Trabzon’da bir ilk olma özelliğini taşıyan ve Akçaabat İlçesinde kurulan Robotekno Koleji yeni eğitim-öğretim sezonu için öğrenci kayıtlarına başladı.

Okulun en büyük özelliği ücretsiz bir kolej olması. Öğrencilerinin devlet tarafından yüzde yüz burslu olacağı okul, Anadolu Lisesi ile Meslek Lisesi eğitimini karma bir şekilde verecek olması.

Robotekno Koleji Kurucu Müdürü Tuğrul Önal, Haber61’e yaptığı açıklamada Meslek Liselerinde kültür derslerinin azaltıldığını, Anadolu Liselerinde ise meslek derslerinin azaltıldığını belirterek Robotekno Koleji’nde iki eğitim şeklinin de karma bir şekilde öğrencilere verileceğini belirtti.

Önal “Okulda Elektrik-Elektronik Teknolojileri bölümü olacaktır ve bu bölümün alt dalları olacak. Hem laboratuvar hem de atölyeler olacak. Çocuklar hem yazılım hem donanım, hem robotik kodlama, web tabanı programlaması dediğimiz ülkede revaçta olan ne konu varsa onun altyapısını bu okulda görecektir. Bir cebinde teknolojiyi alırken bir cebinde de kültür derslerini alarak dolu dolu hayata hazırlanmış olacaktır” dedi.

“HEM AKADEMİK, HEM MESLEKİ EĞİTİMİ AYNI ÇATI ALTINDA BİRLEŞTİREN BİR EĞİTİM SİSTEMİ”

Robotekno Koleji Kurucu Müdürü Tuğrul Önal, “Okul Akçaabat’ta aynı zamanda Trabzon’da ilk defa açılacak olan bir teknoloji okuludur. Okulun en büyük avantajlarından birisi 4 yıl boyunca eğitim tamamen devlet tarafından yüzde 100 teşvikli bir okuldur. Akçaabat’ta ve Trabzon’da ilk defa açılıyoruz. Okulun avantajları finansal anlamda yüzde 100 burslu olması ile beraber hem akademik, hem mesleki eğitimi aynı çatı altında birleştiren bir eğitim sistemidir. Anadolu Liselerindeki müfredat meslek eğitimi olmadan devam ediyor. Meslek liselerinde veya Çok Programlı Liselerde ise Anadolu Lisesi müfredatı biraz yavaşlayarak gidiyor. Bizim buradaki farkımız Anadolu Liselerindeki müfredatın aynısı uygulanırken aynı zamanda mesleki program yani teknoloji dersleri uygulanmaktadır. İkisi de aksamadan aynı dengede devam ediyor. Bu tür kolejler aslında 81 ilde hemen hemen var. Şu anda Trabzon’da ilk defa açılıyor olmasının sebebi duyulmamış olması ve revaçta olması 2017 sonrasıdır. Devletin destek vermesinin amacı meslek liseleri üzerindeki olumsuz düşünceyi kaldırmak, öğrencileri bu tür okullara yönlendirerek rekabeti arzulaması ve bu rekabetle başarılı getirmek” dedi.

“MESLEK LİSESİ ALGISINI KIRMAK İSTİYORUZ”

Haber61’e açıklamalarda bulunan Okul Müdürü Uzman Sosyolog Ayşe Eren Kanbir, “Bu yıl Trabzon’da ilk ve tek olan Anadolu Teknik Meslek Lisesinin kurucuları ile birlikte çalışmalarımıza devam edeceğiz inşallah. Bu yıl 9. Sınıflarımızı alıyoruz sadece. 10-11 ve 12. Sınıflarımız yok. Bir veli ve bir Sosyolog olarak baktığımızda sadece 9. Sınıfların olması büyük bir artıdır. Üst sınıfların mobingine uğramayacak çocuklarımızla ve pandemiden çıkmış ve eğitim anlamında altyapısı biraz boşalmış olan çocuklarımızı burada yoğun bir tempoyla yetiştirmeye çalışacağız. Amacımız 9. Sınıftan itibaren onların eğitimsel anlamda eksiklerini tamamlayarak 12. Sınıfa kadar devam etmek, buradan ne kadar çok çocuğumuzu üniversiteye sokabilirsek bizim için en büyük kar ve gurur kaynağımız olacaktır. Geleceğin, mühendisleri, mimarları, makinecilerinin buradan çıkacağına çok inanıyorum. Bizim gibi okullardan çıkacağına çok inanıyorum. Aslında bu çok programlı Liseler ve Meslek Liselerinin üzerinde olumsuz bir kanı vardır. Bu çocuklarımızın zekası ile ilgili değildir aslında, puanları biraz düşük olduğu için çok ileri gidemezler gibi bir algı oluşmuştur toplumda. Biz o algıyı kırmak istiyoruz. Buradan çıkacak çocuk elinde bir meslek, diploma ve sertifika ile çıkacak. Buradan çıktıktan sonra ben hangi işe başvursam, yeteneğim nedir diye düşünmeyecek. Buradan çıktığında bir teknisyen olacak, puan katkıları ile iki yol daha okuduğunda tekniker olacak, bu bana yetmedi derse teknik üniversitelere girerek bir mühendis olacak” şeklinde konuştu.

“KLASİK BİR EĞİTİM ANLAYIŞINDAN ZİYADE İŞLEVSEL BİR EĞİTİM”

Müdür Yardımcısı Yetkin Çelik okulda klasik bir eğitim anlayışından ziyade işlevsel bir eğitim anlayışını benimsediklerini ifade ederek, “Beden eğitimi öğretmenliğini ve Müdür Yardımcılığı görevini yapacağım. Çok genç ve dinamik bir ekiple çalışacağız. Kendimi de çok şanslı buluyorum bu noktada. Öğrenciler için de bu çok önemlidir. Bu çağla birlikte çocukların biraz daha bilgiye ulaşmasından ziyade bilgiye teşvik edilmesi gerekli ve çocuklarla diyalog da çok önemli. Ben o anlamda okulumuzun çok başarılı olacağını umuyorum. Çünkü çocuklarla diyaloğumuz çok iyi olacaktır. Çok aç, çok hevesli ve diri bir ekibiz. Şuanda Türkiye’de ciddi bir işsizlik durumu da var. Bunu biraz daha örtmek için devlet de bu teşvikleri veriyor diye düşünüyorum. Bunu örtmek için bu tip okulların yaygınlaşması gerekli. Türkiye’ye ara eleman da lazım. Bu anlamda eğitim veren kurumların artması gerektiğini düşünüyorum. Biz biraz da onu yapacağız burada. Çocuklar o anlamda biraz şanslılar diye düşünüyorum. Çünkü klasik bir eğitim anlayışından ziyade işlevsel bir eğitim olacaktır burada. Toplum olarak bazı kaygılarımız var. Bu kaygıları da bir nebze azaltacak bir eğitim modeli diye düşünüyorum. Uzun vadede çok daha verimli olacaktır bu eğitim modeli” dedi.

“BİR CEPTE TEKNOLOJİ BİR CEPTE KÜLTÜR DERSLERİ”

Robotekno Koleji Kurucu Müdürü Tuğrul Önal öğrencilerin karma bir eğitim alacaklarını sözlerine ekleyerek, “Biz kolejiz, belki kolej bir rekabet havasındadır ancak bizim Trabzon genelinde herhangi bir rakibimiz yok. Velilerden ziyade bizi tercih etmesini istediğimiz kişiler çocuklarımız. Çocukların bizi tercih etmelerinin en büyük sebeplerinden biri okulun isminde de anlaşılacağı üzere Robotekno, yani robotik teknoloji. Çağın şuanda revaçta olan bölümleri. Robot, Elektrik-Elektronik, yazılım, bilgisayar ve bunların hepsinin karması. Bu eğitimler olduğu için bizim Trabzon’da rekabet içerisine gireceğimiz bir okul yok. Bu rekabet etmeyeceğimiz anlamına da gelmiyor. Okulun avantajları, 4 yıl eğitimin ücretsiz olması, çocukların Anadolu lisesi ve Fen Lisesi müfredatının yanında teknolojik eğitiminde devam etmesi. Aynı zamanda bu teknoloji derslerine mühendislerin girmesi. Bu havada çocuklar yetişirken ilk olmanın verdiği avantajlar ve dezavantajlar var. Sancılı bir dönem var. Okuldan sadece çocuklar ve veliler değil, Trabzon genelindeki insanlar çok da haberdar değil. Biz 4-5 aydır yoğun bir tempo içerisinde, öğretmen arkadaşlarımızın, idari kurum yöneticilerimizin vermiş olduğu desteklerle birlikte okulu yaymaya çalışıyoruz. Okulun haberdar edilmesi çok önemli. Okulun ismi Robotekno, Robotik teknoloji Mesleki ve Teknik Anadolu diye geçer ama bu bizim gözümüzde teknoloji okuludur. Bu teknoloji okulu Trabzon’da yok. Rekabet içine gireceğiz ama çocukları buradan mezun olduklarında hem mesleki hem de akademik olarak dolu dolu yetiştirip, belki 18 yaşında sahada çalışan bir eleman, belki 18 yaşında kendi işyerini açmış olan bir birey, belki üniversite anlamında ilerleyip ilgili mühendisliğe devam etmesi. Okul teknoloji okulu dedik ve Okulda Elektrik-Elektronik Teknolojileri bölümü olacaktır ve bu bölümün alt dalları olacak. Hem laboratuvar hem de atölyeler olacak. Çocuklar hem yazılım hem donanım, hem robotik kodlama, web tabanı programlaması dediğimiz ülkede revaçta olan ne konu varsa onun altyapısını bu okulda görecektir. Bir cebinde teknolojiyi alırken bir cebinde de kültür derslerini alarak dolu dolu hayata hazırlanmış olacaktır. Çocuğun gelişimine ne kadar katkı sağlarsak ve o ne kadar yükseğe çıkarsa bu bizim için tarif edilemez bir mutluluktur” dedi.

“SEVGİ BAĞI KURULMADAN EĞİTİM BAĞI KURULAMAZ”

Sevgi bağı kurulmadan eğitim bağının kurulamayacağını vurgulayan Okul Müdürü Ayşe Eren Kanbir, “Biz lise öğrencilerine kritik dönem olarak bakıyoruz. Buluğ çağına giriş sürecinde bize gelecekler. Biz bunun farkındayız. Ekibimizdeki herkes Pedegojik Formasyon almış kişiler. Öğrenci merkezli eğitimin ne olduğunu çok iyi kavramış kişilerdir. Bizim inancımız şu, sevgi bağı kurulmadan eğitim bağı kurulamaz. Hiç kimse sevmediği bir bireyden doğu da olsa bilgiyi kabul etmek istemez. İlk önce biz çocuklarımızla o sevgi bağını kurmaktan yanayız. Daha sonra eğitim bağı kendiliğinden kurulacaktır. Bütün hocalarımız sonsuz sevgi ve şefkatleri ile çocuklarımızı kucaklamaya hazır bir şekilde bekliyorlar. Çocuklarımız geldiklerinde burayı kendi yuvaları gibi hissetmeliler. Hep şunu söylerim; Sizin kapınızdan çıktıktan sonra artık bizim çocuklarımızdır. Bu çocukların iki yaşam alanı var. Bizi sizin eviniz biri bizim okulumuz. Buradan girdikten sonra bize, sizin evinize girdikten sonra size aittir. Ama sizin evinizde bile olsalar birçok yönden bize aittir. Çünkü biz çocuklara belli yönlendirmeler yaparak sizin evinize göndereceğiz. Mentörlük (koçluk) sistemi üzerine yoğun bir sistem olacak. Her öğrencinin bir koç hocası olacak. O da ailelerle birebir iletişim içinde olacak. Çocuğun pozitif veya negatif ilerlemesi ile ilgili nerede dokunuşlar yapmamız gerektiğine dair hep birlikte ekip olarak karar vereceğiz ve her çocuğun ayrı bir çalışma programı olacak. Çünkü her bir bireyin ayrı bir yaşam planı ve programı vardır. Biz onu bozmadan onun içine katkımızı sunmak istiyoruz.” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZ YÜZDE YÜZ DEVLET DESTEKLİ”

Çocukların yüzde yüz burslu olduğunu söyleyen Kanbir, “Çocuklarımız yüzde yüz devlet destekli. Bunun dışındaki çocuğun okul kıyafetleri, yazlık ve kışlık olarak iki takım kolej tarzında. Laboratuvar çantası, kırtasiye ekibi ve eşofman takımını biz alıyoruz. Bunu da 5 Bin TL karşılığında alıyoruz. Yayınlarımız dijital ortama uyumlu olacaktır. Zaten herhangi bir liseye gidecek olsa da çocuk bu kadar bir para ödeyecektir. Bunu senede bir defa sene başında ödeyecekler. Her yıl çocukların sınıfları değişeceği için laboratuvar çantaları da kitapları da değişecektir. Yaklaşık bu rakamlarda devem edecek. 9. sınıfta kayıt olunca devlet giderlerini karşılayacak. Ailelerin yapacağı kırtasiye ve giyim masraflarını ödemek. Servislerini ve yemeklerini de kendi isteklerine bırakıyoruz” dedi.

Okulla ilgili son mesajını sorduğumuz Müdür Yardımcısı Yetkin Çelik “Yenilikçi bir eğitim anlayışıyla biz hazırız” derken Okul Kurucu Müdürü Tuğrul Önal “Okulların amacı, Organize sanayi bölgelerinin içinde ve dışında açılan okul sisteminin hepsinin aslında bir reklamı var. “İnovasyon” İnovasyon dediğimiz yaparak, yaşayarak öğrenme. Biz de yenilikçi, çocukları burada yenilemeyi, üretmeyi, kendisinin yaparak yaşayarak öğrenmeyi arzuladığı bir okul. Gelecek bu okulda.” dedi.

Okul Müdürü ise Ayşe Eren Kanbir ise “Hiçbir lise ve üniversite öğrencisi okullarını bitirdikten sonra asla işsiz kalmasın diyorum. Hepsinin elinde bir işi olsun. Osmanlı’da padişahların da padişah olmalarına rağmen bir işleri vardı. Neden bizim çocukların olmasın ki. Akademik olarak da mesleki anlamda da en başarılısı olsun inşallah diyorum” ifadelerini kullandı.