Dışişleri Bakanı Davutoğlu, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Brahimi'nin 'Kurban Bayramı'nda ateşkes' önerisine değindi. Teklifi desteklediklerini söyleyen Davutoğlu, "Bir gün bir saat dahi yapılacak ateşkes için yapmayacağımız fedakarlık yoktur'' dedi.

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi'nin Suriye'de Kurban Bayramı'nda geçici bir ateşkes ilan edilmesi yönündeki teklifine destek verdiğini belirterek, ''Bir gün dahi bir saat dahi Suriye'de akan kan duracaksa yapmayacağımız fedakarlık yoktur'' dedi.

 

Davutoğlu, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Zlatko Lagumdzija ile baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenledi.

 

Davutoğlu, İbrahimi'nin Suriye'de Kurban Bayramı'nda geçici ateşkes ilan edilmesi yönündeki teklifine ilişkin soru üzerine, ''Sayın İbrahimi'nin cumartesi günü İstanbul'da benimle yaptığı görüşmede ele aldığımız Kurban Bayramı'nda bir ateşkes yapılması konusundaki teklifine biz destek veriyoruz'' diye konuştu.

 

Bu çerçevede, dün Azerbaycan'da yaptıkları görüşmelerde İran tarafının da genel prensip desteğini ifade ettiğini kaydeden Davutoğlu, bugün Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi'yle görüştüğünü, onun da bu teklifi Arap Birliği olarak desteklediklerini dile getirdiğini belirtti.

 

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

''Dolayısıyla şu anda doğrudan bu konuya katkıda bulunabilecek olan Türkiye, Arap Ligi ve İran bu teklife destek beyanında bulundular. Bizim için önemli olan bir gün dahi bir saat dahi Suriye'de akan kan duracaksa yapmayacağımız fedakarlık yoktur. Ama bunun gerçek bir ateşkes olabilmesi için de her şeyden önce havadan şehirleri kuşatarak, toplarla tanklarla yapılan saldırıların durdurulması önem taşıyor. İnşallah bütün taraflar Kurban Bayramı'nda bu geçici ateşkes konusunda bir mutabakat sağlarlar.

 

Muhtemelen önümüzdeki günlerde, cuma günü olabilir, bütün ilgili ülkeler bu konuda ortak ya da ayrı ayrı ama paralel, eş zamanlı destek açıklamalarında bulunacaklar. Ümit ediyoruz ki Suriye'de alan kan durur, tansiyon düşer.

 

Ama ne surette olursa olsun, Bosna Hersek'te olduğu gibi, hem bu mazlumlarIn iradelerinin o ülkenin kaderine yansımaları açısından, hem de adaletin yerini bulması açısından mutlaka Suriye'de de halkın iradesini yansıtacak bir değişim gerçekleşmesi şarttır.

 

Bizim bu konuda, ateşkes konusunda desteğimizi Suriye'ye barışçıl yollarla Suriye halkının iradesine dayalı bir şekilde bir çözüm bulunması için yapılabilecek her türlü faaliyetteki kararlılığımız açık ve nettir.''

 

 

Davutoğlu'ndan sonra söz alan Lagumdzija ise konuşmasında Bosna'daki soykırımdan verdiği örneklerle Suriye krizine değindi.

 

Lagumdzija, Sırp lider Radovan Karaciç'in, savunması sırasında kullandığı, 'soykırım değil, iyilik yaptım' ifadesine ilişkin şunları söyledi:

 

''İşte bugün Suriye'deki katliama müsaade edenlere Karaciç'in sözlerini hatırlatmak lazım, 'Bakın izin verirseniz böyle olur' diye. Bugün Şam'da oturanlar kendilerini iyilik meleği gibi görmekte. Kendileri Radovan Karaciç örneğine baksınlar ve gerçeği görsünler.

 

Bizde bir söz vardır. Eğer suç işleyen kişi suçunu itiraf ederse suçlu olarak bilinir. Ama bu sıfattan daha alçak bir anlam taşıyan bir ifade var. Bir suç işlendiyse ve bu reddediliyorsa, bunu burada ifade etmek pek mümkün değil.

 

Burada ikizlerden bahsediyorum, Radko Mladiç ve Radovan Karaciç. Hiçbir zaman aklımızdan şu görüntü çıkmayacak. Karaciç, Srebrenitsa'ya girerken çocuklara şeker dağıtıyor ama daha sonra gidip onların ana babalarını öldürüyor. Kafa yapısı olarak bunlar aynıdır.''