41 Nolu kulenin sırrı çözüldü, dosya kapandı
Diyarbakır'daki 7'nci Kolordu Komutanlığı askeri savcılığı, 9 ay süren araştırma sonrasında olayın üzerindeki sis perdesini kaldırıp, Umut Aslan'ın iki asker arkadaşını öldürdükten sonra intihar ettiğini saptadı. Başka şüpheli olmadığı için de, 'kovuşturm
Diyarbakır'daki 7'nci Kolordu Komutanlığı askeri savcılığı, 9 ay süren araştırma sonrasında olayın üzerindeki sis perdesini kaldırıp, Umut Aslan'ın iki asker arkadaşını öldürdükten sonra intihar ettiğini saptadı. Başka şüpheli olmadığı için de, 'kovuşturmaya yer olmadığı' kararıyla dosya kapatıldı.
9 Aralık 2014 tarihinde, Ceylanpınar Birinci Hudut Tabur, İkinci Hudut Bölük Komutanlığı'na bağlı Boztepe Hudut Karakolu'nda vatani görevlerini yapan askerler Umut Aslan ile üst devresi olan Kadir Yıldız ve Ramazan Yel'in cesetleri, silah sesleri duyan diğer kuledeki arkadaşlarının bilgi vermesi üzerine gelen görevliler tarafından bulundu. Üç askerin cesetlerinin bulunmasından sonra olayla ilgili farklı iddialar gündeme geldi. İlk olarak, askerlerden Umut Aslan'ın sevgilisinin mesajı nedeniyle cinnet getirip iki arkadaşını öldürdükten sonra intihar ettiği yönünde bilgiler geldi. Ancak askeri savcılık tarafından sürdürülen soruşturmadaki bu ilk bilgilerde çelişkili durumların bulunduğu, ölen askerlerden Umut Ceylan'ın yakınlarınca sık sık ifade edildi. Gündeme gelen iddialar arasında, iki askerin yakın mesafeden yapılan atışla ölmediği, 3 askerin tamamının ellerinde barut izi bulunduğu, olay yerinde üç askerin silahından çıkmayan bir kovana rastlandığı, sadece Umut Aslan'ın silahından 16 kurşun sıkıldığı da yer aldı. Ayrıca, kız arkadaşından mesaj geldikten sonra olayı gerçekleştirdiği ileri sürülen Umut Aslan'ın üzerinde kendi cep telefonunun bulunmasıyla, böyle bir mesajlaşma trafiğinin olmadığı saptandı. Olayın askerdeki kıdem durumunu gösteren 'tertipçilikten' kaynaklandığı iddiasını da yine Umut Aslan'ın ailesi kabul etmedi.
SORUŞTURMA 9 AY SÜRDÜ
Olaydan sonra Diyarbakır'da bulunan Kara Kuvvetleri Komutanlığı 7'nci Kolordu Komutanlığı askeri savcılığı, iddiaları araştırmak üzere soruşturmaya başladı. Yaklaşık 9 ay süren soruşturma geçen 27 Ağustos tarihinde sonuçlandı. Askeri savcılığın 9 sayfalık kararında, olaydan sonra askerlerin otopsi raporlarından, termal kamera kayıtlarına, jandarma ve polisin silah ile giysiler üzerindeki kriminal inceleme sonuçlarına ayrıntılı olarak yer verildi. Yine olay öncesi ile sonrasında yaşananlara tanık olan diğer askerlerin de ifadeleri yer aldı. Askeri savcılık olay yeri inceleme tutanağı, ölü muayene, otopsi tutanağı, uzman bilirkişi raporları, yeminli tanık ve diğer deliller incelendikten sonra verilen kararı şöyle açıkladı:
"Piyade Er Umut Aslan'ın, olay günü 41 No'lu çelik kulede Piyade Onbaşı Kadir Yıldız ve Piyade Çavuş Ramazan Yel ile birlikte nöbetçi iken, üzerine zimmetli '3….9' seri numaralı G3 piyade tüfeğiyle, üstü konumunda bulunan Kadir Yıldız ve Ramazan Yel'i vurarak öldürdüğü, devamında tüfeğiyle sol çene altından ateş edip yaşamına son verdiği anlaşılmakta. Meydana gelen olayda şüpheli Umut Aslan'ın, kendi yaşamına son vermesi, olayda başkaca bir şüphelinin ve suç teşkil eden başka bir eylemin bulunmaması sebebiyle kovuşturma yapılamayacağı anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK'nın 172'nci maddesi gereğince, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi."
'OĞLUMUN ÖLÜMÜ ARTIK SİYASİ MALZEME YAPILAMAZ'
Kütahyalı asker Ramazan Yel'in babası Yaşar Yel, oğlunun ve silah arkadaşlarının ölümünün üzerindeki sırrın aydınlatılmasına sevindiklerini söyledi. Yaşar Yel şöyle dedi:
"Biz Umut Aslan'ın annesiyle konuştuk. Acılı biri anne ama, olayın nasıl olduğunu bilmiyor. Bizce yakınları olayın nasıl olduğunu ondan gizliyorlar. Çünkü bize 'oğlum ensesinden vuruldu' dedi. Biz aile olarak onların da acısını anlıyoruz. Bizim evladımız en azından şehit oldu. O şehit olmadı. İki kişiyi öldüren zaten şehit olmaz, bu Allah katında da olmaz zaten. Olaydan sonra sık sık, 'yok kaçakçılar vurdu, teröristler yaptı' sözleriyle bunu malzeme yaptılar. Böyle bir zamanda, Ramazan ve Kadir üzerinden tartışma yapılıyordu. Ama artık o ortadan kalktı. Bu da bizi sevindirdi."