Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, dünya ticaretinin yükselen değerinin Asya-Pasifik Pazarı olduğunu ifade ederek, “Dünya nüfusunun yüzde 40’ı, küresel ticaretin hacminin yüzde 30’u ve ekonomik büyüklüğün yüzde 23’ü bu bölgede üretiliyor. Müthiş bir hareketlilik var. Gelecek yüzyılın Pasifik Yüzyılı olacağını söyleyebiliriz. Pazar ve hareketlilik neredeyse yüzümüzü o yöne çevirmemiz gerekiyor” dedi. 

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Kasım ayı meclis toplantısında konuşan Hacısalihoğlu, güven endeksindeki artışın önümüzdeki süreçte ticaretin ve ekonominin daha canlı hale geleceğinin göstergesi olduğunu vurguladı. Başkan Hacısalihoğlu, “Ülkede güven endeksi olmazsa o ülkede yatırım da olmaz. Ülkemizde 2002 yılından başlayıp 2018 yılına kadar 200 milyar doların üzerinde yatırım oldu. Bu yatırımın esası güvenden kaynaklandı. Bu yatırımın büyük kısmı elbette her zaman beraber olduğumuz AB ile Uzakdoğu ve Amerika ile yapıldı. Önemli olan bir konu da artık biz Batı’ya bakarken, Doğu’muzda Asya - Pasifik ülkelerinde müthiş bir pazar oluştu. Geçen hafta Ankara’da Asya - Pasifik Ticaret Odaları Genel Kurulu yapıldı. Başkan Yardımcılığına tekrar TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu seçildi. Asya - Pasifik ülkelerine dikkati çekmekte fayda var. Dünya nüfusunun yüzde 40’ı, küresel ticaretin hacminin yüzde 30’u ve ekonomik büyüklüğün yüzde 23’ü bu bölgede üretiliyor. Müthiş bir hareketlilik var. Dünyanın ekonomideki ilk üç ülkesi ABD, Çin ve Japonya Asya - Pasifik bölgesinde yer alıyor. Gelecek yüzyılın Pasifik Yüzyılı olacağını da söyleyebiliriz” diye konuştu. 

“Pazar ve hareketlilik neredeyse yüzümüzü o yöne çevirmemiz gerekiyor. Yüzümüzü çevirdiğimiz yerde de daha aktif olmamız lazım” diyen Hacısalihoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

“Bu bakımdan her zaman üzerinde durduğumuz konu; oturmayalım, dışarı açılalım ve yeni pazarlar bulma gayreti içinde olalım. Her şeyi devletten beklemenin doğru olmadığını söylemekte yarar var. Devletimiz sürekli ekonominin düzelmesi konusunda gerekli adımları hızlı şekilde atıyor. Nerede bir aksaklık varsa ona bir çare buluyor. 2018 yılındaki sıkıntılar konusunda da ‘yeter ki işadamlarımız sıkıntı içinde olmasın’ diye hemen bir yapılandırma hamlesi yaptı. Biz de reel sektör olarak üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. Artık evde oturmayacağız. Pazar neredeyse oraya gitmemiz gerekiyor. Biz de oda olarak bu tür çalışmalar yapalım. Ülkeleri ve sektörleri belirleyelim bu konuya yoğunlaşalım. Çünkü devlet yapacağın yapıyor, özel sektörün de yapacağını yapması gerekiyor. Birlik, beraberlik içinde birbirimize moral vererek çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor. Önümüzdeki süreçte kimin ne fikri olursa, hangi bölgeyle çalışıp öneride bulunuyorsa hepsine açığız. Sizden gelecek önerileri bekliyoruz.”