Keşfedilen bakteri türlerinin, yeni ilaç ve antibiyotik keşfi için de önemli adım olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şahin, Türkiye'nin gen kaynaklarından katma değer oluşturma gayreti içinde olduklarını kaydetti. Şahin, “OMÜ olarak moleküler biyoloji ve genetik bölümü laboratuvarlarının altyapısı, uluslararası düzeydedir; önemli bir donanıma sahibiz. Bu alanda OMÜ, Türkiye'nin de öncü üniversitesi, diyebiliriz. Üzerinde çalıştığımız organizmalar daha çok aktinobakteri grubu organizmalarıdır. Aktinobakterler, tedavilerde yaygın olarak kullandığımız yüzlerce antibiyotiğin de elde edildiği mikroorganizmalardır. Dolayısıyla biyoteknolojik önemleri çok fazladır. Keşfettiğimiz organizmaları, doğal habitatları olan toprak, sediment, su, bitki, doku, kök kısımlarından izolasyonlarını yapıyoruz. İzole ettiğimiz organizmaları, uluslararası standartlardaki testlere tabi tutarak tanımlıyoruz. Tanımladığımız mikroorganizmalar içinde yeni türler varsa, bunlara yine uluslararası isimlendirme kurallarına uygun olarak isim veriyoruz. Çok saygın dergilerde makalelerini yayınlayıp, bu türleri literatüre kazandırıyoruz” diye konuştu.