Mahkemenin kararında, bir kamu çalışanının "emekli" olmasının sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için yeterli olduğu ifade edildi. Karara göre, emekliler emekli olduktan sonra aylık bağlanması için dolması gereken sürede de sağlık hizmetlerinden faydalanabilecekler. Astsubay olarak görev yaparken kendi isteği ile emekli olan davacının kendisine ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerine sağlık karnesi verilmesi istemiyle Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına başvuruda bulundu. Başvuruyu değerlendiren kurum ise astsubayın başvurusunu kabul etmedi.

Bunun üzerine davacı, emeklilik için gereken süreyi doldurduğunu ve "sağlık gibi bir hayati önem taşıyan bir durumda ortada bırakılmayacağını" savunarak, Ankara 7. İdare Mahkemesi'ne dava açtı.

"SOSYAL HUKUK DEVLETİ" İLE BAĞDAŞMAZ

Davayı görüşen yerel mahkeme kararında, davacının 25 yıllık fiili hizmette bulunduğunun anlaşıldığını ve bu sürenin de emeklilik hakkı kazanmasında yeterli olacağı vurguladı. Kararda, emekliliğin kendi isteği, kadrosuzluk, yetersizlik, disiplinsizlik ya da yaş haddinden kaynaklanmasının ise önemli olmayacağı da yer aldı. Emekli Sandığı Kanunun 205. maddesine göre 47 yaşını tamamlamadan emekli aylığı alamayacağı hususunun emeklik statüsünde olmasını etkileyemeyeceğinin altını çizilen kararda, "Davacının 47 yaşına tamamlayana kadar emekli aylığının bağlanamayacak olmasının davacının emeklilik hakkını kazanamadığı anlamına gelmeyeceği" de vurgulandı.

Kararda, bu durumun emeklilik hakkını elde edinceye kadar sağlık hizmetinden yararlanmış bir kamu görevlisi ve aile bireylerinin sağlık gibi hayati bir önem taşıyan konuda, ortada bırakmasının haklı kılacak bir neden olmayacağı da ifade edildi. Ayrıca kararda, idarenin verdiği ret yanıtının Anayasanın 2. maddesinde öngörülen "sosyal hukuk devleti" ile de bağdaşmadığı savunuldu.