Açıköğretim sınavında skandal
Açıköğretim sınavında sordular: Aşağıdakilerden hangisi kadına özgü bir davranış olarak kabul edilir?a) Çokbilmişlik b-) Baskıcılık c-) Konuşkanlık d-) Mantıksal düşünme e-) Kendine güvenme. Açıköğretim Fakültesi Jandarma ve Polis Önlisans Meslek Eğitimi
Açıköğretim sınavında sordular: Aşağıdakilerden hangisi kadına özgü bir davranış olarak kabul edilir?
a) Çokbilmişlik b-) Baskıcılık c-) Konuşkanlık d-) Mantıksal düşünme e-) Kendine güvenme.
Açıköğretim Fakültesi Jandarma ve Polis Önlisans Meslek Eğitimi programında çıkan final soruları, kadınlar aleyhine süregiden cinsiyetçi söylemin, sınav sorularına kadar sızdığını bir kez daha ortaya koydu.
Aşağıdakilerden hangisi kadına özgü bir davranış olarak kabul edilir?
'a-) Çokbilmişlik'
'b-) Baskıcılık',
'c-) Konuşkanlık'
'd-) Mantıksal düşünme'
'e-) Kendine güvenme'
Cevap anahtarına göre sorunun yanıtı, c-) şıkkı yani 'konuşkanlık.'
Jandarma Genel Komutanlığı'ndaki astsubayların ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nde görev yapan polislerin katıldığı sınavda mantıksal düşünme ve kendine güvenin 'kadına özgü olmadığı, kadına özgü görelmediği' görüşünü kabul eden teste, adayların verdiği yanıt merak konusu.
'Boynuzlu' sorusu var
Radikal'in haberine göre aynı sınavın, Ceza Hukuku soruları içinde de yine cinsiyetçi söylemle hazırlanmış bir soru var:
Evli erkeğe boynuzlu denmesi durumunda eşine karşı ne tür bir suç işlenmiş olur?
a-) Gıyapta hakaret
b-) Sövme
c-) Huzurda hakaret
d-) Geçitli hakaret
E-) Dolayısıyla hakaret
Cevap anahtarına göre yanıt E-) şıkkı, yani 'dolayısıyla hakaret'. Sınavda, dolayısıyla hakaret kavramını anlatmak için neden böyle bir örneğe ihtiyaç duyulduğu da merak edilenler arasında.
Bu tür soruların 'kadına ve çocuğa karşı şiddet konusunda' eğitim verilen polislere sorulmuş olması da dikkat çekti.
Kadına yönelik, 'evde oturur, dırdır eder, eğitimsizdir, ekonomik özgürlüğü yoktur, erkek evin reisi kadın evin bir çalışanıdır' yargılarından oluşan bakış açısına, bir çok yasal düzenlemeye rağmen, hala hayatın her alanında rastlamak mümkün.
Özellikle eğitim alanında kadının aleyhine süre giden cinsiyetçi söylemler devam ediyor. İlköğretim ve lise ders kitaplarında, şimdiye kadar çok sayıda iyileştirici düzenleme yapılmasına rağmen hâlâ kadına ve erkeğe biçilen rollerin cinsiyetçi bir anlayışla belirlendiği göze çarpıyor. Türkiye'nin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, koltuğuna oturur oturmaz, kendisini ziyaret eden sivil toplum örgütü temsilcilerine bu olumsuz cinsiyetçi söylemin değişebilmesi için eğitimde kadının yerini belirgin bir şekilde büyüteceğini söyledi.
Çubukçu, ders kitaplarındaki cinsiyetçi ifadelerin de çok yakın bir zamanda temizleneceği müjdesi verdi. Çubukçu'nun müjdesi kadınları ne kadar umutlandırsa da kadının adını ve yerini küçülten söylemlerin, sınavlara kadar girmesi hayal kırıklığı yaratıyor.