Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı'ndan dünya piyasalarına sevk edilen petrol miktarının 2 milyar varile ulaşması dolayısıyla BTC Ceyhan Deniz Terminali'nde düzenlenen "BTC'de 2 Milyar Varil Sevinci" programına katıldı.

 

Yıldız, burada yaptığı konuşmada, BTC'den bugüne kadar 2 milyar varillik yükleme yapıldığını, törenin bu anlamda büyük önem taşıdığını söyledi.

 

Stratejik bir proje olan BTC'den akan petrolün yüzde 6,75'lik kısmının TPAO'ya ait olduğunu bildiren Yıldız, bunun karşılık geldiği rakamın şuana kadar 30 milyon varile ulaştığını kaydetti.

 

Geçen ay, doğalgazla ilgili Türkiye'nin yurt dışındaki hisselerini yükseltilmesine yönelik olarak TOTAL'in yüzde 10'luk hissesinin alındığını anımsatan Yıldız, bu durumun Türkiye'nin ilerleyen, büyüyen, gelişen yanını son derece önemli hale getirdiğini, bugüne kadar elde edilen gelirin yalnızca bu boru hattıyla alakalı 3 milyar liranın üzerinde olduğunu aktardı.

 

Enerji koridoruyla Türkiye'nin her geçen gün daha da önemli hale geldiğini vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu: "Bundan sonra yapacağımız TANAP projesi bunlardan bir tanesi olacak. Türkiye'nin doğusunda ve kuzeyinde dünya rezervlerinin yüzde 70'i bulunuyor. Hemen batımızda da bunun tüketim noktalarının neredeyse yüzde 70'i bulunuyor. Bizim bir köprü ülke olarak burada bulunuyor olmamızın haricinde stratejik olarak da yapacaklarımızın olduğunun bilinmesi lazım. Türkiye, coğrafyasından kaynaklanan avantajları son derece yerinde kullanacak. Bugün Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı'nın BTC'den daha kapasiteli kurulduğunun gözlerden kaçtığını biliyorum. 70 milyon ton civarında Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı'nın kapasitesi var tam boruların dolmuş olması haliyle. BTC'nin de 50 milyon tonluk kapasitesi var. Ama şuana kadar sevk ettiği miktara bakıldığında BTC 2 milyar varillik kapasiteye ulaşmış durumda. Bugünkü rakamlarla bu 200 milyar dolarlık bir ciro demektir. Bu çok ciddi ve büyük bir rakam. Bu aynı zamanda bu boru hattının olmaması halinde İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nda geçişin bu kadar daha fazla yoğunlaşması anlamına gelir"

 

İSRAİL'İN GAZZE'YE SALDIRISI

 

Doğu Akdeniz'de Güney Kıbrıs ve İsrail'in bulunduğu bir ortamda siyasi fizibilitenin çok daha hızlı bozulduğunu ifade eden Yıldız, İsrail'in Gazze işgaliyle yaptığı zulmün bu projelerin önünde çok ciddi bir engel oluşturduğuna işaret etti. İsrail'in saldırılarının yalnızca bir insanlık suçu olmadığını dile getiren Yıldız, "Gazze işgali, dünyanın İsrail ve Gazze'de sınıfta kaldığının resmidir" dedi.

 

KAMUOYUNU YANILTICI BİLGİLER İÇİN SON NOKTA

 

Cumhurbaşkanı seçimiyle halkın iradesinin tecelli etmesine az süre kaldığını, bu konuda dezenformasyonlarla karşılaştıklarını belirten Yıldız, şöyle devam etti: "Farklı bilgi ve yanıltıcı yapılarla da karşılaşıyoruz. Ekmeleddin bey, Uluslararası Atom Enerji Ajansı ile alakalı, İsrail'in veto edilip edilmemesi ile alakalı bir başlık sundu önceki gün. Çok açık bir dille söylüyoruz. Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nda İsrail'i veto etme hakkından vazgeçtiğine dair haberin gerçeği yansıtmadığını söylemem lazım. Cumhurbaşkanlığı makamı bütün bu bilgilerin, kendisine bilgi verenlerin tekrar tekrar teyitten geçmesi lazım geldiği bir makamdır. O nedenle şimdiye kadar yaptığı hizmetlerden Türkiye ne kadar fayda sağlamıştır, Müslüman ülkeler ne kadar fayda sağlamıştır? bunlar tabiki önümüzdeki günlerde tartışılacak ama bu yanlış bilginin düzeltilmesi lazım geldiğini bir kez daha belirmek isterim."

 

İSRAİL'E YAKIT SATIŞI İDDİASI

 

Türkiye'nin İsrail'e jet yakıtı sattığı yönünde de iddiaların dile getirildiğini hatırlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Külliyen yalan olan bir haberden bahsediyoruz. Eğer İsrail üzerinden bir politika geliştirmek istiyorsanız bunu yalan üzerine kurmanız gerekmiyor. Bunu geçekler üzerinden de yapabilirsiniz. Biz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak herhangi bir petrol ve herhangi bir jet yakıtı satışını İsrail'e gerçekleştirmiş değiliz. Transit satışlar var, Türkiye'den başka firmaların, ülkelerin yaptığı. BTC'den yüklenen petrolün gittiği onlarca ülke var. Bunu BP satmış olabilir, herhangi bir firma satmış olabilir. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak sayın Başbakanımıza atfen söylenen jet yakıtları satışının gerçekleşmediğini bir kez daha açık bir dille söylüyorum. Son ve nihai olarak söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti hükümetimiz jet yakıtlarıyla alakalı İsrail'e herhangi bir satış gerçekleştirmemiştir."