ABD'den Fırat'ın doğusuna olası operasyonla ilgili açıklama!
ABD Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Fırat'ın doğusuna yapılacak herhangi bir askeri harekatın 'kabul edilemez' bulunduğu belirtildi.
ABD Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik tek taraflı herhangi bir askeri harekatın endişe verici ve kabul edilemez olduğu belirtildi.
Açıklamada, güvenlik kaygılarının olduğu bölgedeki sorunları çözmek için ABD ile Türkiye arasında koordinasyon ve danışmanın tek yol olduğu vurgulandı.
Pentagon açıklamasında Türkiye'nin sınır güvenliğine saygı duyulduğu ancak Suriye Demokratik Güçleri'nin DEAŞ'a karşı önemli bir ortak olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, "Suriye'nin kuzeydoğusunda özellikle de ABD askerlerinin bulunduğu veya yakınlarında olduğu bölgelere yönelik herhangi bir tarafça atılacak tek taraflı bir adım büyük bir kaygıdır ve bu tür adımları kabul edilemez olarak addederiz." ifadeleri kullanıldı.
ROBERTSON: TEK ÇÖZÜM KOORDİNASYON
AA'nın aktardığı habere göre konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Pentagon sözcülerinden Binbaşı Sean Robertson bölgedeki güvenlik kaygılarına yönelik tek çözümün ABD ile Türkiye arasındaki koordinasyon ve karşılıklı dayanışma olduğunu ifade etti.
Robertson, iki ülke arasındaki koordinasyon, iş birliği ve dayanışma için Türkiye ile yakın çalışmaya ve Suriye Üst Düzey Çalışma Grubunun çalışmalarına bağlı olduklarını kaydetti.
Sınır bölgelerinde güvenliğin diyalogla sürdürülebilir olduğunu belirten Robertson, "Koordinasyonsuz asker operasyonlar ortak menfaatlerin altını oyacaktır." ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonla ilgili açıklamaları hakkında Binbaşı Robertson şunları kaydetti:
"Suriye'nin kuzeydoğusunda özellikle de ABD askerlerinin bulunduğu veya yakınlarında olduğu bölgelere yönelik herhangi bir tarafça atılacak tek taraflı bir adım büyük bir kaygıdır ve bu tür adımları kabul edilemez addederiz."
Türkiye'nin onlarca yıldır önemli bir NATO müttefiki ve DEAŞ ile mücadele küresel koalisyonunun kilit bir ortağı olduğuna dikkat çeken sözcü, "Birbirimizin güvenliğinden sorumluyuz ve Türkiye'nin sınır güvenliğine tamamen bağlıyız." ifadelerine yer verdi.
Robertson, DEAŞ ile mücadelenin devam ettiğine dikkat çekerek "Koalisyon kuvvetleri şu anda Orta Fırat Vadisinde DEAŞ'a karşı çatışmanın ortasında olan Suriye Demokratik Güçleri ile yakından çalışıyor." dedi.
Sözcü, "Bu kritik aşamada DEAŞ'ın o bölgede nefes almasına izin veremeyiz ve vermeyeceğiz. Yoksa koalisyon ortaklarımızla elde ettiğimiz kazanımlarımızı tehlikeye atacağız ve DEAŞ'ın tekrar ortaya çıkma riskine izin vermiş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Aynı açıklama ABD Dışişleri Bakanlığından tarafından da yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Türk Savunma Sanayi Zirvesi'nde şunları kaydetmişti:
"Bizim ne Amerikan yönetimine ne de Suriye'deki Amerikan askerlerine yönelik bir husumetimiz bugüne kadar olmadı. Her şeye rağmen Amerika'yı, doğru zeminlerde buluşabilmemiz şartıyla gelecekte de birlikte yol yürüyebileceğimiz stratejik müttefikimiz olarak görüyoruz. Ülkemizin beka meselesi olarak gördüğümüz Suriye politikasındaki derin görüş ayrılıklarımızın gelecekteki daha büyük iş birliklerimizin önünde bir engel oluşturmasına izin vermemeliyiz. Bu anlayışla Fırat'ın doğusunu bölücü terör örgütünden kurtarmaya yönelik harekatımıza birkaç gün içinde başlayacağımızı ifade ettik, ediyoruz. Hedefimiz asla Amerikan askerleri değildir, bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarıdır. Bunun da altını özellikle çiziyorum."
Diğer taraftan Ankara'da bir otelde düzenlenen Bosna Hersek Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonunda konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da ABD'nin YPG/PKK terör örgütü ile iş birliğini eleştirmişti.
Bakan Akar şu ifadeleri kullanmıştı:
"Yapılan son açıklamalar gerçekten bölgedeki istikrarın daha da istikrarsız hale gelmesine neden olacak. Hele hele teröristlerin eğitilmesinin ve donatılmasının kabul edilmesinin mümkün olmadığını da her zaman olduğu gibi burada bir kez daha altını çizerek söylemek istiyorum. Ülkemizin ve milletimizin karada, denizde, havada uluslararası hukuktan doğan tüm haklarını bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı azimle kararlılıkta koruduk, korumaya devam edeceğiz. Fırat'ın doğusu dahil, Türkiye'nin güneyinde, Suriye'nin kuzeyinde herhangi bir şekilde bir terör koridoru olmasına izin vermemiz, göz yummamız asla söz konusu değildir."