Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Eren, ''Türkiye, sırtını petrol ya da doğalgaz kaynaklarına yaslanmadan müteşebbis ruhuyla, yetişmiş insan kabiliyetiyle emek, kahır ve sabırla özel sektörün omuzlarında yükselmiştir'' dedi.

Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 6 yıl öncesine kadar henüz küresel ekonomiye yeterince uyum sağlayamadığını belirterek, ''Uygulanan reform programları ve özel sektöre dayalı büyüme sayesinde, küresel ekonomiye intibakımız hızlandı'' diye konuştu.

Türkiye'de 6 yıl süren büyüme, ihracat ve yatırım performansının arkasında bu uyumun yattığını ifade eden Eren, şunları söyledi:

''Ancak, nasıl ki dün artan küresel uyumun olumlu sonuçlarını yaşadıysak, bugün de küresel sistemdeki dalgalanmalardan etkilenmeye başladık. Bu dönemde üretim kapasitesini en iyi koruyan, günün sonunda en karlı olacaktır.

Ama ülkemiz için bir zamanlar hayal gibi olanlar bugün gerçek oldu. İhracatımız 130 milyar dolarlara, Türkiye'ye çektiğimiz turist sayısı 23 milyona, yabancı yatırımımız 80 milyar dolara, müteahhitlerimizin ürettiği projeler toplamı 135 milyar dolara ve yurt dışına yaptığımız yatırımlar 22 milyar dolara ulaştı.''

Türkiye'nin bugün dünyanın en büyük 17., Avrupa'nın ise en büyük 6. ekonomisi olduğunu kaydeden Eren, ''İslam dünyasının en büyük 100 şirketinden 24'ü Türk şirketleridir. Bu listeye petrol ve doğalgaz kaynaklarından beslenen şirketleri dışında bırakarak bakarsak, İslam dünyasındaki en büyük 10 şirketin 8'i Türk şirketidir. Türkiye, sırtını petrol ya da doğalgaz kaynaklarına yaslanmadan müteşebbis ruhuyla, yetişmiş insan kabiliyetiyle emek, kahır ve sabırla özel sektörün omuzlarında yükselmiştir'' dedi.

Eren, Türk iş dünyasının dünyayı sarsan küresel kriz nedeniyle bazı ekonomik göstergelerde sapmaların yaşandığı 2008 yılını geride bıraktığını, bu yıl krizin etkilerinin daha da fazla hissedileceği endişesini taşıdığını belirterek, şöyle devam etti:

''Türkiye'nin yıllardır en büyük sorunlarından biri işsizlik. Küresel kriz ne yazık ki bu krizi daha da derinleştireceğe benzemektedir. Reel sektör olarak işçi çıkarmayı en son çözüm olarak görmemiz gerektiği yönündeki görüşümüzü baştan beri ifade ediyoruz. Kaldı ki hiç bir işveren yetişmiş elemanını kaybetmek istemez.

Hükümetimizin hızla gerçekleştirdiği bazı yasal düzenlemelerle, esnek çalışma imkanlarını daha etkin hale getirerek, işverene hem işçisini hem de işletmesini koruma şansı mutlaka verilmeli. Bugünkü gündemin en önemli sorunu güven, istikrar ve geleceğe yönelik beklentilerdeki olumlu öngörülmeyen süreç. Güvenin istikrara yönelik kısmını aştığımız takdirde sıkıntıların birçoğunu bertaraf etmiş oluruz.''

Eren, firmaların mikro ölçekte kendileri için doğru stratejiler belirleyerek, krizi en az hasarla atlatmayı başarabileceğini de sözlerine ekledi.