Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, tek doğrunun olmadığını bilmenin ve başka düşüncelere de saygı göstermenin toplumsal huzurun vazgeçilmez şartı olduğunu söyledi.

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, Zorlu Grand Otel'de, Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Bayındıklık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Trabzon Valisi Nuri Okutan, Trabzon Müftüsü Ahmet Bulut'un katıldığı törenle başladı.

Törende konuşan Bakan Yazıcıoğlu, tarih boyunca Türk milletinde var olan peygamber sevgisinin, Kutlu Doğum geleneği ile daha iyi anlaşıldığını belirterek, bu programları uzun yıllardır başarı ile icra ettiğini vurguladığı Diyanet İşleri Başkanlığını kutladı.

Bu yılki Kutlu Doğum Haftası'nda çeşitli dini, sosyal ve bilimsel etkinliklerin yanı sıra ana tema olarak ''İslam Medeniyetinde Birlikte Yaşama Tecrübesi''nin öne çıktığını ifade eden Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
''Kutlamalar için mekan olarak Trabzon'un seçilmesi çok önemli. Nitekim tarihimiz ve üzerinde yaşadığımız bu topraklar, farklı din, dil ve ırkların hoşgörü içinde birlikte yaşama tecrübesinin en güzel örneklerini sergilemiş, bu konuda dünyaya örnek uygulamalar ortaya koşmuştur. Trabzon ilimiz de tarih boyunca bunun eşsiz ve zengin örneklerini yaşamış müstesna bir ilimizdir.''
Yazıcıoğlu, bu toprakların, geçmişten bugüne kadar insanlığın farklı tecrübelerini, geleneklerini, değer ve anlayışlarını bağrında barındıran ve bunları nesilden nesile taşıyan, adeta insanlığın kültür tarihiyle özdeş bir mirasa sahip olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Yine bu topraklar, insana sırf insan olduğu için değer verebilme, farklılıkları, zenginlik kaynağı ve iyilikte yarışma sebebi olarak görebilme anlayışının gelişip pekişmesinde insanlık alemi için çok özel örnekler sergilemiştir. Bugün değerler konusunda kendini sorgulayıcı konumda gören ve gösteren kültürlerin ve medeniyetlerin, kayda değer tecrübe ve uygulamaları yoktur. Bir asır önce batı medeniyetinde farklı din, dil, ırk ve kültürden olanların bir arada güven ve huzur içinde yaşadığından söz edebilmemiz pek mümkün değildir. Halbuki bizim 5-6 asır önce Edirne, İstanbul, Bursa, Trabzon'da Rum, Ermeni, Hristiyan, Yahudi ve Müslümanı yan yana yaşatmış, engin bir tecrübemiz söz konusudur.''

-''GELİŞMELERE TEPKİSİZ KALINMASI...''

Yaşanan dönemde insanlığın, huzur ve mutluluğun temel ilkelerinin bazı siyasi ve ekonomik sebeplerle çiğnendiğini ve dünyanın birçok bölgesinde barışın yok edildiğini belirten Devlet Bakanı Yazıcıoğlu, bundan dolayı insanların, kendisini içten ve dıştan kuşatan kısa vadeli emellerin baskısından kurtarıp, hem iç dünyasında, hem de yakın ve uzak çevresinde, kalıcı bir güven yakalamada hayli zorlandığını söyledi.

Bu gelişmelere, insan hak ve hürriyetleri, din özgürlüğü, ötekine saygı ve sevgi gibi yüksek değerleri savunanlarca tepkisiz kalınmasının, kabul ve izah edilebilir bir durum olmadığını ifade eden Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Günümüzde zaman zaman ülkemizin değişik yörelerinde ortaya çıkan bir kısım olumsuzlukların tahlilini hiçbir komplekse kapılmadan, gerçekçi bir şekilde yapabilme cesaretini gösterebilmeli ve gerekenleri yapma azmini ortaya koyabilmeliyiz. Yaşanan sorunların temelinde genellikle bencillik ve doyumsuzluk yatmaktadır. Bu itibarla başkalarının hak ve hürriyetlerine saygı göstermek, bizim gibi düşünmeyenleri de anlamaya çalışmak gerekmektedir. Tek doğrunun olmadığını bilmek ve başka düşüncelere de saygı göstermek, toplumsal huzurumuzun vazgeçilmez şartıdır.''

Bakan Yazıcıoğlu, bu özgüvene ve olgunluğa ulaşmanın herkesin hedefi olması gerektiğine işaret ederek, şöyle dedi:
''İşte sevgili peygamberimizin hayatı ve örnek davranışları bunun için tükenmez bir hazinedir. Kutlu doğum haftalarındaki bu faaliyetlerimiz sadece bu hafta ile sınırlı olmamalı, bu engin hazineden olabildiğince yararlanmanın yollarını bulabilmeliyiz. Sevgili peygamberimizin getirdiği sevgi ve dostluk ilkeleri, Anadolu'nun yetiştirdiği gönül mimarlarının eserleri ve asırlara damgasını vuran farklılıklarımızla huzur içinde yaşama tecrübemiz ve dinamizmi sağlayabilecek güçtedir. Bu vesileyle Peygamber Efendimize karşı zaman zaman yapılan saygısızlıkları da buradan tekrar kınıyorum.''

-BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANI ÖZAK-

Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak da Trabzon'un Kutlu Doğum Haftası açılış töreni için seçilmesinin sevindirici olduğunu söyledi.
Bugünün sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için önemli bir gün olduğunu ifade eden Bakan Özak, şöyle dedi:
''İslam, evrensel bir dindir. Bugün dünyada yaşanan olumsuzluklara, karmaşaya karşı insanlığın ihtiyacı olan panzehir hoşgörüdür. Bu da bizim dinimizde mevcuttur. Peygamber Efendimiz barışı ve sevgiyi temsil eder. Dünyaya gelişiyle insanlığa yeni bir heyecan vermiştir. İnsanlığın ihtiyaç duyduğu rehber de barış ve sevgidir.''

Özak, Hazreti Muhammet'in her yönüyle örnek alınması gerektiğini belirterek, ''Peygamber Efendimiz bugün bile rehber niteliğindedir. Peygamberimizi daha yakından tanımalı ve kuşatıcı evrensel çağrısını anlamak ve anlatmaya bu çağda da devam etmeliyiz'' diye konuştu.

-DİYANET İŞLERİ BAŞKANI BARDAKOĞLU'NUN KONUŞMASI-

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ise 1989 yılında başlatılan Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin, gönüllerde Hz. Peygamberin sevgisini yeşerttiğini, Hz. Peygamberin anıldığı ve anlamaya çalışıldığı bir etkinlik haline dönüştüğünü söyledi.

Hafta sayesinde toplumun kucaklaştığını, insanların birbirini anlamaya ve sevmeye çalıştığını ifade eden Bardakoğlu, ''İlimle bilgiyle kültürle buluştuk. Bu hafta sayesinde biz kendimizi ve Rabbimizi tanımış oluyoruz. Zaten kendini tanımayan Rabbini tanıyamaz, niçin var olduğunu fark edemez, sıradan bir canlı olarak yaşar ve gider. Din ve dinin temsilcisi Peygamberimiz bize varlığımızın nihai manasını kavratıyor'' dedi.
İslam dininin özünde insan sevgisi olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, şöyle devam etti:
''Hz. Muhammed'in getirdiği kuşatıcı mesajın özünde insan sevgisi vardır. İnancı, rengi, yaşı, kültürü, serveti ne olursa olsun herkesi böyle bir kucaklayıcı sevgiyle sevebilmeyi bize efendimiz öğretti. Onun için Efendimiz bize hemen yanı başımızdaki kardeşimiz için, kendimize ne istiyorsak ona da istememizi öğütledi.''

-''DEMOKRASİYİ VE LAİKLİĞİ EŞİT DERECEDE ÖNEMSİYORUZ''-

Ülkede barış içerisinde yaşamanın bir başka ayağının demokrasi ve laiklik olduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, şunları söyledi:
''Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hem demokrasiyi hem de laikliği eşit derecede önemsiyoruz. İnsanımızın barış içerisinde bir arada yaşamasının önemli bir imkanı ve ayağı olarak demokrasi ve laikliği görüyoruz. Biz, Türkiye olarak İslam dünyası içerisinde önemli ve özgün bir yere sahibiz. Asırlardır biz bu dini kendi kaynaklarından doğru şekilde anladık ve anlattık. Köklü dini kurumlarımız, barış içerisinde yaşamamızın köklü ayağını oluşturmaktadır. Ülkemizin yüz akı İlahiyat Fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığının bunca yıllık hizmetleri dini doğru kavramamızın nedenidir.''
Trabzon Valisi Nuri Okutan tarafından başlatılan kitap okuma kampanyasını yürekten desteklediğini belirten Bardakoğlu, şöyle devam etti:
''Artık dini bilgiyi sadece minberdeki, kürsüdeki hocadan almanın zamanı geçmiştir. Biz Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığı olarak birçok yayını hayata ve sizlere sunmayı önemsiyoruz. Üzülerek ifade etmek gerekirse biz hem doğu, hem kuzey, hem de batı komşularımızdan okuma oranı bakımından gerideyiz. Okumalıyız, daha çok öğrenmeliyiz ve dinimizi kendi kaynaklarından doğru bilgi ile tanımalıyız. Ancak o zaman biz İslam dünyası içerisindeki özgün konumumuzu daha iyi korumuş ve İslam'ı hep yanlış mecrada anlamak ve tanıtmak isteyen batılı bazı mihrakların İslamafobyasına karşı Müslümanlığı temsil etmiş oluruz.''

Konuşmaların ardından, Türk Tasavvuf Musikisi konseri verildi.