Vardan "eskisinden iyiyiz"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, bugünkü makro ekonomik dengelerin, 1994 ve 2001 yıllarında yaşanan krizdeki döneme göre iyi durumda olduğunu belirterek, ''Türkiye, bu yıllardakine benzer bir savrulma ve kr
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, bugünkü makro ekonomik dengelerin, 1994 ve 2001 yıllarında yaşanan krizdeki döneme göre iyi durumda olduğunu belirterek, ''Türkiye, bu yıllardakine benzer bir savrulma ve kriz yaşamaz'' dedi.
Vardan, yaptığı açıklamada, Türkiye dışında hemen hemen tüm dünyada büyük maliyet artışlarının, daralan dış piyasaların, derinleşen finansal krizin oluşturduğu belirsizliğin, ülke içinde ise AK Parti'ye açılan kapatma davasının ve Ergenekon davasının tartışmalarının oluşturduğu belirsizliğin toplam sonucu olarak, ekonomide büyümenin sert bir şekilde düşüş gösterdiğini ifade etti.
Hepsi bir arada gelen ve hepsi de olumsuzluğu derinleştirici yönde bileşik etki oluşturan bu faktörlerden sonra büyüme oranının yavaşlamış olmasının kendileri için hiç şaşırtıcı olmadığına dikkati çeken Vardan, ''Bu rakamlar incelendiğinde, bu dönemde kamu harcamalarının yüzde 16,8 azaldığını ve özel sektör harcamalarının da sadece yüzde 0,6 büyüdüğünü görüyoruz. Bunun anlamı, kamudaki kemer sıkma ve sıkı mali disiplinin devam ettirilme kararlılığı ile özel sektörde de yatırım yapma istek ve arzusunun hemen durduğudur'' diye konuştu.
Vardan, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada özellikle batıda ABD ve AB'de suların pek durulmadığını, yakın bir zamanda da durulacağa benzemediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Özellikle ABD'de had safhaya ulaşan finans krizinin bizi nasıl etkileyeceği hepimizin merak konusu. Zaten cari açığımızın oldukça fazla olduğu göz önüne getirildiğinde insanın aklına ister istemez acaba bu gelinen noktada bu durumdan nasıl etkileniriz sorusu geliyor. Yaşanan olayları sakin bir kafayla değerlendirdiğimizde elbette Türkiye'nin sıkıntılı bir dönem geçirmekte olduğunu ve bu dönemin, olayların seyrine göre en az bir sene daha süreceğini düşünebiliriz.''
Türkiye'nin daha önceki, 1994 ve 2001 yıllarındakine benzer bir savrulma ve kriz yaşamayacağının görüldüğünü bildiren Vardan, şunları söyledi:
''Çünkü bugünkü makro ekonomik dengeler, o krizleri yaşadığımız günlere göre iyi durumda.
Yalnız yine de Türkiye'nin, ABD'de başlayıp da hızla küresel boyuta taşınan finansal krize, yüksek cari açık, muhtemelen yüzde 10'un üzerinde kalacak bir enflasyon, pek fazla düşürülemeyen işsizlik rakamları, yüksek faiz ve reel sektör şirketlerinin yüksek sayılacak bir döviz pozisyonu açığıyla yakalanmış durumda olduğunu da unutmamamız lazım.''
-BÜYÜME RAKAMLARINDAKİ DÜŞÜŞ-
Vardan, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin, 2008 yılının ikinci çeyreğinde önceki dönemlere göre düştüğünü ifade ederek, ''Buna karşın AB ülkelerinin ortalama büyüme rakamlarına göre gene de fena sayılmayacak bir durumdayız. Umarız yılın üçüncü ve son çeyreğinde yapılacak önemli bir hamleyle yıllık bazda hedeflenen rakamları tuttururuz'' dedi.
Türkiye'nin bu hamleyi yapabilmesi için elinin bir hayli güç kazandığını anlatan Vardan, şunları kaydetti
''Yılbaşından bu yana uygulanan sıkı mali disiplinle bugün itibariyle 4,6 milyar YTL bütçe fazlası vermiş durumdayız. Halbuki yıl sonu hedefi eksi 18 milyar YTL idi. Bunun anlamı, eğer hedefler tutturulacaksa, hükümetin kamu yatırımlarına hız vermesi için bir fırsat doğmuştur. Ayrıca Anadolu'da zor durumda olan KOBİ'lere iş çıkaracak şekilde kesenin ağzı açılabilecek durumdadır.
Burada dikkat edilmesi gereken konu, devletin pozitif dışsallığı yüksek, doğrudan tüketimi tetiklemeyecek, enflasyonist olmayacak tarzda harcamaların artırılmasıdır. Bu meyanda GAP eylem planındaki yeni hamleler, yeni istihdam paketi, AR-GE teşvik paketi, tekstil sektörüyle ilgili stratejik eylem planı bu doğrultuda atılmış isabetli adımlardır.''
-''İHRACATTA AZALMA OLABİLİR''-
Genel Başkan Vardan, ihracatın 2002-2008 yılları arasında devamlı artarak büyümeye katkı sağladığını dile getirerek, ''Küresel krizdeki tehlike, ihracat pazarlarımızdaki olası talep daralmasıdır. Bilhassa ABD ve AB ülkelerine yapılacak ihracatımızda, o bölgelerdeki pazarlardaki durgunluk sebebiyle, azalma yaşayabiliriz'' diye konuştu.
Türkiye'yi bekleyen başka tehlikeler de olduğunu vurgulayan Vardan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin finansman konusundaki yetersizliği nedeniyle dışarıdan bulmayı düşündüğü finansmanın pahalılaşması veya imkansızlaşması ihtimali bir tehlikedir. Bugün özel sektörümüzün yüksek borç yükü altında olduğu düşünüldüğünde, finansman konusunda sıkıntı yaşayabilme ihtimalimizin yüksek olduğu görülmektedir.
Aynı tehlike, kamu cari açığının finanse edilmesinde de mevcuttur. Bir başka tehlike, yurt dışından ara malı ithalinde döviz kurları nedeniyle oluşabilecek maliyet artışlarıdır. Bu da ithal ara malı kullanarak ihracat yapan firmalarımızın maliyetlerinin artmasına sebep olabilir.''
-''KRİZDEN İSTİFADEYLE ÇIKILABİLİR''-
Ömer Cihad Vardan, bunların yanında krizden fazla yara almadan hatta istifadeyle çıkılabileceğine de dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Son yıllarda komşu ve çevre ülkelerle uygulanan 'sıfır sorun politikası' nedeniyle, bu ülkelerle ticaret hacmimiz yüzde 5-6'lardan yüzde 40'lara çıkmıştır. Üstelik bu ülkelerin birçoğu da artan petrol fiyatları nedeniyle varlıklarını artırmış durumdadırlar.
Burada iki önemli avantajımız var görünmektedir. Bunlardan ilki ihracatımızı zaten zenginleşmiş olan bu bölgelerde daha iyi stratejilerle artırma imkanıdır. İkincisi de bu bölgelerin büyük çoğunluğunda biriken finansmanı akıllı politikalarıyla ABD ve AB ülkelerinden ülkemize çekebilme fırsatıdır. Sonuçta eğer biz akıllı davranırsak bu fırtınadan pek fazla yara almadan kurtulabiliriz.''