Bakılacak tek kapı: Umut kapısı
Johannesburg'un belalı mahallelerinden Berea'da, bir duvardaki metalden bölmeye pek çok kişi bir kere dönüp bakmaz bile.Anneler, genellikle yeni doğmuş bebeklerini, bulunup bakılmaları için bu metal bölmeye isimsiz şekilde bırakabiliyor.Bebek "kutuya" yer
Johannesburg'un belalı mahallelerinden Berea'da, bir duvardaki metalden bölmeye pek çok kişi bir kere dönüp bakmaz bile.
Anneler, genellikle yeni doğmuş bebeklerini, bulunup bakılmaları için bu metal bölmeye isimsiz şekilde bırakabiliyor.
Bebek "kutuya" yerleştirildiğinde, üzerine konduğu yataktaki alıcılar, alarmı harekete geçiriyor.
"Umut Kapısı" yetimhanesinde çalışan bakıcılardan biri "Alarm çalmaya başladığında her şeyi bırakıp koşuyorsunuz çünkü orada hayatta kalmak için mücadele eden küçücük bir bebek olduğunu biliyorsunuz" diyor.
Ardından bulunan bebek, tıbbi muayeneden geçiriliyor. Bu merkezde çalışan Angela Kizobokamba, "Kutuya konan bazı bebekler sağlıklı çıkıyor ama hepsi o kadar şanslı olmuyor. Kimisi susuz, kimisi yeterince beslenmemiş ya da yaşına göre olması gereken kilonun altında oluyor, o zaman onları sağlıklarına kavuşturmaya çalışıyoruz" diyor.
'Bebek kutusu', ilk kez 1999 yılında yerel bir kilise tarafından kullanılmaya başlanmış. Kilise, her ay bölgede bulunan bebek cesetlerinin sayısının artması karşısında bu yola başvurmuş.
"Umut Kapısı"na bugüne dek 960'dan fazla bebek ulaşmış - bunların yüzde 10'u istenmeyen bebek kutusuna bırakılanlar.
Berea mahallesi, suç, işsiz ve seks işçisi oranlarının ve uyuşturucu kullanımının yüksek olmasıyla biliniyor.
Çocuk bakımı ve refahından sorumlu sosyal görevliler, bu kadar genç kadının çocuklarını terketmesinin sebebini bu mahalledeki berbat koşullar ve AIDS'le açıklıyor.
Hayat ve ölüm
"Umut Kapısı" direktörü Kate Allen'ın verdiği bilgiye göre Johannesburg'da günde bir, kentin güneyindeki kasabalardan Soweto'da ise iki çocuk terkediliyor.
Allen, "Bu işe başladığımızda, ayda dört çocuk terkediliyordu şimdi bu sayı 16'ya çıktı" diyor.
Ülkedeki en büyük sivil toplum kuruluşlarından Güney Afrika Çocuk Refahı CWSA'nın verilerine göre ülkede her yıl 2 binden fazla çocuk terkediliyor - son 3 yılda bu rakam yüzde 30 artmış.
Pek çoğu çöp tenekelerinin yanında, plastik torbalara sarılı, tuvaletlerin ya da ayakkabı kutularının içinde, açık arazilerde, parklarda susuzluktan, açlıktan ya da hipotermiden ölmek üzereyken bulunuyor.
Yetimhanelerde bakılan çocukların büyük bölümü, sağlıklarına kavuşuyor ancak bir kısmı HİV pozitif oldukları için AİDS ilaçlarına başlatılmak zorunda kalınıyor.
Bununla beraber annelere kolay bir çıkış yolu sunduğu gerekçesiyle bu yetimhaneyi eleştirenler de yok değil.
Allen eleştirileri reddediyor.
"Bu çocukları birileri bulduğunda genellikle ölmüş oluyorlar. En azından biz, çocuklarına bakamayan annelere ikinci bir şans sunuyoruz" diyor.