Trabzonlu 67 yaşındaki Rahmi Keleş, Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Zigana Dağı'nda 25 Ocak 2009'da meydana gelen ve 10 arkadaşının hayatını kaybettiği çığ felaketinde yaşadıklarını unutamıyor.

 

Arkadaşının çabasıyla çığın altından yaralı çıkartılan Rahmi Keleş,  yaptığı açıklamada, yaklaşık 25 yıldır Trabzon Tenis Dağcılık Kayak İhtisas Kulübü (TEDAK) ve Trabzon Doğa Sporları İhtisas Kulübü Derneğiyle (TRADOST) doğa sporlarına yönelik çeşitli faaliyetlerde bulunduğunu söyledi.

 

Keleş, 6 yıl önce TEDAK üyesi 17 dağcıyla Zigana Dağı'na gittiklerini dile getirerek, "Çığ felaketini yaşadığımız gün sabah erkenden toplandık ve Zigana Dağı'na gitmeye karar verdik. Trabzon'dan hareket ettik ve ilk olarak Maçka ilçesinde kahvaltı yaptık. Ardından da yolumuza devam ederek Zigana Dağı'na ulaştık" dedi.

 

Havanın o gün güneşli olduğunu belirten Keleş, "Yürüyüş sırasında iki grup sorumlumuz vardı. Saat 10.00 gibi yürümeye başladık ve aradan yarım saat geçmeden önden 'Çığ geliyor' diye bir ses geldi. Bir anda ne olduğunu anlamadık ve karlı dağ koptu bizi aldı götürdü. Bir dakika içerisinde 800 metre yol gittik. Olay saniyeler içerisinde oldu" diye konuştu.

 

Keleş, çığda yaklaşık 60 santimetre karın altında kaldığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Bir anda ses kesildi ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Nefes alamıyordum, üzerim karla kaplıydı. Bir kolum ve bacaklarım sıkışmış, hareket edemiyordum. O sırada boşta kalan kolumu yukarı kaldırmayı başardım. Baktım ki kolum boşlukta, yardım istemeye başladım. Öleceğimi biliyor ve Allah'a dua ediyordum. Tam o sırada gökten bir melek, Yonca Yılmaz geldi ve beni kurtardı. Gökten gelen melek Yonca Yılmaz'ın 40 dakikalık çabası sonucunda hayatta kaldım. Vücudumun birçok yerinde yaralar oluştu. Omzumda hala ağrılar var ama Yonca Yılmaz olmasaydı bugün hayatta olmazdım ve beni buldukları zaman donarak ölmüş olurdum."

 

- "Arkadaşlarım benim kadar şanslı olamadı"

 

Çığ altında zor dakikalar geçirdiğini ifade eden Keleş, ölümle burun buruna kaldığını ve hayatta kaldığı için de şanslı olduğunu belirtti.

 

Keleş, dört kızı ve bir oğlu olduğunu söyleyerek, "Hayatımı kurtaran Yonca Yılmaz artık benim kızım oldu" ifadesini kullandı.

 

Birlikte yola çıktığı 10 arkadaşını kaybetmenin hüznünü yaşadığına dikkati çeken Keleş, "Bu geziler, faaliyetler bana huzur ve mutluluk veriyor. Yaptığımız geziler sayesinde birçok dost ve arkadaş edindim. Arkadaşlarımı kaybetmenin hüznü hep içimde. Onları unutmadık, unutmayacağız ve her yıl 25 Ocak'ta anacağız. Benim için arkadaşlarımın hepsi değerli. Ben şanslıydım, beni kurtaran meleğim vardı ama arkadaşlarım benim kadar şanslı olamadı. Üzgünüm, çığ altında kalan o anları ve kaybettiğim arkadaşlarımı hiçbir zaman unutmayacağım" dedi.