Türkiye-Rusya krizi aşıldı mı?
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türkiye'den Rusya'ya yapılan bazı ürünlerin ihracında yaşanan soruna ilişkin, ''Rusya, Türkiye'den alacağı yaş sebze meyve türü ürünlerde barkot sistemini istiyor, bu
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türkiye'den Rusya'ya yapılan bazı ürünlerin ihracında yaşanan soruna ilişkin, ''Rusya, Türkiye'den alacağı yaş sebze meyve türü ürünlerde barkot sistemini istiyor, bu da önemli bir sorun'' dedi.
Gürdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya ile domates konusunda yaşanan krizin geçici olarak halledildiğini iddia ederek, ''Zaten domates sezonu da sona erdi'' dedi.
Rusya'nın Türkiye'den yaş sebze meyve ihracatıyla ilgili çeşitli isteklerinin olduğunu vurgulayan Gürdoğan, şunları kaydetti:
''Rusya, Türkiye'den barkot sistemini uygulamasını istiyor. Barkot sistemi demek, ürünün tüm üretim aşamasının izlenmesi demek. Bu izlemeyi de çiftçinin yapması anlamına gelir. Rusya, ürünün üretimini hangi çiftçinin yaptığı, tohumdan ürün alınmasına kadar tüm aşamaların gösterildiği bir barkot olarak kasanın üzerine yapıştırılmasını istiyor. Türkiye'de bugün tarım çiftçisine baktığımız zaman, barkot sisteminin akşamdan sabaha, büyük firmalar hariç, yapılabileceğini söylemek çok zor. Bunun için belli bir zaman gerekir.''
Gürdoğan, Türkiye'de her şeyden önce üreticilerin örgütlemesi ve kayıt altına alması gerektiğini ileri süren Gürdoğan, ''Türkiye'de kayıt altına alınan üretici çok az. Bilinçli üretici yetiştirmemiz gerekir. Bunlar yokken, Rusya'daki sorunun çözümü için belli bir zamana, sürece ihtiyaç vardır. Bugün için sorun çözülmüştür ama ilerisi için çözüldü demek, kendimizi aldatmaktır'' diye konuştu.
-''ÖNÜMÜZDE FLU BİR DURUM VAR''-
Önümüzdeki günlerde üzüm ihracatının başlayacağını anımsatan Gürdoğan, şöyle devam etti:
''Rusya diyor ki, bir ürün geldiğinde dağıtımdan sonra dahi bir ilaç kalıntısı bulduğumda o firmayı ihracattan men edeceğim, ya da ihracatı durduracağım. Bu istekler gerçek dışı değil. Halkını korumak için bunları yapıyorlar. Bunun siyasi boyutu da var. Ama istenenlere haksız demek, yanlış. Onun için üzümde de bu sorunlar yaşanmayacak dememiz Türkiye gerçeğini inkar etmemiz demektir. Ben yaşanabileceğine inanıyorum. Çünkü Türkiye'nin tarım sektöründe istenilenleri yerine getirmesi zor. Belli büyük firmalar haricinde, sertifikalı tarlaların dışında, üzümde de sorun yaşanacaktır. Bu uygulamanın akşamdan sabaha olmayacağını herkes biliyor. Bir geçiş süreci olmalı. Bu durum açmazlar ortaya koyuyor. Olayları toz pembe görmemek lazım. Önümüzde flu bir durum var. Onun için sorunları iyi tespit etmemiz gerekiyor.''
Avrupa Birliği'ne yapılan ihracatta şu anda bir sorun olmadığını ifade eden Gürdoğan, ''Türkiye'de önüne gelen mal yollamaya başladı. Bir araba mal yapan bile ihracatçı statüsüne sokuldu. Bu iş artık meslek olarak yapılmalı'' dedi.