Türkiye’de örnek gösterilecek anne…
Marmara'da 17 Ağustos’ta meydana gelen deprem felaketinden yaralı kurtulan depremzedeler yaşadıkları korku dolu anı hala unutmuş değiller. Meydana gelen depremde eşini, 2,5 yaşında ki oğlunu ve annesini kaybeden Nilgün Bayram adlı 8 aylık hamile kadın ka
Marmara'da 17 Ağustos’ta meydana gelen deprem felaketinden yaralı kurtulan depremzedeler yaşadıkları korku dolu anı hala unutmuş değiller. Meydana gelen depremde eşini, 2,5 yaşında ki oğlunu ve annesini kaybeden Nilgün Bayram adlı 8 aylık hamile kadın kaldığı enkazın altından karnında çocuğu kurtarma pahasına beton yığını altına sıkışan kolundan vazgeçmiş ve kolunu kestirip enkazdan çıkarak çocuğunun dünyaya gelmesini sağlamıştı..
KABUS GİBİ
Yaşadığı kabus dolu günün üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen o anı her gece hatırladığını belirten Nilgün Bayram (39) "o gün hayatımda bir dönemin kapandığı yeni bir dönemin açıldığı, hatırlamak istemediğim bir gündü. Eşim Osman Bayram'ı 1,5 yaşındaki oğlum Melih'i ve Annem Reyhan Kandemir'i o depreme kurban verdim. Ben ise Allahın bir mucizesi olarak karnımda 8 aylık oğlumla birlikte kurtuldum."
KESİN KOLUMU DEDİM
Yaşadığı felaket sonrası oturduğu Bolu'nun Karamanlı mahallesi Yeni Sokaktaki Elif Apartmanı'nın tamamen yıkıldığını ifade eden Bayram, "enkazın altındaydım kolumun üzerinde de tonlarca enkaz vardı. Beni çıkartmaları için o enkazları boşaltmaları lazımdı. Ama 8 aylık hamileydim ve karnımdaki çocuğumun hayatı tehlikedeydi. Yanıma gelen ve doktor beni bulunduğum yerde gördü, muayene etti. Karnımdaki çocuğun hayatının tehlikede olduğunu söyledi. Enkazın altından çıkabilmek için kolumun kesilmesi gerekeyordu. Bir an önce çıkmak çocuğumu kurtarmak için "kesin" dedim böylece kolumu dirseğin üstünden keserek beni bulunduğum yerden çıkarıp hastaneye kaldırdılar. Orada ameliyat ederek karnımdaki çocuğu aldılar." dedi
HUZURLUYUM, MUTLUYUM
Oğlunun yaşaması için kolu feda eden anne Bayram Deprem sonrası 4 ay gördüğü tedavinin ardından Trabzon'un Akçaabat ilçesine bağlı Akçakale beldesi çatal zeytin mahallesindeki baba evine döndü. Talihsiz kadın, "burada kendime bir hayat kurdum, Eşimin ölümünden sonra çalıştığı şirket onu emekli edip maaşı bana bağladı. Günümü tarlada bahcede uğraşarak geçiriyorum. Tek kolla ne yapılırsa onu yapmaya çalışıyorum. Günlük işlerimi rahatlıkla yapabiliyorum. Günümün büyük bir bölümünü ölen eşimin adını verdiğim oğlum Osman'a ayırmaya çalışıyorum Oğlum şimdi 13 yaşında ilköğretim 8. Sınıfına geçti. Futbolu seviyor hasta bir Trabzonsporlu, beldenin takımında da kalecilik yapıyor" dedi