Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken askeri lojmanlarda intihar ettiği ileri sürülen Albay Kazım Çillioğlu soruşturmasını derinleştirdi.

 

Bilirkişi raporları ve tanık ifadeleri doğrultusunda Çillioğlu'nun cinayete kurban gittiği kanaatine varan Başsavcılık, 1993 yılında hayatlarını kaybeden Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Maliye Bakanı Adnan Kahveci, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis ve Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın dosyalarını incelenmeye aldı. 

 

 

Başsavcılık, o dönemde Kürt sorununu çözmek için harekete geçen isimlerin hedef haline geldiği üzerinde duruyor. Soruşturmada Eşref Bitlis tarafından hazırlanan Kürt sorunu raporununun Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne gönderildiği ancak raporun burada kaybolduğu da öne sürülüyor. Bu iddia doğrultusunda savcılık, bazı tanıkların ifadelerine de başvurdu. 

 

 

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, Özal'ın ölümüyle ilgili soruşturma dosyasının yanı sıra Devlet Denetleme Kurulu raporunu da ek klasörleriyle birlikte alıp, incelemeye başladı. Başsavcılık, soruşturma dosyasında Özal'ın Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis'e Kürt sorununun çözümü için rapor hazırlanması yönünde talimat verdiğini, Bitlis'in bir rapor hazırlayarak, Cumhurbaşkanlığı'na gönderdiğini ancak raporun Köşk'te kaybolduğunu öne sürüyor. Bu konuda tanık ifadelerinin de bulunduğu ifade ediliyor.

 

 

Başsavcılık soruşturma kapsamında Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile Bozo kod adlı eski TİKKO militanı Yusuf Geyik'ın 'Bölgede Kürt sorununun sıcak kalması için tansiyonu arttırmaya yönelik cinayetler işledikleri' iddiasını da araştırıyor. Terör olaylarının tırmanması için yargısız infazlar gerçekleştirip, Kürtleri tahrik ettikleri iddiası üzerine yoğunlaşan savcılık, bu iki ismi de şüpheli olarak soruşturuyor. 

 

 

Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturmada araştırılan bir diğer iddia ise Çillioğlu'nun askeri lojmanda sorgulanmasının ardından öldürüldüğü, zorla intihar notu yazdırıldığı yönünde. 

 

 

Bitlis'in raporunda Kürt halkının bölgedeki ekonomik durumunun iyileştirilmesi ve tansiyonun düşürülmesi için bir dizi eylem planı sıralandığı ifade ediliyor. Buna göre, OHAL şartlarının iyileştirilmesi, Kürtçe dil eğitimi konusunda serbest bir çizgi izlenmesi, girişimci gençlere geniş olanaklar sağlanarak terör hareketlerine katılmasının engellenmesi, işsizliğin azaltılması ve halka daha saygın bir hizmet sunulması gerektiği belirtiliyor.