Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında imzalanan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması, iç onay süreçlerinin tamamlanmasının ardından yarından itibaren devreye alınacak. Anlaşmayla iki ülke ekonomik ilişkilerinde yeni döneme geçilecek.
İki ülke arasındaki Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al-Nahyan'ın video konferans yöntemiyle katıldığı törenle, BAE'nin başkenti Abu Dabi'de 3 Mart'ta imzalandı.
İç onay mekanizmalarının ardından 27 Nisan'da Resmi Gazete'de yayımlanan anlaşma, yarından itibaren de resmen yürürlüğe girecek.
Anlaşma ile iki ülke ilişkilerinde yeni dönemin temelleri de atılmış olacak.
Buna göre, yalnızca mal ticaretini değil, ticari ve ekonomik ilişkilerin tüm tamamlayıcı unsurlarını barındıran anlaşmayla yüksek katma değerli hizmet sektörlerinin gelişimine imkan tanınması, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması, verimli uygulamalar ve işbirlikleriyle ekonomik öngörülebilirliği artırarak iki ülke arasında ticaretin ve yatırımın teşvik edilmesi planlanıyor.
Anlaşmayla mal ticaretinde pazara giriş kapsamında tüm tarife satırlarının yüzde 80'i taraflarca taviz kapsamına alınırken Türkiye'nin küresel anlamda rekabetçi konumda olduğu otomotiv, beyaz eşya, petrokimya ürünleri, tekstil ve halı, ayakkabı üretimi, plastik ürünleri ile makineler ve çeşitli elektronik cihazlar başta olmak üzere pek çok sektörde önemli kazanımlar elde edildi.
Anlaşmanın, ikili ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımları en yüksek seviyeye çıkararak, iki ülkenin beklentileri ve menfaatleri doğrultusunda güçlü bir enstrüman olması öngörülüyor. Bu kapsamda, 10 milyar dolar civarında olan iki ülke ticaret hacminin 5 yıl içinde 25 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor.
Tüm Körfez ülkeleriyle ticaret artacak
Anlaşma özellikle bölge ülkeleriyle yapılan işbirlikleri ve Türkiye için doğrudan bu ülkelerle ve yeni kurulacak işbirlikleriyle üçüncü ülkelere yönelik açılımlar elde edilmesi açısından ayrıca önem taşıyor.
Mal ticaretinin yanı sıra hizmet ticareti, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ticaretlerini kolaylaştırıcı tedbirler, kamu alımları, fikri mülkiyet hakları, ticaret önlemleri ve diğer düzenleyici kuralları kapsayacak anlaşma, ikili ticaret hacminin artırılmasını, ortak yatırımlar ve projelerin geliştirilmesini teşvik ederek büyümeye ve istihdama da olumlu katkı sağlayacak.
Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle kısa sürede iki ülke arasındaki ticaret hacminde artış öngörülürken orta ve uzun vadede tüm Körfez ülkeleriyle ticaretin artması, ortak geliştirilecek yeni üretimler ve projelerle küresel anlamda değer zincirlerine katkı sağlanması bekleniyor.
BAE, Türkiye'nin Körfez bölgesindeki en önemli ticaret ortaklarından biri olurken bu ülkeye geçen yıl 5,2 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Türkiye-BAE ticaret hacmi de 10 milyar dolara yaklaştı. Türkiye'nin BAE'ye ihracatında yüzde 58,6'lık payla ilk sırada tüketim malları yer alırken bunu yüzde 30,07'lik payla ara mallar ve yüzde 8,11'lik payla yatırım malları izledi. Diğer malların oranı ise yüzde 3,22 oldu.
İki ülke arasındaki karşılıklı yatırımlara bakıldığında ise 2002'den geçen yılın kasım sonuna kadar BAE'den Türkiye'ye yapılan yatırımların toplamı 4 milyar 783 milyon doları bulurken Türkiye'den bu ülkeye yatırımlar da 1 milyar 252 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
"İlişkilere yeni boyut kazandırılacak"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-BAE İş Konseyi Başkanı Tevfik Öz, AA muhabirine, Türkiye ve BAE'nin derin ve kapsamlı bir ikili ticari ilişki ağı bulunduğunu belirterek, "Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile ikili ticari ilişkilere yeni bir boyut kazandırılması hedefleniyor. Türkiye ve BAE arasındaki anlaşmaya göre, mal ticaretinin yanı sıra hizmet ticareti, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ticaretlerini kolaylaştırıcı tedbirler, kamu alımları, fikri mülkiyet, ticaret önlemleri ve diğer düzenleyici kuralları kapsıyor. İki ülke arasındaki yatırımların ve ticaret hacminin artmasını hedefleyen anlaşma, yalnızca mal ticaretini değil, ticari ilişkilerin tüm tamamlayıcı unsurlarını da barındırıyor. Anlaşmayla yüksek katma değerli hizmet sektörlerinin gelişimine imkan tanınması, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması, verimli uygulamalar ve iş birlikleri ile ekonomik öngörülebilirliği artırarak iki ülke arasında ticaretin ve yatırımın teşvik edilmesi planlanıyor." dedi.
Öz, anlaşmayla Türkiye'nin küresel anlamda rekabetçi olabileceği otomobiller, ticari araçlar, beyaz eşya, petrokimya ürünleri, tekstil ve halı, ayakkabılar, plastik ürünleri ile makineler ve çeşitli elektronik cihazlar, bilişim, enerji, gıda ve tarım başta olmak üzere pek çok sektörde önemli kazanımlar elde edileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in bölgeye gerçekleştirdiği ziyaretlerle alınan ekonomik kararların ardından ticaret hacmine katkıda bulunmayı hedeflediklerini vurgulayan Öz, şunları kaydetti:
"Bu açılımla her iki ülkenin işbirliği yaparak üçüncü ülkelere ve mümkünse BAE'nin dahil olduğu Asya ve diğer ülkelere açılması da öngörülüyor. Anlaşmayla Türk ürünlerinin BAE pazarına ve diğer ülkelere çok daha kolay girebileceğini, BAE yatırımcılarının ülkemize ilgilerinin artacağını ve 25 milyar dolarlık ticaret hacmini kısa sürede yakalayarak daha da fazlasını yapabileceğimizi düşünüyoruz."
Kaynak: