Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) iklim uzmanı Jose Alvaro Pimpao Silva, 22 Nisan Uluslararası Toprak Ana Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, küresel iklim değişikliğinin Akdeniz üzerindeki etkilerine dair endişe verici veriler paylaştı. Silva, özellikle Akdeniz bölgesinde hava ve deniz sıcaklıklarının küresel ortalamanın üzerinde bir artış gösterdiğine dikkat çekti.

Artan Sıcaklık ve Sıcak Hava Dalgaları

Silva'nın belirttiğine göre, Akdeniz bölgesinde sıcak hava dalgaları ve bunların ekstrem değerleri artmaya devam ediyor. Bu artışın bölgede daha sık ve şiddetli kuraklık dönemlerine yol açması bekleniyor. Silva, "Bölgede yağışların yüzde 4 ila 22 oranında azalması muhtemel. Bu durum, su kaynakları ve tarım üzerinde ciddi baskılar oluşturacak." ifadelerini kullandı.

Buzul Kayıpları ve Deniz Seviyesi Yükselişi

Silva, 1950'den bu yana görülen en büyük buzul kaybının 2022-2023 yılları arasında yaşandığını ve Avrupa Alpleri'nde aşırı erime dönemlerinin gözlemlendiğini belirtti. İsviçre'deki buzulların hacimlerinin son iki yılda yüzde 10 oranında azaldığını vurguladı. Ayrıca, küresel ortalama deniz seviyesinin geçen yıl rekor seviyelere ulaştığına işaret ederek, bu durumun, sera gazı emisyonları nedeniyle ısınan iklimin bir sonucu olduğunu bildirdi.

Türkiye için Özel Uyarılar

Türkiye'nin de benzer iklim koşullarıyla karşı karşıya olduğunu belirten Silva, "Türkiye'de yaşanan şiddetli yağışlar, fırtınalar, aşırı sıcaklar ve kontrol edilemeyen yangınlar gibi ekstrem olaylar, iklim değişikliğinin etkilerini net bir şekilde gösteriyor." dedi. Silva, Türkiye'nin Akdeniz havzasındaki konumu nedeniyle, sıcaklıkların ve su mevcudiyetinin azalmasının beklenmesi gerektiğini ifade etti.

Küresel ve Bölgesel Etkiler

Silva, iklim değişikliğinin dünya genelinde ekstrem olayların artmasına ve şiddetlenmesine neden olduğunu, bu durumun özellikle Akdeniz bölgesinde can kayıplarına, altyapı hasarlarına ve ekonomik zorluklara yol açtığını vurguladı. Silva, "Akdeniz bölgesi iklim değişikliğinin sıcak noktası olarak öne çıkıyor. Bu durum, bölgenin parçası olan Türkiye için de büyük endişe kaynağıdır." şeklinde konuştu.

Bu bilgiler ışığında, bölgesel hükümetler ve uluslararası kurumlar, iklim değişikliğiyle mücadelede daha etkin stratejiler geliştirmeye ve uygulamaya yönelik çalışmalarını hızlandırmak durumundalar.