OBAF Başkanı İsmail Atalay, yaptığı açıklamada; “Geçtiğimiz Cuma günü Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlı Altındere Doğal Alabalık Üretim Tesislerinde içinde bulunduğu Altındere Deresi’nde yaşanan çevre felaketinde tüm sucul eko-sistemi yok oldu. DKMP Altındere Üretim İstasyonunda ağırlıkları 2 ile 9 kg arasındaki 10 bine yakın doğal anaç alabalığın öldüğü aynı zamanda da Altındere Deresi üzerinde faaliyet gösteren özel alabalık üretim tesislerindeki 1 milyondan fazla alabalığında telef olduğu bildiriliyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce 2004'ten beri süre gelen 'Doğal Alabalık Üretimi, Yetiştirilmesi ve Orman İçi Suların Balıklandırılması' projesi kapsamında çeşitli üretim tesislerinde bugüne kadar 7 milyon 500 bin adet doğal alabalık yavrusu üretilerek orman içi sulara bırakılmıştı. Proje kapsamında kurulan Tarsus Bahçe Alabalık Üretme ve Yetiştirme İstasyonu'nun yanı sıra 2006 yılında, Türkiye genelinde faaliyet gösteren ve alanındaki en önemli tesislerden olan Trabzon'un Maçka ilçesindeki Altındere Alabalık Üretme İstasyonu hizmete girdi.

Söz konusu tarihten itibaren bu tesiste, Türkiye'nin bir çok ilindeki dere ve göllerden yakalanan ve bazıları 9 kiloya varan anaç dere alabalıklardan alınan yumurtalardan çıkan yavru alabalıklar, mühendisler tarafından üretilen ve aynı tesiste yetiştirilen kurtçuklarla besleniyor ve anaç balıkların alındığı dereye bırakılıyordu. Böylece yıllardır Türkiye'deki çok sayıda dereye milyonlarca alabalık bırakılarak, popülasyonlarının artması sağlanmaya çalışılıyordu. Altındere’nin kenarında devam eden yayla yolu yapımı sırasında tek bir beton mikserinin kovasında bulunan atık çimentoyu dereye bırakması ile 7 yıldır yapılan tüm çalışmalar, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden binbir zahmetle toplanan doğal alabalık anaçları yok oldu. O anaçlar ki yıllık 4 milyon doğal alabalık yavrusunun anaları idi.

Altındere Deresindeki sucul yaşam yok oldu. O dereden su alıp üretim yapan resmi ve özel işletmelerin tüm varlıkları yok oldu. Doğanın, işletmelerin eski halini alması için en az 5 yıl gerekli. Maddi zarar ise milyonlarca lira düzeyinde. Asıl acı olan ise tüm sucul eko-sistemi yok etti. Devletin ilgili kurumları elbette gereğini yapıyorlar. Konu ile ilgili idari ve adli sürecin derhal başlatıldığı bilgisini alıyoruz. Mutlaka gerekli cezalar ve yaptırımlar uygulanacaktır. Yalnız asıl yapılması gereken şudur. Öyle bir yaptırım uygulanmalı ki bir daha asla hiçbir yerde bu tür olaylar yaşanmasın. Bizde Olta Balıkçılığı Federasyonu olarak gerekli suç duyurusunda bulunmak için hukukçu arkadaşlarımız ile birlikte çalışıyoruz. Altındere için kıyamet erken geldi, diğerleri için kıyameti ertelemek bizim elimizde” dedi.