Devlet Bahçeli'den Soylu'ya destek: "Meydan boş değil"
MHP Lideri Bahçeli Grup toplantısında konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Bayram kardeşliktir, barıştır, kader ortaklığıdır. Bize ayırmaya, ayrıştırmaya, fitne tohumları saçmaya heveslenenlere en güçlü cevaplardan birisi bayramlardır. Birlik ve dayanışma ruhunu hayatın diğer etaplarına taşıyabilirsek hiçbir hain hedef surumuzda gedik açamayacaktır. Hakkari'den uzanan eli Edirne'de tutan, Kars'tan söylenen selama İzmir'de karşılık veren milli yürekler oldukça ne tefrikanın hükmü sürecek ne tezvirat sonuç verecektir. Türk milleti tarih boyunca mazluma ses olmuştur.
Öz kabuk tarafından esir alınırsa, maneviyatın yerini maddiyat alırsa, dürüstlük dalavereyle alçalırsa hayatın ve siyasetin olağan akışı tıkanmakla kalmayacak toplum huzuru sarsılacaktır. Hadiselerin akış demetine hesabi yaklaşanların ne sözü sözdür, ne adamları meşrudur. Yeri gelince emeğini, alınterini, malını, canını vatanı ve milleti için feda etmekten zerre kaçınmayan fedakarlık simgeleri geleceğimize ışık tutmuşlardır. Nefislerini terbiye etmiş yüce gönül sahipleri bizim ilhamımızdır. Zübükzadelerin kaynağı kurumamıştır.
Siyasetteki gelecek tasavvurlarını dış mihrakların icazetine bırakan yerli işbirlikçi güruh her şeyi fırsata çevirmekle meşguldür. Ülkemizin asıl sorunlarından biri değişmeyen bir kafa yapısıdır. Türkiye'nin siyasi ve demokratik varlığını, egemen devlet varlığına yabancı başkentlerden bakanlar düştükleri rezaleti fark edemeyecek kadar körleşmiştir.
MİLLET İTTİFAKI'NIN ADAYI
CHP kendi geçmişiyle, tarihi birikimle, aziz Atatürk'ün tam bağımsızlık haliyle tenakuzdadır. Dağda çakal, ormanda tilki kalmamış siyasetin sağ ve sol kanadına kapılmıştır. CHP'de bunu görürsünüz, zilletin diğer paydaşlarında aynısıyla karşılaşırsınız. Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusuna cevap verilebilmiş değildir. Zillet ittifakı partileri birbirine çalım atmayı, minder dışına itmeyi, zorda bırakmayı adeta meslek edinmişlerdir. CHP umut, hayır, gelecek yoktur.
İMAMOĞLU'NUN KARADENİZ TURU
İBB Başkanı'nın bayramda Karadeniz turuna çıkıp Trabzon ve Rize'de belediye bütçesiyle mitingler düzenlemesi ortamı kızıştırmıştır. Bizim anlayamadığımız, can alıcı husus bu belediye başkanının hangi şehrimizin siyasi sorumluluğunu üstlenmiş olduğudur. Bu belediye başkanı nereye gidiyor, hangi gizli gündemlerin peşinden sürükleniyor. İstanbul'u yüzüstü bırakıp gitmesi siyasi ahlakın neresine sığmıştır? Bu şahıs Cumhurbaşkanı adaylığı için sorulan soruya, 'Bu milletin işidir' cevabını vermek suretiyle Genel Başkanı'yla çatışmaya girmekte beis görmemiştir. İBB Başkanı şayet Cumhurbaşkanı adayı olmak arzusundaysa, karşımıza çıkıp mertçe itiraf etsin ki biz de ona göre muamele edelim. İstanbul, İstanbul olalı böylesi zillet ve hezimet ne görmüş ne yaşamıştır. Asıl vız gelip tırıs gidecek olan İmamoğlu'dur. İstanbul ziyan edilmiştir, kaderiyle baş başa bırakılmıştır.
Kılıçdaroğlu bayramı karamsar geçirdik diye mesaj yayınlamış. Sayın Kılıçdaroğlu bol yıldızlı otellerde keyif çatarken seni karamsarlığa sokan nedenin İBB Başkanı olduğunu çocuklar bile duymuştur. Zillet kimi aday çıkarırsa çıkarsın sandıktan volkan gibi fışkıracak, sel olup taşacak irade Cumhur İttifakı'dır, Sayın Recep Tayyip Erdoğan açık ara farkla seçilecektir.
ERKEN SEÇİM İDDİASI
Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılı haziran ayında yapılacaktır. Erkene alınması söz konusu olmayacaktır. Türk milleti maceraya heves etmez. 2023'te Cumhuriyetimizin 100'üncü yıldönümünü Cumhur'un başarısıyla süsleyeceğiz. Kazanan Türkiye, kazanan Türk milleti, kazanan Cumhur İttifakı, kazanan MHP olacaktır.
TÜRKİYE'DEKİ SIĞINMACILAR
Huzurumuzu kaçırmak, iç barış ortamımızı karıştırmak için faal halde bulunan odaklar bayramda iyice su üstüne çıkmıştır. Türkiye'de bulunan yabancılarla ilgili tepkisel yönü baskın, kirli malumatlar, gerçek dışı iddialar özellikle sosyal medya kanalıyla servis edilmiştir. Sığınmacı meselesi ülkemizin yumuşak karnı haline gelmiştir. Önü arkası hesaplanmadan atılacak her adım toplumun sinir uçlarını tahrip edecek her yaklaşım doğruca uçurma açılacaktır.
Elbette Türkiye yol geçen hanı, göçmen kampı değildir. Demografik özellikleri, sosyal dokusu korunmalıdır. Bunlara titizlik gösteriliyorken yabancı düşmanlığını teşvik edenlerin tuzaklarına da uyanık olmak şarttır. Biz il sayısı 100 olan, nüfusu da 100 milyona ulaşmış bir Türkiye hedefliyoruz. Sığınmacı sorunu Türkiye'nin uzun yıllar taşıyabileceği bir sorun olmaktan çıkmıştır. Bu çarpıcı gerçek misafir halde bulunan sığınmacılara cephe açmak anlamına gelmemelidir. Suriyeli sığınmacılar bugün misafirse yarın komşu olacaktır.
Türkiye'nin sığınmacı akımına ve düzensiz göçe karşı alacağı önlemler, milli siyaset planlamasıyla gerçekçi boyut kazanmalıdır. Toplumsal tansiyonu yükseltmek, birkaç münferit asayişsizliği tahkim etmek için pusuda bekleyen zihniyetlerin son zamanda yaygınlaştığı da malumdur. Bu karanlığın içinde Türkiye aleyhtarı ajanların cirit attığını söylemek vahimdir.
Bazıları çıkmış sığınmacı sayısını 8 milyon 10 milyon olarak ifade ediyor. Bunlar palavradır, devletin kayıtları ortadadır. Türkiye'nin geçici koruma statüsüyle barındırdığı Suriyelileri yurtlarına sevk edilmesi en önemli gündem konusu olmalıdır. Düzensiz göçe müsaade edilmemelidir. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden kopuşlarına neden olan iç çatışma biter bitmez ülkelerine dönüşleri el birliğiyle, güç birliğiyle rızasıyla hayata geçirilmelidir.
SURİYE'DE GENEL AF İLAN EDİLMESİ
Suriye Devlet Başkanı'nın 30 Nisan'da ilan ettiği genel af mühim bir gelişmedir. Hükümetin uygulayacağı her politikayı sonuna kadar destekleyeceğimiz bilinmelidir. Toplamda 490 bin Suriyeli yerleştirilmiştir. Terörden arındırılmış bölgelerde insani yaşam alanlarının kurulması ve Suriyelilerin emniyet içinde yurtlarına kavuşmaları mümkündür. Hiçbir sığınmacıyı elinde hançerle bekleyenlere teslim edemeyiz. Briket evler değerli bir yatırımdır. Türkiye'nin yarınlarında sığınmacı sorunu olmayacaktır. Yabancı düşmanlığıyla siyaset yaptığını zannedenler Türk milletinin duruşunu bilmeyen gafillerdir.
Göç konusunu bir proje olarak hazırlayan, mültecilere, sığınmacılara, göçmenlere karşı takip edilecek politikaları analiz eden tek parti MHP'dir. Gerginlik çıkararak düşmanlığa yatırım yapanlar art niyetlidir. Gitsinler demekten başka bir şey söylemekten aciz olanlar Türkiye'nin imajını karalayan hastalıklı zihniyetlerdir.
Biz evimizin önünde gecekondu dikmeye hazırlanan siyaset simsarlarına izin vermeyiz. Türk milliyetçilği bir gönül hareketi, ahlak meziyeti, bir şahadet kervandıır. Kervanımızı taşlayan olursa, yolumuza çıkmak isteyen olursa buradan hepsini uyarıyorum; sanmasın kapandı kara kaplı defterler, bir gün ödenecek en ağır bedeller.
RUSYA İLE UKRAYNA SAVAŞI
Rusya ile Ukrayan arasındaki savaşın 76'ncı gününde barışçıl hamlelerin sonuç vermemesi endişeli bekleyişlere neden olmaktadır. Cepheleşme Rusya ile batı bloğu arasında sertleşmektedir. Karşılıklı yaptırım kararlarının seriye bağlanması, silah ve füze dilinin olağanlaşması barışı sekteye uğratmaktadır.
Her zamanki gibi bizim temennimiz Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin derhal çözüme kavuşmasıdır. İnanıyorum ki Türkiye bu süreçte aktif, çok yönlü özelliklerinden dolayı barışın yeşermesine güçlü destek vermeyi sürdürecektir.
Enerji ve gıda konusunda beşeriyet çetin bir sınavdan geçmektedir. Türkiye'nin terörle mücadelesi kararlılıkla sürmektedir. Komuta heyetimiz sınır hattındadır. Sıcak gelişmeler anbean takip edilmektedir. Milli bekamızı, milli güvenliğimizi koruma sorumluluğunu yerine getiren kahramanlarımıza milletiz müteşekkirdir.
ÖZDAĞ İLE SOYLU KAVGASI
Terörle mücadelenin en kilit bakanlıklarından birisi İçişleri Bakanlığıdır. Bugüne kadar İçişleri Bakanlığı'nın önünde eylem yapmak, olay çıkarmak sadece teröristlerin gayesi olmuştur. Geçtiğimiz hafta nefret ve öfekeisne hakim olamayan marjinalleşmiş siyasetçiler tarafından İçişleri Bakanımıızın hedef alınması milletimizde tepkiye yol açmıştır. Bakanımızı ve hükümeti tehdit etmek utanç verici bir alçalma halidir. İçişleri Bakanlığı'nın önüne gelenler türkiye'nin önünü kesmek isteyen zavallılardır. TSK'nın şerefli komutanlarına, askerlerine İçileri Başkanımıza ve MSB Bakanımıza saldırıya geçenlerin karşısında MHP vardır. İçişleri Bakanımıza saldırmak su katılmamış edepsizliktir, densizlik, edepsizliktir. Sayın Bakana ismiyle hitap etmek devleti ayaklar altına almak demektir. Bir kez daha dile getiriyorum ki terörle mücadeleyi icra eden devlet adamlarımıza dil uzatanları kınıyorum. Meydan boş değil, kuru gürültüye papuç bırakılmayacaktır.