300 milyon oyun bağımlısı 283 milyon alkolik bulunuyor
Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Vladimir Poznyak, sigara, alkol, madde ve oyun bağımlılığına ilişkin yapılan son araştırma sonuçlarını paylaştı.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Vladimir Poznyak, sigara, alkol, madde ve oyun bağımlılığına ilişkin yapılan son araştırma sonuçlarını paylaştı. Dünyada 15 yaş üstü 2.3 milyar kişi alkol tüketiyor. 283 milyon da alkolik var. 1.1 milyar kişi sigara içiyor. 300 milyon oyun bağımlısı bulunduğu tahmin ediliyor.
Yeşilay’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Ruh Sağlığı ve Madde Bağımlılığı Anabilim Dalı’nda Madde Bağımlılığı Yönetimi Koordinatörü Dr. Vladimir Poznyak, Milliyet’e bağımlılık ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Sigara, alkol, madde ve oyun bağımlılığına yönelik yapılan son araştırma sonuçlarını paylaşan Dr. Poznyak, dünya genelinde 15 yaş üstü 2.3 milyar kişi alkol kişinin alkol tükettiğini, 283 milyon alkolik bulunduğunu söyledi. Sigara içenlerin sayısının 1 milyar 100 milyonu aşmış durumda olduğuna dikkat çeken Poznyak dünya genelinde bağımlı kişi sayısına ilişkin şu rakamları verdi:
“Nikotin krizine girecek kadar ağır sigara bağımlısı olanların sayısı ise 360 milyon. Alkol psikoaktif maddeler arasında yüzde 43 ile en çok tüketilen ürün. Global ölçekte madde bağımlılarının sayısı 35 milyona yaklaştı. Her yıl dünya genelinde 3 milyon kişi alkole bağlı sağlık sorunlarından, 7 milyon kişi sigaradan, 500 bin kişi de uyuşturucudan ölüyor.”
Oyunun ardı kumar
Oyun bağımlılığı tıp literatürüne yeni girmeye başladığına işaret eden Dr. Vladimir Poznyak, oyun bağımlılığının sonraki aşamasının kumar bağımlılığı olduğu uyarasında bulundu. Son bir yılda kumar bağımlılarının sayısında yüzde 1.7 artış tespit edildiğini aktaran Poznyak, oyun bağımlılarındaki artışın ise son bir yılda yüzde 5.8 artış görüldüğünü söyledi. Dünya genelinde yaklaşık 300 milyon oyun bağımlısı bulunduğunu tahmin ettiklerini belirten Dr. Poznyak, “Bu kişiler 12 ile 24 saat arasında değişen zaman dilimlerini bilgisayar karşısında geçiriyorlar. Oyun bağımlılığı, diğer sağlık koşullarıyla ilişkili sorunlara yol açabiliyor. Bağımlılık biyolojik faktörler nedeniyle meydana geldiğinde, yeterli beyin büyümesi eksikliği gençlerin davranışlarını kontrol etmede yetersiz kalmasına neden olabiliyor” dedi.
Ekran süresi 1 saat olmalı
Oyun veya dijital bağımlılıklarla ilgili aileleri uyaran Dr. Vladimir Poznyak, şu önerilerde bulundu:
“2 ile 5 yaş arasındaki çocuklarda günde en fazla 1 saat ekran süresi olmalı. Tüm bu kararlara rağmen, birçok örnekte çocuklarını ellerine akıllı telefon vermek suretiyle sakinleştiren anneler görüyoruz ve bu çocukların bazıları henüz yürüme yaşına bile gelmemiş çocuklar olabiliyor. Her çocuğun aile bireyleriyle zaman geçirmek, fiziksel aktivitelere katılmak, okumak gibi insan doğasına daha uygun diğer aktivitelere belirli zaman ayırdığından emin olmalıyız. Bu oyunları tamamen yasaklamak da akıl dışıdır tabii ki ama önemli olan bu aktivitelerle diğer aktiviteleri bir dengeye oturtmaktır.”
Tüberküloz ve soluk borusu kanserinin...
Ruh Sağlığı ve Madde Bağımlılığı Anabilim Dalı’nda Madde Bağımlılığı Yönetimi Koordinatörü Dr. Vladimir Poznyak, madde bağımlılıkları etraflarında bulunan insanları olumsuz etkileyip, zarar verici davranışlar gösterdiklerini vurgulayarak, bazı yanlış algılara dikkat çekti:
“Hamilelik sırasında ‘Sosyal içici’ diye tanımlanan kadınların çocukların da hafif toksik etkile ortaya çıkıyor. Yani hamile bir kadın bir kaç kadeh bile alkol tüketse olumsuz etkileri bebeğine geçiyor. İnsanlar birçok şeyden habersiz. Tüberkülozun yüzde 20’si alkolden kaynaklanıyor. Soluk borusu kanserlerinin yüzde 17’si de alkol tüketiminden kaynaklanıyor.”
Ailelere ‘mavi balina’ uyarısı
Mavi Balina oyunuyla ilgili de bilgi veren Dr. Poznyak, çocuk ve gençlerin intiharlarını önlemenin devletin sorumluluğu olduğunu belirtti.
Poznyak, “Dijital teknolojiden önce yakın tarihe kadar, farklı romanlar dolayısıyla intihara sürüklenen insanları, yaygın intihar eylemlerini de görmüştük. Bu romanları yayına hazırlayanların sorumlulukları olduğu gibi, bugün de sosyal medya aracılığıyla insanlara zarar veren içeriklerin yayılmasında sosyal medya dahil her türlü dijital platform sağlayıcılarının sorumluluğunda olmalıdır. Bu alanda yasal ve hukuki alt yapılar düzenlenerek hukuki yaptırımlar uygulanabilir” dedi.