Kaymakam Safitürk'ün şehit edilmesine ilişkin davaya devam edildi

Trabzonluu Muhammet Fatih Safitürk'ün şehit edilmesine ilişkin davaya devam edildi.

Kaymakam Safitürk'ün şehit edilmesine ilişkin davaya devam edildi

Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk'ün şehit edilmesine ilişkin davada yerel mahkemenin 8 sanık hakkında verdiği beraat kararını bozan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinde sanıkların yargılanmalarına devam edildi.

Davayı Haber61 yazarı Ahmet Külekçi de takip etti..

3. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Devran Aslan ve Mehmet Deniz ile avukatları katıldı.

Sanıklar Vedat Erol, Zuhal Dalçin ve Fikret Baği, Derik'ten, Nursel Eren ise Kırşehir'den Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlandı.

Şehit kaymakamın ağabeyi Ali Haydar Safitürk ve yakınlarının hazır bulunduğu duruşmayı, BBP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Yardımcıoğlu ve Alperen Ocakları Gaziantep İl Başkanı Tuncay Uzdilli de izledi.

Duruşmada, İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliğinin katılma talepleri, Yargıtay 16. Ceza Dairesi ile benzer birçok Yargıtay kararları dikkate alınarak, reddedildi.

Sanık Devran Aslan, savunmasında, önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduğunu söyledi.

Sanık Mehmet Deniz ise beraatini ve işini geri istediğini kaydetti.

Daire Başkanı Mehmet Tekmen'in ele geçirilen kalaşnikof silahları sorması üzerine, sanık Deniz, "Ele geçirilen kalaşnikof silahlarla ilgim yoktur. Bana ait değildir." dedi.

Sanık Fikret Baği de "Hain tuzakta ciddi şekilde yaralandım, mağdurum, beraatimi talep ediyorum." dedi.

Sanık Nursel Eren, değişik kurumlara iş başvurusu yaptığını ancak dava nedeniyle kabul edilmediğini ve mağdur olduğunu ifade ederek, beraat talebinde bulundu.

Sanık Zuhal Dalçin, suçsuz olduğunu belirterek, "Bu durumdan gerçekten çok mağdur olduk. Kaymakamımız Allah katında şehit oldu biz de mazlum sıfatını aldık. Gerçek suçluların bulunmasını herkesten daha çok istiyorum." diye konuştu.

Sanık Vedat Erol, şehit kaymakamımız ailesi kadar olmasa da kendilerinin de mağdur olduğunu kaydederek, "Duruşmadan vareste edilmiştik ama yine de gönlüm elvermediği için duruşmaya katıldım. Beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

Şehit Kaymakam Safitürk'ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk ise çektikleri acıyı ancak yaşayanların bileceğini belirtti.

Mardin'deki yerel mahkemenin kararının kendilerini çok üzdüğünü ifade eden Safitürk, "O kararı duyacağımıza keşke birimiz daha şehit olsaydı. Biz Mardin'deki karardan sonra, Gaziantep'ten cenaze alıp döndüğümüzden daha kötü döndük. İddianamenin hazırlanış şekli, bizi ve Türkiye'yi tatmin etmedi." diye konuştu.

Safitürk, şehit kaymakamı korumakla görevli emniyet amirinin olay yerini yıkatarak, delilleri kararttığını iddia etti.

Yeni bilgilere ulaştığını ifade eden ağabey Safitürk, 9 Kasım'ı 10 Kasım'a bağlayan gecede, kardeşinin yolsuzlukların üstüne gitmemesi için sabaha kadar işkence gördüğünü öne sürdü.

Daire Başkanı'nın "Delilin var mı" şeklindeki sorusuna Safitürk, delilleri mahkemeye sunacağını söyledi.

Duruşma, Safitürk'ün delilleri mahkemeye sunması ve eksik hususların giderilmesi için ertelendi.

Ağabey Safitürk, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, şehidin arkasından Mardin'deki kararla ikinci kez yıkıldıklarını ve adalet arayışlarına Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi'nde devam ettiklerini söyledi.

Dönemin emniyet amiri M.H.K'nin delilleri kararttığı iddialarını yineleyen Safitürk, biran önce suçluların cezalandırılmasını talep etti.

Kaymakam Safitürk'ün şehit edilmesi

Mardin'in Derik ilçesinde 10 Kasım 2016'da makam odasında PKK'lı teröristlerce el yapımı patlayıcıyla düzenlenen saldırıda, İçişleri Bakanlığınca Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk, ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede 11 Kasım 2016 günü şehit olmuştu. Saldırıda, Safitürk'ün şoförü Mustafa Dinçer de yaralanmıştı.

Mardin'de, 22 Ekim 2018'deki karar duruşmasında, sanık Şerif Mesutoğlu, "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmek", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etmek" ve "patlayıcı madde bulundurmak" suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 28 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Sanıklardan Kaymakamlık eski Yazı İşleri Müdürü Tahsin Erdaş'a ise "ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkındaki kanuna muhalefet" suçundan 1 yıl, aynı suçtan sanıklar Ahmet Deniz ve Fikret Deniz'e ise 5 yıl hapis cezası ile 20 bin lira adli para cezası verilmişti.

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 11 Mart 2019'da yerel mahkemece 4 sanığa verilen mahkumiyet kararlarını hukuka uygun bulmuş, beraat eden 8 sanığın ise yeniden yargılanmasına hükmetmişti.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin kararıyla da 11 Haziran 2020'de mahkumiyet kararları kesinleşmişti.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler