Trabzonspor Başkanı kesinlikle

CHP Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu sorulara cevap verdi. Gezi Parkı olaylarının ayrıntılarını anlatan Canalioğlu, ‘Başbakan tarafından CHP’ye iftira atılıyor’ dedi.Adaylık süreci hakkında da önemli bilgiler veren Canalioğlu Trabzon’un öncelikli be

Trabzonspor Başkanı kesinlikle

CHP Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu sorulara cevap verdi. Gezi Parkı olaylarının ayrıntılarını anlatan Canalioğlu, ‘Başbakan tarafından CHP’ye iftira atılıyor’ dedi.

Adaylık süreci hakkında da önemli bilgiler veren Canalioğlu Trabzon’un öncelikli beklentilerini sıraladı.

Taksim olayları ülkenin gündemine oturdu. Gerçek gündem geride kaldı. Gezi Parkı olayını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gezi Parkı Gençlerin Verdiği Bir Mesajdır

CANALİOĞLU: Gezi parkı olay bir ağaç olayı değil. Buradaki olay gençlerin Türkiye’ye ve hükümete verdiği mesajdır. Ne mesajıdır, demokrasi, hak ve özgürlük arayışının bir sonucudur. Gençler bu süreçte bize bir ağacın vatan bir, vatanında da demokrasi ve özgürlük olduğunu gösterdiler. Çünkü 11 yıldır AKP hükümeti bir baskı altında yoğun bir yönetimle insanların özel yaşamına kadar karışan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleriyle oynayan, çıkardığı yasalarla sistemi alt üst eden bir anlayışla ülkeyi yönetiyorlar. Ve başbakan tek adamı oynuyor. Dikkat ederseniz benim milletvekilim diyor, benim valim diyor, benim kaymakamım benim polisim  diyor. Oysa demokraside ben değil biz vardır. Demokrasilerde çoğunculuk esastır. Sayın Başbakan nedense ben tek adam oynayarak ülkenin dönüşmesi noktasında gayret sarf ediyor. Türkiye’nin gerçek gündemi hiç konuşulmuyor. Gezi parkı gençlerin ülkeyi huzur içinde kalkınmaya yönelik verdiği bir mesajdır.

Gezi Parkı’nda CHP sokak siyaseti yapıyor deniliyor?

CHP’ye atılan iftiradır

CANALİOĞLU: CHP bu olayı tamamen gençlerin birden bire bir mesaj verme amaçlı yola çıkmalarıdır. TC’den rahatsız olmaları, barış sürecinde ne pazarlılar yapıldığının noktasında Suriye ile olan ilişkiler, dış sorunlar, ekonomik sıkıntılar, işsizlik adalet arayışı Ergenekon olayı, insanların tutukluluk sürelerinin uzun olması bunlar toplumu gerdi. Önemli olan unsurlar da bunlardı. Sayın Başbakan CHP’ye yalnız bu olayda değil yıllardır üzerine geliyor. Genel Başkanımıza hep atıfta bulunuyor eleştiriyor. Çünkü neden Türkiye Cumhuriyeti’nin hamurunun koruyucusu Cumhuriyet Halk Partisi’dir. CHP’yi kendisinin önünde engel olarak görmektedir. CHP, Ak Parti’den sonra iktidara en hazır, projeleriyle ve halk özgürlüklerin insanların lehine kullanması noktasında en hazır parti olduğunu bildiği için CHP’ye saldırıyor.

CHP, Taksim’de de Kızılay’da da vardı?  - Devamı diğer sayfada - 

Direniş Değil Hak, Hukuk, Adalet Arayışıdır

CANALİOĞLU: Biz CHP’liler olarak Taksim’de Kızılay’da polisin her yerde uyguladığı şiddet karşısında bu milletin milletvekili olarak bu insanların hakkını koruma noktasında, onlara yapılan şiddetleri önleme noktasında ve onlara kalkan olma noktasında görevini yapamayacak mı? o zaman milletvekilliğimizin ne anlamı var? Gözaltına alınan çocuklara avukat bulunması, onların karakollarda aç susuz ifade alınması konusunda onlara ifade verilmesi milletvekilleri görevi değil midir? Bizim asıl görevimiz insanların haklarını korumaktır. İnsanlar gözaltına neden alındılar, gezi parkı için direniş yapıyorsunuz diye. Aslında gezi parkı direniş değil hak, hukuk, adalet arayışının, baskının artık yeter noktasında söylemlerin göstergesidir. Bu mesajı Başbakan yardımcısı Bülent Arınç aldık diyor sayın başbakan ne yazık ki Reyhanlı’da patlama sonucu ölümünün sonrasında Reyhanlı’ya değil Fas, Tunus, Cezayir’e gitmesi çok düşündürücüdür. Oysa İngiltere’de bir askerin bıçaklanarak öldürülmesi üzerine İngiltere Başbakanı Fransız Başbakanıyla görüşmelerini iptal ediyor ve İngiltere’ye dönerek kabineyi topluyor.

CHP’nin getirmiş olduğu cumhuriyet sayesinde başbakanlık yapıyor

CANALİOĞLU: Başbakan insanları alevi, suni, Çerkez, laz, kürt diye etnik kimliklerine göre ayırıyor. Oysaki biz bu halkların oluşturduğu Türk milletiyiz. Ama ne yazık ki Türk milleti kavramının olması noktasında BDP’nin söylemleri, Türk kelimesinin anayasada söz almaması noktasında söylemlerine AK Parti hükümeti sessiz kalmıştır.

TC’nin sökülmesine bakanlar sessiz kalmıştır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti ve demokrasi olmasaydı Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olamazdı. Bizde milletvekili olamazdır. Bunlar hep demokrasinin bir gelişimidir. Saltanat olsaydı babadan oğla saltanat geçerdi. Ama bugün Türkiye Cumhuriyeti’nden rahatsız olanlar Türkiye Cumhuriyeti’nin sayesinde ve CHP’nin getirmiş olduğu Cumhuriyet sayesinde başbakanlık, bakanlık ve milletvekilliği yapıyorlar. Atatük’ün meclisini kullanıyorlar.

Polislerin de psikolojisi bozuldu

CANALİOĞLU: Başbakan Yüzde 50’yi evde tutuyorum dedi. Bu ne demektir. Ben onları bırakırsam iç kavgaya gideriz. Bu yanlıştır. Polis konusuna değinirsek polis emir kuludur. Ben olayın şu boyutuna bakıyorum. Polis görev yapıyor. Aç susuz ve uykusuz bir şekilde görev yapıyor. Onunda psikolojik sorunları var. Onların da özlük hakları var. Polise siz bu insanları dağıtın dediğiniz zaman polis o psikolojiyle daha sert müdahale gösteriyor. Ama asıl polis memuru arkadaşlarım şunları iyi bilmelidir. Asıl onların özlük hakları bu hükümet tarafından getirilmiyor.

CHP olarak biz onların maaşlarının artması noktasında, emekli olduklarında maaşlarının yarı yarıya düşmemesi noktasında kanun teklifi ve önergelere hiçbir zaman cevap vermiyorlar kulaklarını tıkıyorlar. Polislerin önce özlük haklarını düzeltmeniz lazım. Polisin vazifelerini daha çok kullanacağız demek bu insanları vatandaşla karşı karşıya getireceğiz demektir. Polis de bizim içimizden çıkan evladımız. Polisi kime karşı kullandırıyorsun? Kendi halkına karşı kullandırıyorsun ve onlara çapulcu diyorsun.

Başbakan’ın süreç boyunca davranışlarını nasıl karşılıyorsunuz?

Başbakan güç zehirlenmesi yaşadı

CANALİOĞLU: Başbakan yaptığı her şeyde nasılsa sessiz bir toplum var sanıyor. Ben ne dersem o oluyor yasaları istediğim gibi çıkarıyorum. İstediğim yasayı getiriyorum ve bunları mecliste çoğunluğumdan dolayı çıkarıyorum. Güç bende, hakimler savcılara mesaj veriyorum onlar gereğini yapıyor noktasında. Ergenekon ve balyoz davalarında subayları, düşünürleri 5 yıldır tutuklu yargılıyor. Bunları görünce güç bende diyor. Belli bir süre sonra kendisini çok daha fazla büyük görüyor. Ama şu unutulmamalıdır ki, Neron’da son ölüm gününde şunu söylemiştir, ‘dünya üzülsün çok büyük bir ustasını kaybediyor.’ Neron da bu cümleleri kullanmıştı ve kendisini dünyanın tek hakimi olarak görüyordu. Oysa dünyanın tek hakimi Allah’tır. Bizler görev yapan insanlarız.

Amerika’dan gerekli desteği alamadı

CANALİOĞLU: Başbakanın sağlık durumu en son Amerika dönüşünde bozulmuştur. Siz Amerika’ya gidiyorsunuz istediğiniz desteği alamıyorsunuz ancak limuzinle kırmızı halılarla karşılıyorlar. Bu nedir insanın yolcu edeceğinin göz boyamasıdır. Ama mutlaktaki konuşmalardan biliyoruz ki Amerika’dan Suriye ve iç işler konusunda gerekli desteği alamamıştır. Ondan sonra psikolojisi daha da sertleşmiştir. Ama bu insanların huzura güvene özgürce kuralları çiğnemeden yaşamaya hakkı vardır.

Taksim olayları barış sürecini biraz gölgelendi. Sizce Barış Süreci nasıl ilerliyor?  - Devamı diğer sayfada - 

Barışı en çok isteyen CHP’dir

CANALİOĞLU: Barış süreci denildi. CHP barış istemiyor denildi. En çok barışı isteyen biziz. Ama siz önce İmralı ile görüşen şerefsizdir, sonra biz konuşmadık devlet konuştu, daha sonra nelerin kimlerin konuştuğu İmralı’dan icazet alındığı ve görüşmeler sonrasında BDP milletvekillerinin görüşmesinden sonra açıklanan kurallar ortada. Onların temek hedefi anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmektir. Onların değişmeyecek kural olduğunun en büyük savunucusu CHP’dir.

 Bazı kesim ‘hükümet, Öcalan’ı hapisten çıkartacak’ diyor. Sizce bu mümkün mü?

Öcalan’ı çıkartırlar meclise de getirirler

CANALİOĞLU: Bunu BDP milletvekilleri açık ve ne söylüyorlar. BDP Öcalan’ı içerden çıkarmak bir af yasasıyla beraber düşünüyor. Bununla ilgili Ankara’da senaryolar dolanıyor. BDP’lerle anlaşmalı olarak yasalar çıkarılır, ondan sonra Öcalan’da çıkarılabilir ve meclise bile gelebilir. Ama bu millet bunun cezasını sandıkta verecektir. Biz hep demokratikten yanayız. Açık ve net söylüyorum, biz vatan milliyetçisiyiz, ülke milliyetçisiyiz. Gelenek ve görenekleri en iyi savunan milletin evlatlarıyız. Kim olursa olsun bu konuda herkesle birleşiriz.

Ama ne yazık ki BDP ve AKP anlaşma noktasında barış süreci diyorlar. Tamam barış ama verildi? Bunu biz öğrenmek istiyoruz. Vatandaşın sesi olarak bunu soruyoruz. Biz barıştan yanayız. Köstek olmayız destek oluruz. Ama bölünmez bütünlüğümüz bölünürse gerekeni yapmakla da mecburuz.

Yerelde seçim yaklaşıyor. Trabzon’da CHP nasıl çalışmalar yapacak?

Vatandaştan ödünç  oy istiyorum

CANALİOĞLU: CHP geçen yerel seçimde ve genel seçimde projelerini ve hükümete geldiğimiz zaman neler yapacağımızı açık ve net şekilde ortaya koymuştuk. İktidara en hazır parti de CHP’dir. Ben insanlardan hem yerel seçimde hem de genel seçimde ödünç oy istiyorum. Bizi denesinler. 2004-2009 döneminde Trabzon Belediyesi CHP’deydi ve nasıl bir vizyon kazandı Trabzon nasıl kalkındı eski tarihsel sürecine nasıl kavuştu biliyor. Biz ötekileşmeden insanları ayırmadan, fiziki yapısına bakmadan insanın yaptığı işi önemseyerek Trabzon’u yönettik. Bunda da başarılı olduk. Elbette ki biz 2014’te yapılacak seçimlere en hazırlıklı partiyiz. Biz çalışmalarımı yalnızca seçimden seçime yapmıyoruz. O çok çok gerilerde kaldı. Biz seçim bittiği günün ertesinde çalışmalara başlıyoruz. Halkın arasında sorunları çözüyoruz. Onların yanındayız. Onların iyi günlerini paylaşıyoruz. Onların sorunları çözüyoruz. CHP milletvekillerinin hepsi halkın arasında toplumsal olaylara TBMM kürsüsünden ve toplantılara katılarak destek veriyoruz. CHP örgütümüz halkın arasında. Yapacaklarımızı anlatıyoruz. O yüzden bu seçim bizim ve ülkemiz için çok önemli. Bu insanlar AKP’ye mutlaka yeter artık diyeceklerine inanıyoruz. Adaylık konusunda çalışmalarımızı yapıyoruz. CHP 18 ilçe ve büyükşehre aday göstereceğiz. Bunun için de aday adaylarının yoklamalarını ve halk üzerindeki yansımalarını araştırıyoruz. Trabzon’a çıkaracağımız aday kazandığı zaman da Trabzon’a en iyi şekilde hizmet verecektir.

 

Büyükşehir’e aday olacak mısınız?

 

Aday olmam adayımıza destek olurum

CANALİOĞLU: Ben o görevi yaptım. Şimdi yeni arkadaşlarımız gelirler biz de o yeni arkadaşlarımıza destek veririz. Onlarla beraber bu seçimi kazanırız. Ankara’da da bize ihtiyacı var bu insanların. Trabzon insanının Ankara’da da ulaşacağı telefonun ucundaki Volkan abisine ihtiyacı var. Partimize layık bir şekilde seçim gerçekleştireceğiz.

Trabzon’un öncelikleri nelerdir?

CANALİOĞLU: Kentin öncelikleri vardır. Bu öncelikler Ekonomik öncelikler. Bunun başında da işsizlik geliyor. Teşvik yasası bitti ama aradan 6 ay geçti teşvik yasası çıkmadı. Teşvik yasası çıkmaması Trabzon’da işsizliğin ve göçün artması demektir. Güney çevre yolunun ve demiryolunun başlaması. Tershanenin henüz daha ne olduğu belirsiz. Lojistik üs mü olacak belirsiz. 5 bin kişiyi işe alacaklardı alınmadı. Köy yollarımız henüz daha yeterli düzeye ulaşmadı bunların yapılması için de Trabzon’un geleceğini şekillendirecek 3 unsur vardır. Tarım- Ticaret ve de Turizm. Bunları geliştirmek lazım. Benim hemşerilerim şunu bilsinler, ana muhalefet milletvekili olarak büyüklerin kardeşi küçüklerin abisi olarak şehrimizin sorunlarını meclise taşımaya devam edeceğim. Her türlü sorunu gündeme taşıyacağım.

Ayasofya’nın kararını kim verdi?

Ayasofya müzesi bir dünya mirasıdır. Bize bırakılan bir armağandır tıpkı Sümela Manastırı gibi. Bu Cami yapılacak noktasında buna kim karar verdi. Buna bir bürokrat mı karar veriyor. Başbakan Yardımcısı kime sordu da bunu söylüyor. Mahalleli orda toplantı yaptı bugün buranın cami olacağını diyen bürokrat kimse gitsin oradaki esnafa baksın müzenin kattığı değere baksın. O esnaf gelen turistler nedeniyle para kazanıyor ve işçi çalıştırıyor istihdam açıyor. O nedenle kimse başta ben olmak üzere kimse camiye karşı değildir. Ama bir dünya mirası vardır. Fatih Sultan Mehmet’in hoşgörüsü vardır. İstanbul’u fethettiği zaman ben Müslümanları camide, Musevileri havrada, Hristiyanları kilisede görmek isterim diyerek hoşgörüyü ortaya koymuştur.

 

Yani burada kime soruyorsun. Bir bürokrasinin bura cami olacak demekle Trabzon’a iyilik mi yapılıyor. Bu tamamen siyasi bir karardır. Bu kararın kim verdiğini bilmiyoruz böyle bir karar da yoktur. Ortada bir karar yok. Bürokrata bu kalmaz. Bunun TBMM’si vardır, mahalleli vardır, esnaf vardır, esnaf odası vardır. Trabzon’un seçilmiş insanları, oda başkanları Ayasofya Trabzon’un vizyonuyla birleşmiş bir tarihi eser anıttır. Teşekkür ediyorum etrafını hükümet kamulaştırdı, güzelleşiyor. Turizme çok önemli katkı sağlayacak. Turizm’den çok şey bekleyen bölgemiz bunu iyi değerlendirir, burası müze olarak devam eder camilerimiz var, onları dolduralım yeter.

Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu’nun Ak Parti mitinginde görülmesiyle alakalı düşünceleriniz nedir? - Devamı diğer sayfada - 

Başkan hiçbir miting otobüsüne çıkamaz

CANALİOĞLU: Başkan adayları sağ olsunlar hepsi benle görüştü bir fikir alışverişinde bulundular. Ben hepsine Trabzonspor ne çektiyse siyasetten çekti. Trabzonspor’a lütfen siyaset karıştırmayın. Siyaset Trabzonspor’u kullanmasın, Trabzonspor siyasetçileri kullansın dedim. Hacıosmanoğlu sevdiğim bir insandır. Siyaseten bu Kazlıçeşme mitinginde yaptığı yanlıştır. Trabzonspor yalnızca Ak Partililerin değildir. Trabzonspor partiler üstüdür. Kentin üst kimliğidir. Bu kimlik içersinde bütün siyasetten olan insanlar vardır. O nedenle bu şık olmamıştır. Trabzonspor başkanı başbakanla, bakanla görüşmek bu yalnızca AKP için geçerli değildir. CHP’nin de mitingine Trabzonspor başkanı gelip kürsüye çıkmaz, MHP’nin de çıkmaz, Saadetin de diğer partilerin de çıkmaz. Trabzonspor yönetimiyle beraber randevu talep eder genel merkezde yapar. Onun için yadırgadım.

Hacıosmanoğlu Türk Futbolu Tarihinin en çarpıcı konuşmasını yaptı bu konuşma hakkında ne düşünüyorsunuz?

 TFF konuşmanın etkisini zaman gösterecek

CANALİOĞLU: Konuşmalar elbette ki Trabzonspor’un emeğinin alınması noktasında cesurhane konuşmadır. Doğruyu yüksek sesle konuşmadır. Ancak bunun arkasından TFF üzerinde ne kadar etkili olur olmuştur onu zaman gösterecektir. Bizim tek bir amacımız vardır bu kentin kupasının verilmesidir. Psikolojik sıkıntıdan çıkmamız için hak ettiğimiz kupanın verilmesi gerekmektedir. Biz bunun için de TFF’ye güvenmedik. Çünkü o tamamen atanmış bir kurum. Ancak burada tek şeyimiz kaldı UEFA’nın vereceği karardır.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler