Trabzon da Ne Kadar Osmanlı Altını Var?

Altın ve sarrafiye sektörünün duayenlerinden Kemal ve İsmet Erkan ile Trabzon da ki Osmanlı’dan kalan altın paralarını konuştuk.Bildiğimiz kadarı ile siz ve kardeşiniz, meslek yaşantınızda 40. Yılınızı doldurdunuz. Sektördeki tecrübenize dayanarak Trabzon

Trabzon da Ne Kadar Osmanlı Altını Var?

Altın ve sarrafiye sektörünün duayenlerinden Kemal ve İsmet Erkan ile Trabzon da ki Osmanlı’dan kalan altın paralarını konuştuk.

Bildiğimiz kadarı ile siz ve kardeşiniz, meslek yaşantınızda 40. Yılınızı doldurdunuz. Sektördeki tecrübenize dayanarak Trabzon’da ne kadar Osmanlı altın parası var?

Kemal Erkan: Bunla alakalı kesin bir yorum yapmak doğru olmaz. Fakat takriben 15.000 civarında reşat beşli ve 100.000 civarında çeyrek yarım ve diğer boylardan bahsedebiliriz.

Yani halkın anlayacağı dilde bu kaç kg altına tekabül eder ?

İsmet Erkan:  Kabaca 700 ila 800 kg civarında altından bahsedebiliriz.

Bunlar piyasaya neden ve nasıl girmiş? Çeşitleri var mı?

Kemal Erkan: Öncelikle şuna açıklık getirelim bizim Osmanlı altın parasından kastımız Sultan Reşat, Sultan Abdul Hamit ve Sultan Abdulaziz döneminde basılmış Osmanlı altın paraları. Bunlardan özellikle Sultan Reşat döneminde basılmış paralar Trabzon ve Rize yöresinde talep görüyor. Mesela civar şehirlerde de talep var fakat genelde orijinal olmayanüretimlere. Dolayısıyla talep yöreden yöreye değişiyor. Örneğin, Adapazarı civarında Sultan Abdulhamit dönemi paraları rağbet görürken, İzmir civarında Sultan Abdulaziz ve Sultan Abdulhamit dönemi paraları rağbet görüyor.

İsmet Erkan: Tabi bizim bahsettiğimiz orijinal baskılar. Halkın kendi birikimini devlet kanalıyla koruma yöntemi idi bu alışveriş. Gelenek haline dönüştü neticede. Düğün dernekte dinin ön gördüğü mehiri edinmek için, kuyum sektörünün gelişmediği dönemde en iyi en güvenilir kaynaktı. Ayar evi vs. yoktu tabi. Bu sürecin tamamını anlamak biraz da sosyologların işi. Ama şu bir gerçek hala rağbet görüyor ve halk bunu benimsediği için 

Cumhuriyet döneminde  bile üretilmiş ve hala üretiliyor fakat orijinal kalıp değil. Farklı çeşit ve türevleri ortaya çıkmış, bizim Suriye baskısı , yeni kesim, Alman baskısı dediğimiz orijinal olmayan türleri de var piyasada.

Peki, halkımız orijinallerini sahtelerden nasıl ayıracak, bunları nasıl ayırt edecek?

Kemal Erkan: Öncelikle burada bir sarraf ve kuyumcu olarak şunun altını çizelim, vatandaş alış veriş yaparken kendi kuyumcusuna güvenecek. Elbette her sektörün 

içinde olduğu gibi bizim sektörde de, çok küçük bir yüzdede olsa güveni zedeleyecek arkadaşlar var. Bununla birlikte halkımız Trabzon esnafına güveniyor. Almanya’dan Hollanda’dan kısacası Avrupa’dan ve şehir dışında yaşayan vatandaşlarımız altın alış verişini Trabzon’da yapıyor. Halkımız kuyumcusuna güveniyor güvenmeli de. Ben burada orijinal olmayan bir ürünü vatandaşa orijinal diye verileceğine inanmıyorum. Ama halkımız ne istediğine dikkat etsin.

İsmet Erkan:  Şimdi Trabzon’da 100 ün üstünde kuyumcu var. Fakat kaç tane sarraf var derseniz? Ben ve Abim (Kemal Erkan) da dahil olmak üzere bir elin parmaklarını geçmez. Evet meslekte 40. Yılımız ve aynı zamanda 40 yıllık da sarraf sayılırız. Halkımızın bu meseleyi detaylı anlama şansı yok.

Fakat şunu yapabilirler. Abimin ( Kemal Erkan) dediği gibi kuyumcusuna güvenecek . Müşterinin gönlü rahat etmiyorsa  şu talepte de bulunabilir. Bizim mağazalarımızdan (ALTIN BORSA TOPTAN)  ürünlerin tedarik edilip edilmediğini, yada Kemal ve İsmet Erkan tarafından ürünlerin gözden geçirilip geçirilmediğini sorgulayabilirler. Ayrıca ürünleri, ALTIN BORSA, FAVORİ ve ALTIN BORSA toptan mağazalarımızdan ürünleri tedarik edebilirler.

Şu konu çok önemli bu beşibiryerde ya da Reşat lira alacak müşteri alacağı yeri iyi seçmeli. Ve soracağı soruya iyi dikkat etmeli. Yani siz bir kuyumcuya, iyisini sorarsanız o arkadaş sarraf değilse, elinde bulunanın en iyisini size verecektir burada arkadaşın bir suçu olmaz. Piyasadaki çoğu arkadaş bu konuda bizden destek alıyor , bir ürün fiyatlanırken genelde bizim elimizden geçiyor.

Kemal Erkan: Evet aynen, iyi neye göre iyi 10 üzerinden bir değerlendirme yaparsanız muhakkak bu ömrünüzde gördükleriniz içindeki en iyisidir. Çünkü bu para ilk üretildiği dönemin üzerinden 100 yıl geçmiş. Tahminen ya da takriben bir değerlendirme yapıyorsunuz. Ve meslekteki 40 yıl ve gördüğünüz ürünler üzerinden bir tahlil bu. Dolayısıyla o anda dükkân da bulunanın en iyisi mi? Piyasanın iyisi mi? Yoksa aranan ürün koleksiyonluk mu?  Satıcı bildiği kadarı ile samimidir, az bileni tercih etmişseniz o  sizin hatanız, Kuyumculukla sarraflık birbirinden farklı iki kavram.

Siz bir beşibiryerdeyi incelerken nelere dikkat ediyorsunuz?

İsmet Erkan: Yani halkı yanıltmak istemem. Bahsedeceğimiz şeyleri bilmek yetmez bu ürünleri tanımak için. Öncelikle 40 yıldır gözde oluşan bir hassasiyet var galiba biz buna sarraflık diyoruz.

*Öncelikle paranın kenarında bulunan dişler ya da çarkların orijinal halde kalması önemli, çünkü tamirat görmemesi orijinalliğini artırıyor. Mümkün olduğunca çiziksiz ve hatların belirgin olması gerekir.

*Ayrıca paranın üst yüzeyinin mümkün olduğunca pürüzsüz olması lazım. Tabi burada anlatmak istediğimiz yaşına uygun bir pürüzsüzlük.

*Çeşitlerini birbirinden ayırmak için yada orijinallerini, sonraki üretimden ayırmak için, üzerindeki numaralara bakıyoruz. Her numaranın kendine has bir baskı şekli mevcut.  Hepsinin şekli şemali hafızamıza kayıtlı, oradaki ile eşleşmeyen yada eşleşen şeylere göre bir değerlendirme yapıyoruz. Orijinal olarak alınan saklananlar çok az çoğu takılmak amaçlı kulplanmış.Bu şekilde talep görüyor.

 Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Kemal Erkan: Şunun net bir şekilde anlaşılmasını isterim. Gayemiz kuyumculara güveni azaltıp kendi değerimizi yükseltmek değil. Biz bir geminin içindeyiz batarsak birlikte batarız. Amacımız, müşterilerin ihtiyaçlarını uzman kişilere danışmasının önemini vurgulamak. Ben de size teşekkür ediyorum.

İsmet Erkan: Son olarak bende şunu belirtmek isterim, bir tezgahtar beş on yılda yetişiyor, ama bir sarraf öylemi aktif olarak bu işte 25-30 yıl geçirmesi gerekiyor. Ve bunun öğrenileceği tek yöntem belki de tecrübe.

Altın Reşat Beşli

Sultan V. Mehmed Reşad dönemi altınıdır. Basım tarihi 1327 ve Milâdi 1909 dır. Sultan V.Mehmed Reşad 10 yıl tahtda kaldığından 10 yıl ( 1909-1918 ) adına altın bastırmıştır. Altının ön yüzünde, kenarında defne yaprağından çelenk ve alt birleşme yerinde iki tane çapraz meş'ale bulunmaktadır. Altının orta kısmında Osmanlı Tuğrası ve Sutan V. Mehmet Reşad'ın Arapça harflerle imzası bulunmaktadır. Ayrıca, tuğranın alt kısmında kaçıncı yıldönümünde( cûlusu) basıldığını ve lira altın olduğunu gösteren arapça sayılar bulunuyor. Arka yüzünde de yine Arap harflerle Osmanlıca İstanbul Darphanesi'nde basıldığını belirten yazı bulunuyor. Kulpsuz olarak tedavüle çıkmış olup daha sonra kullanım amacına göre kulp takılır. Kulp sarı madenden yapılır. Özel isteğe göre altın kulp da takılabilir.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler