Askeri Savcılık da 14 Eylül'de yaptığı açıklamada, patlamada sabotaj ya da terör izine ait bir emare bulunmadığını bildirmişti. Bu arada, patlamaya ilişkin soruşturma kapsamında Binbaşı Ali Duran ile Kıdemli Albay Veysel Ö. ve Üsteğmen Tarık A. "Taksirli ölüme neden olmak" suçlamasıyla tutuklanmıştı. Genelkurmay Başkanlığı, olayla ilgili adli soruşturmanın devam ettiğini ve sonuçlanır sonuçlanmaz kamuoyuyla paylaşacağını bildirmişti.

 

Olayda şehit olan 25 askerin ailelerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından gönderilen yazıda personelin "Görev esnasında doğal afet nedeniyle şehit" olduğu bildirildi. Patlamada şehit olan er ve erbaşların ailelerine 3'er bin TL tazminat ödendiği öğrenildi. Askerler görev şehidi sayılacağı için, aileleri de birçok haktan mahrum kalacak. Şehit olan askerlerin yakınlarına tanınacak hakları düzenleyen yasalar kapsamında terörle mücadelede ölen askerle kaza veya ihmal sonucu ölen askerin yakınlarına tanınacak haklarda iki önemli fark bulunuyor. Düzenlemelerde "kaza, ihmal ve kusur" gibi nedenlerle ölen askerler, tam olarak "şehit" statüsüne alınmıyor. Bir erin tüm şehitlik haklarından faydalanabilmesi için "terörle mücadele" sırasında yaşamını yitirmesi gerekiyor. Görev şehidi sayılan Afyon'daki askerler, Terörle Mücadele Kanunu kapsamının dışında kaldığı için aile bireylerine iş hakkı tanınmayacak. Afyon şehitlerinin anne veya babalarına 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret tutarı kadar maaş bağlanacak. Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı, İstanbul Edirnekapı Şehitliği'nde yatan şehitlerin mezar taşlarına anne isimlerinin yazılması için çalışma başlattı.