Temmuz ayında aralarında ODTÜ-Boğaziçi-Akdeniz-Yıldız Teknik ve KTÜ üniversitelerinin olduğu 37 üniversitede rektör adaylarını belirlemek için akademisyenler sandığa gidecek.Üniversitelerimizin ülkemizin geleceği için ne kadar büyük önem taşıdığını buradan anlatmama gerek yok sanırız. Üniversiteler şehirlerin aynasıdır! Ne kadar iyi yönetilir ne kadar başarılı bir sistem sağlanırsa kazanan hem o şehir hem de ülkemiz olur Üzülerek ifade edelim ki  ki işte tam da bu noktada üniversitelerin sıradanlaştığını,eğitimde kalitenin düştüğünü ve hedeflere ulaşılamadığını görmekteyiz. Üniversitelerde rektörlük koltuğunun hakkı mutlak suretle verilmeli.Yüzünü sadece bilime dönenlerle yola çıkılmalı ve ona göre kadro kurulmalı.Adam kayırmacılık,torpil ve keyfi anlayış mutlak son bulmalı.Üniversitelerde bilim insanları küçük hesapların peşinde koşmamalı.Hele-hele seçim kazanmak koltuk ve makam sahibi olmak için asla kişiliklerden taviz verilmemeli.Kimlik bunalımı yaşayan üniversitelerde asla istikrar olmaz,asla kazanımlar sağlanmaz.Akademik özgürlüğü baş-tacı yapamayan, evrensel bilgileri yok sayan eleştirisel düşüncelere kapısını kapalı tutan üniversitelerden ne bekleyebiliriz ki!Yarınlara daha umutlu ve mutlu bakabilmek için üniversitelerimizin kendini yenilemesi şart.O yüzden rektörlük seçimleri tarihi bir fırsat. Hesaplaşma-sorgulama ve yüzleşme zamanı!.  4 yıl önce kim neler söyledi,kimlerin desteği ile koltuk sahibi oldular,bu zaman içinde üniversitelere ne kattılar. Mevcut rektörlerimiz şöyle bir bunun hesabını versin bakalım. Ama bunu yaparken hepsi vicdanlarına el koysun

Üç yılı aşkıdır Artvin’de valilik yapan Kemal Cirit son Valilik kararnamesiyle merkeze alınmıştı.Vali Cirit önceki gün akşam Artvin’de iftar yemeği vererek şehirle vedalaştı dün de Ankara’ya gitti.Kemal Cirit’in Artvin’de  yapımı yeni tamamlanan 280 yatak kapasiteli Grant Otelde verdiği veda yemeğine Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe,AK Parti İl Başkanı Erkan Balta ile birlikte ilde görev yapan memurlar, ilçelerin kaymakamları-belediye başkanları,sivil toplum örgütleri,işadamları ve vatandaşlar katılım gösterdi. Yoğun bir katılımın olduğu veda yemeğinde duygu dolu anlar yaşandı.Eşi ve çocukları ile yemeğe katılan Vali Cirit konuşmakta zorlanırken gözyaşlarına hakim olamadı.Artvin insanın çok sevdiğini ve gönlünde ayrı bir yer edindiğini belirten Vali Cirit “Aklım,gözüm-kulağım  hep burada olacak. Hakkınızı helal edin” şeklinde konuşmasını tamamladı.Vali Cirit’e veda yemeğinde çeşitli hediyeler ve plaket de takdim edildi.Veda  yemeğine katılarak bir konuşma yapan Trabzon Artvinliler Derneği Başkanı Ahmet Külekçi’de Vali Cirit’in sadece Artvin sınırları içinde değil Artvin dışında yaşayan Artvinlilere de sahip çıktığını-destek verdiğini ve organizasyonlara bizzat katıldığını dile getirdi.Artvin Valisi Kemal Cirit’in İçişleri Bakanlığında Müsteşar Yardımcılığı görevine getirileceği öne sürülüyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, “Taşeron işçilerin kadro alması halen meclise sunulmadı, gidişatı nedir? Kıdem tazminatının hesaplanmasına ilişkin maddi somut bir detay var mı?" şeklindeki sorulara  taşeron işçiler konusundaki çalışmanın devam ettiğini belirtti.Bakan Soylu, kıdem tazminatı konusunda ise şu değerlendirmelerde bulundu:“Biz kendi açımızdan teknik çalışmalarımızı tamamladık. Ama bizim çalışmamız ancak teknik bir çalışmadır. Bunu hem hükümetimizle, hem de, sosyal diyalogu kurarak… Çünkü iş veren tarafı var, çalışan tarafı var, kıdem tazminatını alamayan sessiz çoğunluk tarafı var, kıdem tazminatı almış gibi gösterilenler tarafı var, sendikalar tarafı var, hukuk, yargı tarafı var. Bütün bu taraflarla bir araya gelip bu değerlendirmeleri gerçekleştireceğiz. Dünyada birçok ülkeyi izledik, değerlendirdik.. Önemli araştırmalar yaptık, önemli görüşmelerimiz söz konusu, önümüzdeki dönemlerde bunu toplumumuzla ve kamuoyumuzla paylaşacağız. Orada da bu söylediklerimizin aslında neyi ihtiva ettiği daha net bir şekilde anlaşılacaktır. Ama Bugün bu yaptığımız çalışmaları elbette ki sosyal diyalog ortamı ile paylaşacağımızı ifade etmekle sınırlı kalayım. Zannediyorum ki iyi bir neticeye ulaşacağız"

Ramazan Bayramı tatili kaç gün olacak? sorusunun cevabı belli oldu! Başbakanlık tarafından yapılan açıklamada Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların 9 gün izinli olacağı bildirildi. 4 Temmuz Arefe günü yarım gün olmak kaydıyla Ramazan Bayramı tatili 5,6,7 temmuz günlerinde kutlanacak 8 Temmuz Cuma günü çalışanlar idari izinli sayılacak.Kamu çalışanları 8 Temmuz Cuma günü idari izinli sayılacak. Bayram tatili 9 güne çıktı.Bayram tatilin 9 güne çıkması ölü bir sezon geçiren turizm işletmeleri ve esnaflar için umut oldu.TESOB Başkanı Metin Kara tatilin dokuz güne çıkması esnafımız için kazanç oldu,bizim talebimizde buydu zaten dedi.Trabzon’da vatandaşın ve esnafın 9 günlük tatil yorumu ise şu şekilde oldu:Ali Kasımay:”Bayram izni boş olan oteller-pansiyonlar ve restorantlar için adeta can simidi oldu.Zaten ölü bir sezon yaşıyorduk” Fehmi Durmuş:”365 gün tatil olsa sesimizi çıkarmayız,bu şekilde Türk toplumu hazırcılığa itiliyor” Selda Karataş:”Bayram tatilinin 9 güne çıkması doğru bir karar.Sevdiklerimizle bayram hasreti gidereceğiz,uzaklardaki akrabalarımıza ziyaret yapma imkanı bulacağız” Mehmet Keskin:”Hükümet son derece olumlu bir adım attı.Aş-iş-ekmek derdi olmayanlar için zaten her gün bayram.Bariz biz çalışanlar arada böyle tatil yapalım”

[PAGE

Ortahisar Belediye Başkan Vekili Selahaddin Çebi’nin sosyal medya hesabından yaptığı “AK Parti Genel Merkezi bir genelge ile Türkiye genelinde belediyelerimizin iftar programlarını iptal ettirmeli. Ramazan gibi mübarek bir ayda yemekler boy-boy uzun kuyruklarla hevesi ile yarışıyor.Kutsal Kitabımız Kur-anı Kerim’de sünnete de yeri var mı yeri” şeklindeki mesajına destek var. Çebi’nin haklı olduğunu belirten vatandaşlar “İftar sofralarında birlik ve beraberlik olmalı ama gösterişten-şovdan ve abartıdan uzak olmalı.İftar sofralarını zenginleştiren en önemli şey samimiyet-sıcaklık ve ibadetin gizliliğidir” görüşünde birleştiler

Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir Savunma Sanayi projeleriyle ilgili birçok soruya cevap verdi. ABD'yle insansız hava araçları (İHA) konusunda anlaşma sağlanamamasının ardından gelinen süreçte, birkaç yıl içerisinde göklerde 70-80 tane yerli İHA'nın olacağını ifade eden Demir, savunma sanayisinde mümkün olduğunca yerli üretimden yana olduklarını, Türkiye'nin insan yapımı olan her şeyi üretebilecek güçte bir ülke olduğunu belirtti.Terörün Türkiye'de hemen olmasa da mutlaka son bulacağına dair inancını vurgulayan Demir, “Maalesef kalleşçe, hiçbir kutsal tanımayan bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Ama devletimiz kararlı, her türlü imkanı kullanarak bu mücadeleye devam edecek. Biz, bu mücadelenin hemen yarın bitmeyebileceğini biliyoruz ama mutlaka biteceğini biliyoruz. Gerçekten kararlıyız, her türlü imkanı sahaya süreceğiz" diye konuştu. Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, “Tamamen Kendi Yerli Helikopterlerimizi Üretebilecek konuma gelebilecek miyiz" şeklinde yöneltilen soruya, şöyle cevap verdi:“Genel maksatlı helikopterlerin imzalanmasından daha önce ATAK Helikopterinin edinilen tecrübeye dayanarak bir özgün helikopter geliştirme projesi başlatılmıştı. O proje bütün hızıyla devam ediyor. Bu projede 5 yıl gibi bir sözümüz var ve bu yaklaşık 2 buçuk yıl önce verilmiş bir söz. Arkadaşlarımız bütün güçleriyle çalışıyor. Genel maksat helikopterinin gittiği yoldan bağımsız olarak da biz zaten bir özgün helikopter geliştirme projesi devam ettiriyoruz, inşallah 2 buçuk sene sonra bunu da göreceğiz. İlk helikopter çıktığında motoru yerli üretim olmayacak ama yerli motor geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Yerli motor çıktığında helikopterlerimizin de motoru yerli olacak.