Samsun Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Hale Günaydın, Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, bu yıl bugüne kadar kayıp çocuk sayısının 682 olduğunu açıkladı.

Avukat Hale Günaydın, komisyon üyesi avukatlarla birlikte Samsun Barosu'nda bir basın toplantısı düzenledi.

20 Kasım 1989 tarihinde imzalanan BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin yıldönümü olması nedeniyle kabul edilen Çocuk Hakları Günü nedeniyle düzenlediği basın toplantısında konuşan Günaydın, çocuk haklarının insan haklarından ayrı olmadığını söyledi.

Tüm dünyada çocukların maruz kaldığı hak ihlallerinin devam etmekte olduğunu anlatan Günaydın, şöyle konuştu: "nüfusumuzun 3'te 1'ini oluşturan 18 yaş altı yani eğitim görmesi gereken çocuk nüfusun her beşinden birinin çalışmakta olduğu, her tür suç, şiddet ve istismarın artış göstermesiyle korunması gereken çocukların mağduriyetinin daha ciddi bir hal aldığı, yoksullaşmaya paralel iç göçler, çarpık kentleşmeyle çocukların suça ve sokaklara itilmesi ve devamında bilinçli bir çocuk politikası oluşturulması, salt imzalanmış olmanın ötesinde Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi, yani koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması ve kurumların oluşturulması, bunun için de bütçeden gereken payın ayrılması, sosyal hizmetlere ilişkin politikaların aksayan yönleriyle gözden geçirilerek sonuca vakıf olacak mekanizmaların oluşturulması hususundaki tüm sorunların sürmekte olduğu tespiti yapılabilmektedir."

Ülke genelinde kayıp çocuk sayısında yaşanan artışa değinen Avukat Hale Günaydın, şöyle konuştu: "Geçen yıl güncel bir sorun olarak ortaya çıkan kayıp çocuklar ve kayıp çocuklar sayısının gösterdiği artıştan da hak ihlali olarak bahsetmemiz gerekecek. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, bu yıl şu ana kadar kayıp çocuk sayısı 682 olarak geçen yılın kayıp çocuk sayısını geride bırakmıştır.

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı raporlarına göre, 2007 yılında kayıp çocuk sayısı 833 olup, Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre ise bu rakam bin 446'dır. Aslında kayıp çocuklar sorununun güncelliği itibarıyla kamuoyu farkındalığının geliştirdiği olumlu gelişmeler tespit edilirken, son 1 değil son 5 yıl içindeki kayıp çocuk sayısındaki artış nazari itibara alınırsa sorunların ancak farklı ve ani tezahürlerle gündeme çıktığı daha öncesinden mevcut olduğu halde toplamda bilgiden uzak kalma, önemsememe, kanıksama duygularının oluştuğu gibi endişe verici süreçler yaşandığı gözlenmektedir."

Günaydın, süreç içerisinde mevcut çalışma ve gelişmelerin çocuk haklarıyla ilgili yeni çalışmalar için de aynı zamanda itici güç oluşturduğunu, sorunların büyüyerek devamı noktasında daha ayrıntılı ve kapsamlı çalışmalara yol açtığının ortada olduğunu söyledi.

ÇOCUKLARIN SORUNLARI ARTIYOR

Dünyanın içine girmiş olduğu ve her ülkenin döngüsü içinde kaçınamayacak ve birbiri ile etkileşim şeklinde içine girmiş olduğu küreselleşme sorunsalı boyutunda çocukların maruz kaldığı hak ihlallerinin çeşitlilik arz ederek artmakta olduğunu anlatan Günaydın, sözlerine şöyle devam etti: "yoksullaşma ile erken yaşta çalışmak zorunda kalan çocukların eğitimlerini ve kişisel gelişimlerini tamamlayamadıkları görülmektedir.

Dünyanın küçük bireyleri olarak henüz yetişkin olmayan ve insan olarak haklarının dışında sırf bu sıfatlarına mahsus hakları tanınan çocukların sorunlarının çözülmemesi ile haklarının fiiliyata geçirilmemiş olmasının oluşturduğu acılar bir yana, söz konusu sıkıntılar yine dönerek toplumun kendisini vuracaktır.

Hür türlü sorunda ve işin toplumsal boyutu da gözetildiğinde sorunların görüldüğü, ancak oluşmasına ve büyüyerek artmasına engel olunmadığı şeklindeki durumun oluşturulmasının engellenmesi ile sorun sebeplerinin çözümünün tespitine her türlü inceleme ve araştırmanın dikkate alınarak sorunun çözümünde adımlar atılması ve ilişik her türlü konuda oluştuktan sonra tedavi etmeye yönelik olana gerek kalmadan çocuk haklarını ihlal ve sorunlarını önleyici politikalar benimsenmesi gerekmektedir."