Bu belirtiler varsa dikkat! Kalp krizi geçiriyor olabilirsiniz

Kardiyologlar kalp krizi geçiren hastaların genellikle geçiştirdiği ama aslında ciddi bir kalp sorununa işaret edebilecek ilginç semptomlar olduğunu belirtti. İşte pek bilinmeyen o belirtiler...

Bu belirtiler varsa dikkat! Kalp krizi geçiriyor olabilirsiniz

Orta yaşlı bir adam göğsünü tutmaya, aşırı terlemeye ve nefes nefese kalmaya başlarsa, herkes onun muhtemelen kalp krizi geçirdiğini bilir. Philadelphia'daki Main Line Health'te kardiyotorasik cerrah olan Dr. Basel Ramlawi, bunun kalp sorunlarının “Bollywood draması” tasviri olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: "Bu, hastaların başvurduğu en dramatik yoldur ama en yaygın yol değildir."

Kalp sorunlarının herkeste farklı şekilde ortaya çıkma eğiliminde olduğunu söyleyen Ramlawi, "Kalp krizi geçiren biri gerçekten de göğsünü tutabilirken, diğerleri; özellikle de ağrı hissetmelerini engelleyen sinir hasarına sahip olan kadınlar ve diyabetli kişiler göğsünde herhangi bir rahatsızlık hissetmeyebilir. Diğer kalp rahatsızlıkları da aynı şekilde farklı şekillerde ortaya çıkabilir" dedi.

Dr. Ramlawi, "Kalbiniz tüm vücudunuzun can damarıdır. Vücuttaki diğer tüm organlara kan sağlayan pompadır ve iyi çalışmazsa, vücudun geri kalanını besleyen yakıt olması gereken yere ulaşamaz" ifadelerini kullandı.

Bu sebeple kardiyologlardan hastaların genellikle geçiştirdiği ama aslında ciddi bir kalp sorununa işaret edebilecek ilginç semptomları paylaşmaları istendi. İşte o yanıtlar...

New York'taki White Plains Hastanesi'nden kardiyolog Dr. Edo Paz, kalp çarpıntısı yaşayan kişilerin semptomlarını ilginç ve geniş kapsamlı şekillerde tanımladıklarını söyledi. Paz, "Bazıları göğüslerinde bir Japon balığı dönüyormuş gibi hissettiklerini söylüyor.

Bazı hastalar ise batma hissi yaşadıklarını belirtiyor. Bir asansördeyken asansörün hızla alçalmaya başladığını ve her şeyin düştüğünü hayal edin” ifadelerini kullandı.

Doktorunuza bu konuyu açmanız önemli. Atriyal fibrilasyon gibi bir kalp ritmi bozukluğunuz olabilir. Paz, “Çarpıntıları değerlendirmeye çalışırken, altında gerçek bir aritmi olup olmadığını belirlemek istiyoruz. Aritmi bir semptom değildir.

Bu bir tanıdır. Çarpıntı yaşadığınız zamanların ve bunları neyin tetiklemiş olabileceğinin kaydını tutmanız öneriliyor. Eşinizle kavga mı ettiniz yoksa egzersiz mi yaptınız?" dedi.

Pulsatil tinnitus rahatsızlığınız varsa, bir veya iki kulağınızda vınlama veya gümbürtü gibi ritmik sesler duyarsınız. Case Western Reserve Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden kardiyolog ve vasküler tıp uzmanı Dr. Heather Gornik, bunun aynı zamanda atipik bir kalp semptomu olduğunu söyleyerek, "Bazen kardiyovasküler olduğu hiç düşünülmeyen periferik semptomlar vardır ve bunlar kardiyovasküler hastalığın bir belirtisi olabilir ve en çok gördüğüm, genellikle kalp atışlarıyla uyumlu olarak kulakta titreşen bir sese sahip olan hastalar" ifadelerini kullandı.

Gornik, "Bu ses kalpten beyne kan taşıyan damarların daralması ya da nadir görülen vasküler hastalık fibromüsküler displaziye işaret ediyor olabilir" dedi.

Dr. Gornik, bu hastalığın yüzde 90'dan fazla oranda kadınları etkilediğini ve arter tıkanıklıkları ve yırtılmalarının yanı sıra anevrizmalarla da ilişkili olabileceğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlar bu zonklama sesini duyuyor ve hiçbir şey düşünmüyor. Ancak bu oldukça ciddiye alınması gereken bir şey. Kulağınızda aniden yeni ve sürekli bir uğultu hissediyorsanız, doktora başvurmalısınız."

Artık eskisi kadar yürüyemediğinizi ya da ilerlerken bacaklarınızın yorgun veya ağrılı olduğunu mu fark ettiniz? Uzmanlara göre bunu görmezden gelmeyin. Gornik, “Bacaklarda kardiyovasküler sistem hakkında pek çok ipucu vardır. Örneğin, periferik arter hastalığı (PAD) adı verilen bir durum, kalpten bacaklara kan taşıyan arterler tıkandığında ortaya çıkar; kalp krizi, felç ve erken ölüm riskinin artmasıyla ilişkilidir.

Bu durum yürürken bacak ağrısı veya sadece bacakta yorgunluk ile kendini gösterebilir ve durumu tespit etmek önemlidir” dedi.

Gornik, belirtiler bir veya iki hafta boyunca devam ederse doktora görünülmes gerektiğini söyledi. Gornik, “PAD, ampütasyona yol açabilecek ciddi bir durum olabilir; ama aynı zamanda eğer bu hastalığa sahipseniz, muhtemelen kalp arter tıkanıklıklarınız da var demektir, dolayısıyla kalbinizin de uygun şekilde yönetilmesi gerekir" dedi.

Şişmiş ayaklar, bacaklar ve ayak bilekleri, genellikle periferik ödem olarak adlandırılır ve konjestif kalp yetmezliğinin habercisi olabilir. Dr. Ramlawi, "Kalp çok zayıf olduğu için kanı etkili bir şekilde pompalayamadığında, kan vücudun en alt kısmına düşüyor ve orada sıkışıp kalıyor. Peki ne zaman bir doktora görünmelisiniz? “Sadece bir ayağınızda değil, her iki ayağınızda da varsa ve ertesi gün ya da bir gün sonra geri geliyorsa, buna neyin sebep olduğunu araştırmanın zamanı gelmiş demektir” dedi.

Gornik ayrıca “ani renk değişikliklerine” dikkat etmenin de akıllıca olduğunu belirterek, "Kan pıhtıları bacağınızın veya bacaklarınızın şişmesine neden olmanın yanı sıra, onları mora veya bazı durumlarda “tamamen soluk ve beyaza” dönüştürebilir. Kan pıhtıları başlı başına tıbbi bir acil durumdur ve kalp krizi ve felce yol açabilir; bu nedenle bu değişiklikleri fark ederseniz hemen tedavi olun" ifadelerini kullandı.

Göğüste sıkışma hissinin teknik adı olan anjina çeneye veya boyuna yayılabilir. Houston Methodist'te kardiyoloji bölüm başkanı olan Dr. William Zoghbi, tipik olarak yokuş yukarı yürümek gibi eforla veya duygusal stresle tetiklendiğini söyledi.

Zoghbi, "Yayılır, en sık üst ekstremitelerde görülür. İnsanlar kolu düşünür ama çeneyi veya boynu o kadar sık düşünmezler. Ağrınız veya rahatsızlığınız eforla tetikleniyor ve dinlenmeyle hafifliyorsa veya gelip gidiyorsa, kontrol ettirmeniz gereklidir.

Doktorunuz muhtemelen bir stres testi yapacak ve sizi kalp krizi veya inme riskine sokan bir durumunuz olup olmadığını anlamak için görüntüleme yapacaktır" diye konuştu.

Dr. Paz, mide bulantısına da çok dikkat etmek gerektiğini söyleyerek, "Hem erkekler hem de kadınlar için en yaygın kalp krizi belirtileri göğüs ağrısı ve nefes darlığıdır. Ancak kadınların atipik semptomlar dediğimiz semptomlarla başvurma olasılığı erkeklere göre çok daha yüksektir.

Bu belirtiler arasında mide bulantısı da yer alır; çene veya sırt ağrısı, baş dönmesi veya olağandışı yorgunluk da yaşıyorsanız bunu özellikle ciddiye almalısınız" dedi.

Karpal tünel semptomları yaşıyorsanız, iş bilgisayarınızda yazı yazdıktan sonra bileğinizin ağrıdığını fark edebilirsiniz; belki parmaklarınızda “karıncalanma” hissi ya da köpeğinizin tasmasını kavramanızı zorlaştıran el güçsüzlüğü yaşıyorsunuzdur.

Dr. Zoghbi, özellikle nefes darlığı eşlik ettiğinde, bu semptomların kardiyak amiloidoza işaret edebileceğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: "Bu bir protein yanlış katlanma bozukluğudur. Amiloid adı verilen protein vücudun farklı bölgelerinde birikmeye başlar. Kalpte, nörolojik bölgelerde ve karpal tünel bölgesinde birikebilir. İyi haber şu ki; bu durum için artık etkili bir tedavi var; 10 yıl önce durum böyle değildi."

Klasik göğüs ağrısı tipik olarak basınç, dolgunluk veya sıkışma hissi verir ve genellikle eforla kötüleşir ve daha sonra tekrar gelmeden önce gider. Aort diseksiyonu (vücudun ana arterlerinden birinde yırtılma) yaşayan kişiler ise göğüslerinin ortasında sırtlarına doğru yayılan ani, bıçak saplanır gibi bir ağrı tarif ederler. Dr. Ramlawi, zamanında yakalanmazsa ölümcül olabileceğini vurguladı.

Ramlawi, "Bu durum sadece bir gün fark edilmezse, insanların yüzde 25 ila 50'si ölmüş olacaktır. Onları genellikle bir helikoptere bindirip büyük bir acil durum merkezine naklediyoruz ve burada derhal açık kalp ameliyatı geçiriyorlar.

Hızlı bir şekilde tespit edilirse, hayatta kalma oranı iyi. Sorun şu ki, hastalar çoğu zaman bunu fark etmiyor. Başka bir şeymiş gibi geçiştiriyorlar ve evde kalıp hastaneye gelmiyorlar. Bu tür bir 'bıçak saplanır' gibi ağrı yaşarsanız, bunu acil bir durum olarak değerlendirin" dedi.

Davidson, "Koroner kalp hastalığı, kalbi besleyen arterler tıkandığında ortaya çıkarken; kapak hastalığı kalp kapakçıklarının iyi çalışmadığını gösterir.

Kalp krizi gibi ani bir kalp olayının aksine kapak hastalığı beş ila 10 yıl içinde yavaş yavaş gelişir. Birçok hasta hastalığın ilerleyen dönemlerine kadar semptom yaşamadığını söyler" diye konuştu.

Davidson, "Bir şeylerin ters gittiğini fark edenler genellikle kendilerini biraz daha yaşlı ya da biraz daha yorgun hissettiklerini bildiriyor. Bunun üzerinde pek düşünmüyorlar.

Yine de, belki de farkına bile varmadan, aktivitelerini azaltıyor ya da günlük rutinlerine yaklaşımlarında ince ayarlar yapıyorlar. Bir doktor iki kat merdiven çıkıp çıkamayacaklarını sorduğunda, kapak hastalığı olan biri şöyle cevap verebilir:

'Tabii ki. Ama ilk basamaktan sonra durmam gerekiyor.' Ya da belki de soru tüm evi temizleyip temizleyemeyecekleri hakkındadır. Genellikle insanlar olumlu cevap verir; ancak hepsini bir kerede yapıp yapamayacakları sorulduğunda 'hayır' derler; çünkü mola vermeleri gerekir" dedi.

Günlük becerilerdeki bu değişikliklere dikkat etmenin önemli olduğunu aktaran Davidson, "Çünkü doktorlar bir sorun olduğunu ne kadar erken anlarsa, o kadar hızlı tedavi edebilirler. Kendinizi kötü hissedene kadar beklemeyin.

Erken davranın; başka hiçbir şey olmasa bile, tarama testi güven verici olacaktır. Tedaviler son yıllarda önemli ölçüde gelişti yani yaş gibi faktörler artık kalp sorununun üstesinden gelmek için otomatik bir caydırıcı unsur değil" ifadelerini kullandı.

Kaynak:Habertürk

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler