TTSO Başkanından 100 yıl açıklaması
1 6
Haber61 - Haber Servisi - Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, Türkiye'nin belirlediği Cumhuriyetin 100. Yıl hedeflerinin 2023 yılı olmasa da birkaç yıl sapma ile gerçekleşeceğine inandığını söyledi. Hükümetin açıkladığı ekonomideki 9 başlıkta açıkladığı yapısal dönüşüm eylem planını desteklediklerini belirten Hacısalihoğlu, özellikle ekonominin yükünün 1 milyon 300 bin üyeli iş dünyasında bulunduğunu kaydetti. Bu camianın daha iyi çalışabilmesi için mali ve reel sektörün bir bütün olarak birlikte çalışmasının ekonomiyi daha da hızlı geliştireceğine dikkat çekti. BAŞKAN M. SUAT HACISALİHOĞLU AÇIKLANAN 9 MADDEYİ DESTEKLEDİKLERİNİ SÖYLEDİ Odanın Ekim ayı faaliyetleri ile meclise bilgi verilmesinin ardından Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu kürsüden ekonomik konulardaki aylık konuşmasını yaptı. Başkan Hacısalihoğlu, ekonomi ile ilgili hükümetin attığı her adımın iş dünyasını yakından ilgilendirdiğini belirterek bu anlamda, hükümetin son olarak yapmış olduğu yapısal dönüşüm eylem planın açıklandığını anımsattı. Bu eylem planında esas ortaya konulan reel sektörde verimlilik ve katma değerli üretim artması ile öngörülebilirlik ve kalkınmanın sürekliliği ön plana alınmak suretiyle 25 ana maddeden oluşan ve özellikle de reel sektörü yani bizleri ilgilendiren 9 madde açıklandığını kaydetti. Hacısalihoğlu, “ Bu kabaca 9 madde eylem planında 417 maddeden oluşuyor. Bu maddeleri detayda elbette bizleri yakından ilgilendirmektedir. Geleceğe dönük çalışmalarımızı etkileyecektir.” dedi. Hacısalihoğlu, “Yapılan açıklamada, 2018 yılı GSMYH 1. 3 trilyon dolar belirlenmiş, Cari açık 5.2 ve işsizlikte 7 olarak bir hedef konulmuştur. Düzeltme faktörü dediğiniz, ekonominin gidişine bağlı olarak ve dünya ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak gayet normal şeylerdir.” diye konuştu. Açıklanan 9 maddeye bakıldığında özellikle İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Programı Eylem Planı başlığı hakkında konuşan Hacısalihoğlu, “Evet hepimizin arzu ettiği ithalatın azaltılmasıdır. Çünkü cari açıkta önemli bir etkendir. Fakat tek başına olmuyor. Hükümetimizin gelirler tablosunda da kısa vadede katma değer gelirler vergisi ithalata bağlı olaraktan önemli bir rezerv çıkmaktadır. Sadece bunu azaltalım demeyle olmuyor. Denge çok farklı. ”dedi. Hacısalihoğlu, diğer taraftan ikinci madde olarak Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programı Eylem Planı başlığının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Her şeyden önce teknolojik ürünlere doğru bir hareket olduğunu aktaran Hacısalihoğlu şöyle konuştu: “ Hükümetimiz, teknolojik ürünler konusunda kamu alımlarında kendisini yenileme konusu var ki bu başlı başına bir olaydır. Bu geleceğe dönük diğer maddelerde de olduğu gibi önemlidir. Yine, Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme ve Yerli Üretim Programı Eylem olarak ön plana çıkan ayrı maddeye yer verilmiştir. Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı Eylem Planı her zaman üzerinde durulan bir konudur. Gerçekten cari açığımızda çok çok önemli bir maddedir. Ve yapılan alt programlarda da bunun detaylarını takip ettik. Önemli başlıklar var. Dileğimiz bunların yerine getirilmesidir. Değer taraftan Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı Eylem Planı var ki belki de bu en kolay yapabileceğimiz sadece bir anlayış değişikliği ile hayata geçirebileceğimiz konulardan bir tanesidir. Bu enerji verimliliği diğer verimlilikler ile de bir arada tutulabilir. Yine 6. Madde de Tarımda Su Kullanımının Etkinleştirilmesi Programı Eylem Planı değerlendirilmesi maddesi var. Tarım konusunda ülkemizde gerçekten çok önemli adımlar atıldı. Önemli destekler verildi. Ama gerçek anlamda gelişmiş ülkelerde ki tarıma baktığımız zaman yapacak çok daha işimiz olduğunu hepimiz biliyoruz.”
2 6
SAĞLIK TURİZMİNDEN GELECEKTE TRABZON PAY ALACAK Hacısalihoğlu, açıklanan Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı Eylem Planı başlığının da önemli olduğuna değinerek beraberinde hemen Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programı Eylem Planı bulunduğunu anımsattı. “biz de sağlık turizmi üzerinde çok duruyoruz. Yine hükümetimizin ana programında da bu var. Büyük şehirler özellikle Antalya birinci planda, İstanbul ikinci planda sağlık turizmin de umuyoruz ki ileriki yıllarda bizlerde yeterli payı alalım. Geçen yıl 2013 yılında sadece Trabzon'da bin 500 civarında sağlık turizmi olarak bir kayıtlarımız olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu az da olsa bu aşamada iyidir.” dedi. TRABZON, KANUNU OLMADAN LOJİSTİK MASTER PLANI ÇIKARTMIŞTIR Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı Eylem Planı hakkında da görüşlerini açıklayan Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, “ Yine bildiğiniz gibi TTSO olarak 4 yıl önce gündeme getirdiğimiz lojistikle ilgili bölge mastır planını çıkarttık. Türkiye'de henüz kanunu olmadan lojistikle ilgili mastır planları hazırlayarak bakanlığa ilettiğimiz projeler bunlar. Dolayısı ile kanunu olmayan bir konu artık bundan sonra mastır planlar hazırlanmak suretiyle Türkiye çapında ele alınmaya başlanmıştır. Geç bile kalınmış bir konudur. Ama en azından bir başlangıçtır. Bu vesile ile lojistik konusu da artık hükümetimizin önemli bir parçası haline geldiğini görüyoruz.” Şeklinde konuştu. Lojistik konusu çok çok önemli bir konu ve bütün dünya bu konuda çok önemli adımlar attı ama biz gerekli adımları atılamadığını ifade eden Hacısalihoğlu, “ her zaman örnek verdiğimiz bir konu vardır. Türkiye'de uluslararası standartlarda lojistik merkezi olabilmesi için Karadeniz, Trakya ve Akdeniz olmak üzere bunu defalarca bakanlıklara işlemiştik. Geçtiğimiz dönem valimiz Sayın Dr. Recep Kızılcık Allah rahmet eylesin. O'nun döneminde de işlediğimiz konulardan biri de buydu. Biliyorsunuz, kendisinin memleketinden siyasete girme düşünceleri de vardı. Sonuçta, bu konular oralarda işlendi ve Tekirdağ'da özel sektör tarafından bir lojistik merkez çalışması deniz dolgusu üzerine hızlı bir şekilde devam ediyor. Bunlar sevindirici haberler. Özel sektör her zaman olduğu gibi önde gidiyor. Elbette hükümetimizde arkadan kanuni formaliteleri tamamlayacaktır.” EKONİMİN YÜKÜ ÖZEL SEKTÖRÜN ÜZERİNDE Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, ekonomide önemli olan piyasaların durumu olduğuna vurgu yaparak bütün yükü özel sektörün çektiğini kaydetti. Özel sektörün yapmış olduğu ticari faaliyetler ile elde edilen gelirler ülkenin geliri olduğunu kaydederek “ Ve harcamalarımızı, büyümememizi buna göre ayarlıyoruz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin altında camiamızın 1 milyon 300 bin civarında yaklaşık firmamız bugünkü bu yükü çekmektedir. Bu tabi bütün yükü çekme bakımından kolay bir iş değildir. Elbette her hareket geleceğe dönük bir dalgalanma bizleri etkileyecektir. Geçmişe baktığımız zaman geleceği de ona göre görüp hareket etmekte yarar vardır. Geçmişe baktığımız zaman bankacılık sektörü yani mali sektör ile reel sektör müthiş bir uyum içerisinde işlerini sürdürdü. Mali ve reel sektör birbirini tamamlayan bir bütündür. Yani bir elmanın iki yarısı gibi, yarısı sağlam, yarısı çürük olamaz. ”dedi. REEL SEKTÖR VE MALİ SEKTÖR BİRLİKTE ÇALIŞMASI ÇOK İYİ Kriz dönemlerinde bankacılık sektörü açısından Geçmişte kamunun desteklemediği tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan TTSO Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, bu bakımdan geçmişte bankacılık mali sektöründe atılan adımların ne kadar isabetli ve kararlı adımların bilindiğini söyledi. Bu doğrultuda çalışmaların devam ettiğini, hükümetin bu kurallara aynen uyduğunu ve günümüze kadar geldiğini kaydederek, “Bu süreçler içerisinde de hiçbir sıkıntı yaşanmamış oldu. 2008-2013 dönemi, yaklaşık 5 yıllık dönemde imalat sanayimizde yaklaşık yüzde 22'lik bir büyüme oldu. Özel sektör yatırımlarında yüzde 20'lik bir büyüme oldu. Yine hizmet ihracatımızda da yüzde 23'lük bir büyüme oldu. Bu 5 yıllık dönem içerisinde önemli bir artış demektir. Ve bunu tamamen reel sektör yapmıştır. Buna karşılık mali sektör ne yaptı. Mali sektördeki gelişmede yüzde 44 oranında oldu bu dönem içerisinde. İşte biz bunun için diyoruz ki, yüzde 20'ye yüzde 44 yani yaklaşık iki kat. Yani reel sektördeki bir oranlık büyüme mali sektörde 2 oranlık büyümeye denk geliyor. Reel sektör ve mali sektörün iki tarafında birlikte uyumlu çalışması gelişimin ne kadar etkili olduğunu ortaya koymuştur.”
3 6
İŞ DÜNYASI DURMAMALIDIR “Zaman içerisinde ülkeler arası belirli kırılma noktaları olduğunu kaydeden Hacısalihoğlu, geleceğe dönük dünya ekonomisindeki sıkıntılar arttıkça, bu kırılmalarda daha da artacağını söyledi. “Sıkıntı var. Eyvah orası battı, burası battı, diye düşünmemeliyiz. Tam tersine bütün dünyada ekonomi hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu şunu gösteriyor. Bütün bu olaylar ekonominin gelişmesi için belki de bir etken olarak bir senaryo olarak devam ediyor. Güneyimize baktığımız zaman sorunlu bir bölge iken şimdi kuzeyimize Avrupa ile Rusya arasına kaydı. Yanı Ukrayna ile Rusya arasında bir tampon bölge ve bu devam de edecektir. Hiçbir zaman bunlar bekleyelim de dursun. Yarın belki Kafkaslarda olacak. Hepsine hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bugün güneyde sorunlar var diye o bölgeye ihracatımız durdu mu, durmadı. Dolayısıyla ekonomi durmuyor, devam ediyor.” TÜRKİYE GELİŞİYOR, 2023 HEDEFLERİ BİR KAÇ YIL SAPMA İLE GERÇEKLEŞECEKTİR Hacısalihoğlu, 1980'lerden günümüze baktığımız zaman fert başına milli gelir 2 bin dolarlardan bugün 11 bin dolar gelir konuşulduğunu kaydetti. “Bu ülke adına bir gelişmedir. Yani reel sektör adına gelişmedir.. Reel sektörün davranışları ve hareketleri ile yapmış olduğu ticaret ve faaliyetler ile ilgili olan bir konudur. Bunun yanın da ihracatımızda 3 milyar dolardan bahsediyorduk o yıllarda bugün 150 milyar dolar ihracatı geçmişiz. Benzer şekilde dünyada 17., Avrupa'da 6. Büyük ekonomiyiz. Önemli gelişmeler olmaktadır. 2023 hedefleri doğrultusunda zaman zaman eleştiriler yapılıyor. Bu eleştiriler şudur. Bu hedeflere uluşacak mıyız, ulaşamayacak mıyız. Bu hedeflere Türkiye ulaşamayacak, diye genel bir kanı var. Benim inancım şu ki, belki 2023 olmayabilir ama belki birkaç yıl sapma ile bunlar gerçekleşecektir. Türkiye dünya sıralamasında koymuş olduğu hedefe ulaşacaktır. Bu reel sektör sayesinde yani sizler sayesinde olacaktır. Bu kaçınılmazdır. O'nun için ortada gerçek olan bir şey varsa reel sektör ve mali sektörün birlikte çalışması ile gerçekleşecektir.” MALİ SEKTÖR TAMEMEN KOBİ'LERİ KREDİLENDİRMEYİ TERCİH ETMELİDİR Hacısalihoğlu, Bugün dünya genelinde mali sektörde bir Pazar arayışı içinde olduğunu dikkat çeken Hacısalihoğlu, likidite sorununun dünyada olmadığının bilinmesinde yarar olduğunu dile getirdi. Bunun bir gerçek olduğunu söyledi. Bütün uzmanların bunu söylediğini ve herkesin de bildiğini belerterek, “Bugün 400 milyar dolar dış borç bulmuş ve borçlanmış ise likidite sıkıntısının olmadığını göstermektedir. Aynı zamanda bunu Türkiye kredibilitesi ile sağlayabildiğini de gösterebilmektedir. Bu bakımdan mali sektörün geleceğe yönelik yaşayabileceği en büyük sıkıntı kredilerin KOBİ'ler dışında farklı sektörlere verilmesi ile olabilecektir. Ve bunu gören mali sektör kredilendirmenin tamamen KOBİ'ler üzerinden yapılmasını istemektedir. Basit örnekleme gerekirse, 100 milyonu 100 kişiye dağıtmak 5 kişiyi riske edebilir ama tek kişiye verdiği zaman tamamını riske edebilir. Bu nedenle finans konusunda KOBİ'lerin önünü açmak düşünülmektedir.” MALİ SEKTÖR VE REEL SEKTÖR BİRLİKTE ÇALIŞIRSE TÜRKİYE HIZLI KALKINIR “Mali sektör açısından en büyük riskin firmaların sicillerinin net olarak bilinmemesi olduğunu kaydeden Hacısalihoğlu, kredi kayıt bürosu ile bu alanda da önemli bir adım atıldığını, önceden bankaların bu sicili görebildiğini, bugün bizlerin de görebildiğini anımsattı. Bu sicil olayının ne kadar daha detaylı bir şekilde, tabana yayılırsa, bilinirse, ileriye dönük mali ve reel sektörler arasında ticari ilişkinin çok daha hızlı gelişeceğini kaydetti. Bu ilişkiden Türkiye'nin karlı çıkacağını ve hepimizin de bunun bir parçası olduğunu sözlerine ekleyen Hacısalihoğlu, “Son söz olarak çevremizde veya bizde moral bozucu farklı olaylar olabilir. Ama bunların dışında kendimizi tutup işimize bakarak, geleceğe odaklanmak için işlerimizi organize ederek çalışmaya devam edilmesi gerekmektedir. Ve ülkenin kalkınmasına da elbette bizler katkı sağlamış olacağız.”
4 6
5 6
6 6