine giyilen galoşla ayakkabı giyilmemelidir. Bir başka açıdan bakarsak, camilerdeki galoş tüketimi vakit namazları dolayısıyla fazla olacağından bu durum galoş tüketiminde artışa neden olacaktır. Bu da çevre kirliliği açısından olumsuzluk oluşturacaktır. Bir de ıslak ayakla giyilirse kayıp düşme riski oluşabilir'' diye konuştu.
Doç. Dr. Topbaş, galoşun özellikle cuma, bayram ve teravih gibi toplu namazlarda giyilmesinin daha uygun olacağını kaydetti.