Diyarbakır Silvan’a bağlı Dolapdere köyü kırsalında 13 askerin şehit edilmesiyle ilgili olarak Genelkurmay Askeri Savcılığı’nca açılan davada askerleri ölüme götüren ihmaller zinciri yetkili isimlerin ifadeleriyle itiraf edildi.

Diyarbakır 7’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında Jandarma Genel Komutanlığı tarafından olaydan sonra ihmali olduğu gerekçesiyle görevden alınan Binbaşı Milbay Şahin olay gününü şöyle anlattı:

"ASKER YORGUNDU, HORLAMA SESİ GELİYORDU"

“12 Temmuz’da Hazro Tabur Komutanlığı’na terörist saldırısı sonrası toplantı yaptık ve operasyonun ayrıntılarını konuştuk. Ben operasyona katılacak 2. bölüğün operasyondan yeni döndüğünü ve yorgun olduğunu varsa başka bölükten personelin katılmasını önerdim, kabul edilmedi.

13 Temmuz’da operasyona başladık. Bölgeye doğru yürümeye devam ediyorduk. Personel yorgunluktan çöküyordu. Hatta çöktükleri yerde kimi zaman horlama sesi bile geliyordu. Ağır ilerliyorduk saat 1’de ulaşmamız gereken Şoruk Tepe’ye saat 4-5 gibi geldik. Saldırı oldu ardından mevzilere el bombası attılar yoğun bir yangın başladı.”

HELİKOPTER ÇABUK GELMEDİ

Sanık Binbaşı, hakimin “İkinci bölüğün yorgun olduğunu ve başka birlik görevlendirme teklifiniz değerlendirilmedi mi” sorusuna şu cevabı verdi: “Başka birlik teklifim reddedildi. Geçici Köy korucusu (GKK) talebinde bulunmadık ve böyle bir görevlendirme de olmadı.

HERKESE YETECEK KADAR ÇELİK YELEK YOKTU

Malzemeleri tamamen kontrol ettik. Çelik yelek etkilidir ama herkese yetecek kadar çelik yelek yoktu malesef ve bu durum geçen yıl Kolordu Komutanımız Salih Zeki Çolak’a komutanlarımız tarafından iletilmişti.”
 

Hakim, daha sonra baskından sonra çok tartışılan helikopterin çatışma bölgesine geliş saatini sordu. Binbaşı Milbay Şahin, “Silahlı helikopter daha çabuk gelseydi durum böyle olmazdı” şeklinde konuştu.

Hava desteği 53 dakika sonra geldi

Bölük Komutanı sanık Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz ifadesinde operasyonun başından itibaren hatalı planlandığını söyleyerek Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu’nu suçladı. Karagöz şunları söyledi:

Üsteğmen, Tuğgenerali suçladı

“Bölge komutanı bizleri teröristlere yem olarak göndermiştir. O bölgenin riskli olduğunu bilmesine rağmen Jandarma Özel Harekat’ı operasyona dâhil etti. Defalarca yardım istememize rağmen Bölge Komutanı silahlı helikopteri çatışma bittikten sonra göndermiştir. Olaydan önce Bölge Komutanı’nı tabur komutanına duyduğu husumet nedeniyle planını dikte ettirdiğini düşünüyorum. Özellikle helikopter talebimizin geç bildirildiğini düşünüyorum.

Operasyon külliyen hatalıdır

Operasyon külliyen hatalıdır. Çatışma bittiğinde helikopter geldi. Çatışma 14.18’de başladı. Biz yoğun ateş altında ancak 14.39’da telsiz ve telefonlarla bildirdik ve helikopter istedik. Bizzat ben Bölge komutanı ile görüşüp helikopter talebinde bulundum. Ancak helikopter saat 15.32’de geldi.

 Daha sonra Helikopter pilot raporuna baktığımda varış süresi olarak 17 dakika içerisinde olay yerine gelmiş.” Olayda iletişim ve komutanlık zafiyeti olduğunu düşündüğünü ifade eden Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz, “Eğer bizim istediğimiz zamanda gelmiş olsa helikopter, manevramızı rahat yapardık ve teröristlerin çekilmesi daha kısa olurdu. Böyle olmazdı” diye konuştu.